English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ I ] / It isn't here

It isn't here translate Turkish

1,473 parallel translation
It isn't safe for you out here, towel.
Dışarısı senin için güvenli değil, havlu.
It ought to be here... but it isn't.
Olması gereken yer... burası. Ama yok.
- then how come it isn't in here?
- ozaman neden sözlükte yok?
That's why we're here, isn't it?
- yapabiliriz. O yüzden buradayız zaten değil mi?
Everything's a party over here with you people, isn't it?
Sizingibiler için buradaki herşey bi parti dimi?
Beautiful here, isn't it?
Burası güzel, değil mi?
It's beautiful here, isn't it?
Burası güzel öyle değil mi?
It's hot in here, isn't it?
Burası sıcak, değil mi?
Isn't it beautiful here, Samara?
Burası güzel, değil mi Samara?
Isn't it stuffy in here?
Burası çok sıcak olmadı mı?
Nice here, isn't it?
Güzel yer değil mi?
- If it isn't here, it's gone. - I need it for the bank.
- Burada değilse, yoktur.
No, he isn't here, it's Sunday
Hayır burada değil Bugün pazar.
Isn't it time you weren't here?
Gitme zamanın gelmedi mi?
And this belly here isn't a stomach. It's Tungsten!
Bu göbek mide değil metal.
You both go home. I'm here, isn't it? No.
Her ikiniz eve gidersiniz Ben buradayım, değilmi?
But I know that's easy to say, because he isn't here, for me to say it to his face : "I forgive you."
Onu bize yaptığı şeylerden dolayı affedebilirim, ama onun Geisa'ya ateş etmesini affedemem.
It's Chun Soo but he isn't here yet
Chun Soo fakat henüz gelmedi.
Isn't it a bit dark in here?
Burası biraz karanlık değil mi?
Don't you think i've been racking my brains? I can't think in here, Parker refuses to go for bail. Isn't Wolfe good for it, hmm?
Bu üçüncü adam ona Ballou'dan söz edersem onunla daha fazla vakit geçireceğini sandı ve o şekilde yaptı.
Isn't it amazing up here, Mikey?
Burası çok şaşırtıcı değil mi Mikey?
- Isn't it beautiful to be here together?
- Burada birlikte olmak ne güzel değil mi?
Something's going to happen here then, isn't it?
Burada bir şey olacak değil mi?
No, it isn't, David, because you didn't get here by yourself.
- Hayır David, değil çünkü buraya tek başına gelmedin.
- Buffy, evil isn't coming, it's already here.
- Buffy, kötülük yaklaşmıyor. Zaten burada.
Parking around here is a nightmare, isn't it?
Buralarda park etmek bir kâbus, öyle değil mi?
That's why we're all here, isn't it?
- Hepimiz bu yüzden buradayız, değil mi? Buranın yöneticisi olarak, birçok değişiklik getireceğim.
It's beautiful here, isn't it?
Burası çok güzel değil mi?
That's why you're here, isn't it? It's curious.
Bu sebebten geldiniz değilmi?
It's nice here at Marco's, isn't it?
Marco'nun yeri güzel, değil mi?
If it isn't here, where is it?
Eğer burası değilse, neresi?
Is it because taylor isn't living here anymore?
Taylor artık burada oturmadığı için mi?
Isn't it true that I can graduate if I can do one of the Jutsu written here?
Burada yazan Tekniklerden birini yapabilirsem, beni mezun edeceğiniz doğru, değil mi?
OH, IT'S HOT IN HERE, ISN'T IT?
Burası çok sıcak.
That's why you're here, isn't it?
O yüzden burdasın, değil mi?
That's why you're here, isn't it?
O yüzden buradasın, değil mi?
It appears as if it isn't a match, as if the Pandavas... have been invited for a practise session! Here's another basket!
...... karşılaşma musabaka gibi değil de bir antraman görüntüsü veriyor!
It's like a fantasy in here, isn't it?
İçerisi tam bir fantezi dünyası değil mi?
- You're telling me the 1,000 megatons of nuclear warheads we hauled down here isn't going to cut it?
Getirdiğimiz bir milyar tonluk savaş başlığı yetmeyecek mi?
But the weather's always very nice around here, isn't it?
Ama burada hava her zaman güzeldir, değil mi?
- It isn't here.
- Burada değil.
- It isn't here.
Burada değil.
- It is loud in here, isn't it?
Kendimi aptal gibi hissediyorum.
Well, this is money around here, isn't it?
Bu civarda çok para değil mi?
Isn't it so comforting to see... they use eco-friendly foil technology here?
Eko uyumlu teknoloji kullandıklarını bilmek rahatlatmıyor mu?
But if you agree to take it easy... no traveling for a few days until... we're totally in the clear I see no reason why he can't check outta here. Well, that's good news, isn't it? Just sign right here.
Ama sâkin olmayı başarırsan biz gitmeni söyleyene dek birkaç gün burada kalırsan buradan taburcu olmaman için sebep görmüyorum.
- And this isn't the half of it. There are such opportunities here for us now.
Bu bizim için harika bir fırsat.
Yes, well... that's why you're here, isn't it?
Evet, şey... o nedenle buradasın, değil mi?
But if there's such a frightening creature lurking about here, isn't it dangerous to be in this temple?
Peki böylesine korkunç bir yaratık buralarda kol gezerken bu tapınakta kalmak tehlikeli değil mi?
The reason your friend died, and you're here now, is all because of the war, isn't it?
Arkadaşının ölmesi, şu anda burda olman, hepsi savaş yüzünden değilmi?
Isn't it here?
Burada değil mi?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]