Just go back translate Turkish
3,763 parallel translation
Just go back and, uh...
Geri dönün ve...
We just go back to Cape Town?
Cape Town'a mı döneceğiz?
Let's just go back.
Geri dönelim.
Well, maybe... maybe... maybe she thought that we could just go back to being a regular family again.
Belki de annem sadece eski sıradan aile yaşantımıza geri dönebileceğimizi sanmıştı.
Can we please just go back to having a nice time?
Güzel vakit geçirmeye geri dönebilir miyiz?
Or you could just go back to hell.
Ya da cehenneme geri gidebilirsin.
Let's just go back to silence, beautiful daddy-daughter silence.
Allah aşkına sessizliğe dönelim o güzelim baba-kız sessizliğine.
You just go back to bed, okay?
Sen yatağa dön.
Let's just go back to my office and fill out the paperwork.
Ofisime gidip belgeleri dolduralım.
When I do, I usually just go back to sleep.
Bana öyle olunca tekrar uyumaya devam ederim.
Why don't we just go back to being roommates.
Ev arkadaşları olmaya geri mi dönsek?
- We should just go back.
- Geri dönmeliyiz.
Let's just go back to denial.
Şu inkar etme işine geri dönelim.
I'll just go back to LAPD.
LAPD'ye geri dönebilirim.
Do you want to just go back to my place?
Benim eve gitmek ister misin?
Okay, but can we please just go back inside?
Tamam ama lütfen içeri geri dönebilir miyiz?
What if you are? This isn't something you can just go back and undo.
Bu geri dönüp geri alabileceğin bir şey değil.
Just go back to bed, Mr. Nguyen.
Sadece yatağa geri dönün, Sayın Nguyen.
And we just go back to being stories again.
Ve bizler yeniden sadece hikayelerde olacağız.
Just wishing you'd get cured and go back to being my pal, Doc Connors.
Ben çok iyiyim. Keşke tedavi olsan da tekrar dostum olan Dok Connors'a dönsen.
Oh, I thought about it, and then I thought you'd just go behind my back and undo it.
Düşündüm ama sonra arkamdan iş çevireceğin aklıma geldi ve vazgeçtim.
I just wanted to go back into the kitchen area and close the door.
Mutfağa geri dönmek istedim. Sonra da kapıyı kapatmak.
If you lot don't want to go back, just say it, ok?
Geri dönmek istemiyorsanız, söyleyin, tamam mı?
Just go back in.
Sadece bodruma dön.
I was just about to go back in.
Ben de tam geri dönecektim.
Listen... maybe you guys should just go back.
- Geri dönmelisiniz belki.
We can go back and you can get that one and I'll get a real one just like you.
Geri dönüp onu da yaptırabiliriz ben de senin gibi gerçeklerden yaptırırım.
I'm not shouting, I'm just explaining to you that I'm not gonna go back to Millenial, all right?
Bağırmıyorum. Sana Millenial'a geri dönemeyeceğimi izah ediyorum tamam mı?
I suddenly remember that you just told me you're a vampire and you're mind controlling me, and then you leave, and I go back to thinking you're just some hot guy with a cute accent and money to burn on your sprawling memoir?
Gittiğin zaman da düşündüğüm tek şey öyküsünün parçalarını birleştirmeye çalışan tatlı aksanlı bir yakışıklı erkek oluşun oluyor.
I was just hoping to speak with you before I go back to Visegrad.
Višegrad'a gitmeden konuşuruz diye umuyordum.
I just want things to go back to the way they were.
Her şeyin eski haline dönmesini istiyorum.
Everything's gonna go back just the way it was.
Söz veriyorum. Her şeyin eskisi gibi olacağı yola döneceğiz.
I never thought I'd say this, not in a million years, but I just want to go back to the way it was before.
Bir milyon yıl düşünsem, bunu diyeceğim aklıma gelmezdi fakat her şeyin eski haline dönmek istiyorum.
It was hers, and I didn't want to go behind your back just like you didn't want to go behind Darby's, but I did because in the end, I knew I didn't have a choice.
- Onundu. Senin Darby'nin arkasından iş çevirmediğin gibi ben de senin arkandan iş çevirmedim. Ama en nihayetinde bir seçeneğim olmadığını bildiğimden bunu yaptım.
Well, apparently, when your Audrey disappeared, the department, they cleared all of her paperwork, so now, I got to go back down there and just, like, fill it all out again.
Görünüşe göre senin Audrey ortadan kaybolduğunda polis departmanı onun evraklarını yok etmiş. O yüzden oraya gidip tüm evrakları tekrar doldurmam gerekiyor.
- Yeah. Well, listen, I was just gonna go back to my room and just have a bit of another chill sesh and just listen to some tunes if you wanna...
Ben de odama gidip müzik eşliğinde biraz takılmayı filan düşünüyordum, sen de gelmek -
I guess we might just have to pack it in... and go back to working separately.
Sanırım toparlanıp tekrar ayrı çalışmaya dönmeliyiz.
Let's just get that dog and go home before Amy gets back.
Köpeği alıp, Amy gelmeden eve gidelim.
Just I need to go back to the dorm and get some rest.
Evet, sadece odama dönüp biraz dinlenmem gerek.
I'm just going to go out and I'll come back later to borrow the phone.
Şimdi dışarı çıkıyorum sonra gelip telefonu alacağım.
Maybe you just need to go back to the beginning... And start all over again.
Belki de en başa dönüp her şeye baştan başlamak gerekiyordur.
I mean, look, we can just call it quits and go back to the pool.
Bu işi burada bırakıp havuza dönebiliriz.
Now, I can go back to Carver and tell him I don't like these Patriots, but he's just gonna go ahead and sign the treaty anyway.
Şimdi Carver'a gidip vatanseverlerden hoşlanmadığımı söyleyebilirim. Ama yine de o anlaşmayı imzalar.
So, look, why don't you just go get the books, bring'em back, and what the hell?
Kitapları alıp gelin de bakalım madem.
I think everyone's pretty exhausted, so let's just go home for the night, come back rested in the morning, give it another shot?
Bence herkes oldukça yorgun o yüzden bu gecelik evlerimize gidelim, sabah dinlenmiş olarak geri dönelim ve bir daha deneyelim, olur mu?
I know you just got back from Vietnam and you love me, but I'm gonna go run a train with this group of Black Panthers I just met.
Vietnam'dan daha yeni geldiğini ve beni sevdiğini biliyorum ama ben yeni tanıştığım Kara Panterler grubundaki adamlarla seks yapacağım.
You go back to hanging out with us, just us girls as nature intended.
Aslında olması gerektiği gibi bizle takılmaya devam edersin.
Okay. Let's remain friendly, and have some fun... and the wolf will go back to the wolf's house, and the lamb will go back to the lamb's. Just as they should.
Birlikte olduğumuz süre boyunca iyi geçinelim ve kurt kendi evine koyun da kendi evine sağ salim dönsün.
No, I don't... I don't want to go back there just yet.
Hayır, henüz oraya dönmek istemiyorum.
You want me to go crawling back to my obsessed stalker, whom I just left in tears after telling him to get out of my life forever, and ask him to sell us his song?
Artık hayatımdan çıkmasını söylediğim için ağlattığım hastalıklı sapığıma sürünerek geri dönüp şarkısını satın almak istediğimi mi söyleyeyim?
You're gonna go back to fourth and you're gonna, you know, try so hard and then it's just gonna click.
Dördüncü sınıfa döneceksin, çok çalışacaksın ve sonra her şey düzelecek.
just go back to sleep 27
just go back to bed 17
just go 1748
just go with it 127
just go away 152
just go for it 29
just go home 199
just gone 41
just gonna 20
just go ahead 63
just go back to bed 17
just go 1748
just go with it 127
just go away 152
just go for it 29
just go home 199
just gone 41
just gonna 20
just go ahead 63
just goes to show 16
just go in 31
just go to bed 26
just go now 17
just go to sleep 48
just go on 29
just got here 29
just go inside 16
just got word 18
go back to school 26
just go in 31
just go to bed 26
just go now 17
just go to sleep 48
just go on 29
just got here 29
just go inside 16
just got word 18
go back to school 26