English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ L ] / Late for work

Late for work translate Turkish

802 parallel translation
Won't you be late for work?
İşe geç kalmıyor musun?
You better go along, or you'll be late for work.
Gitsen iyi olur, yoksa işe geç kalacaksın.
You'll be late for work.
İşe geç kalacaksın.
Well, goodbye, dear, I'm late for work.
Pekala. Hoşçakal canım, işe geç kaldım.
If you're late for work, and so on.
İşe geç kaldığınızda, vesaire.
I'm going to be late for work.
İşten geç döneceğim.
Better hurry, you'll be late for work. - I know.
Acele et, işe geç kalacaksın.
I hate being late for work.
İşe geç kalmak istemiyorum.
And I'm going to be late for work!
Ben de işe geç kaldım.
I shall be late for work.
Geç kalıyorum.
Besides, I was late for work.
Ayrıca, işe geç kalmıştım.
You're gonna be late for work, Dana.
İşe geç kalacaksın Dana.
Do you realise you've made me late for work?
Sayende işe geç kaldığımın farkında mısın?
I'm late for work already.
İşe geç kaldım zaten.
- You're late for work.
- İşe geç kalıyorsun.
Excuse me, honey besides, I'm late for work.
Afedersin, tatlım... Üstelik işe de geç kaldım.
If you got your little pointy heads out of them pajamas, you wouldn't be late for work!
Küçük sivri kafalarınızı pijamalarının içinden çıkarabilseydiniz, işe geç kalmazdınız.
OK, don't be late for work, now, folks.
Tamam, İşe geç kalmayın dostlar.
Well, already late for work, let's go look for him.
Ben işe geç kaldım ama gidip onu arayalım.
Aren't you late for work?
İşe geç kalmadın mı?
You're late for work.
İşe geç kaldın.
I'm late for work.
İşe geç kaldım.
You're going to be late for work, and you know how daddy hates that.
İşe geç kalıyorsun ve babamın bundan ne kadar nefret ettiğini biliyorsun.
Well, I better get going because you're gonna be late for work.
Gitsem iyi olur yoksa işine geç kalacaksın.
I'm late for work as it is.
İşe geç kaldım.
It's after 8 : 30. I'm going to be late for work.
Saat 8 : 30'u geçti, işe geç kalacağım.
Phil, if I'm late for work I'm going to lose my job.
Phil, işe geç kalırsam işimi kaybederim.
- No, I'm late for work.
- Hayır, işe geç kaldım.
My wife, she's late for work.
Eşim. İşe çok geç kaldı da.
You're late for work again.
- İşe yine geciktin.
- Are you gonna be late for work? - Uh-huh.
- İşe geç mi kaldın?
Going to be late for work, you know?
İşe geç kalacaksın, biliyor musun?
- Come, you're going to be late for work.
- Haydi, işe geç kalacaksın.
- You're gonna be late for work.
- İşe geç kalacaksın.
I'M LATE FOR WORK. I'M GONNA GO NOW.
Ben gitmeliyim, işe geç kaldım.
- We're gonna be late for work.
- İşe geç kalacağız
Come on. I'm late for work.
Hadi işe geç kalıyorum.
- You're gonna be late for work.
- Tatlım, işe geç kalacaksın.
Don't be late for work.
İşe gecikme.
He does when he's late for work.
Sadece işe geç kaldığında kullanır.
You are late for work.
İşe geç kaldın.
Don't worry about it, Ed, you're going to be late for work
Çocuklarla birlikte laflıyorduk ve sanırım onlara bir çiftliğe taşınacağımızı söyledim.
Yefim, you'll be late for your work.
Yefim, gene işe geç kalacaksın.
Work an extra hour to make up for being late.
Gecikmeni telafi etmek için fazladan bir saat çalış.
It's not too late to make things work for us.
İşlerin lehimize dönmesi için hala çok geç sayılmaz.
I had to work late, and then I went for a walk.
Geç saatlere kadar çalışmak zorundaydım, daha sonra yürüyüşe gittim.
You say I'm late for dinner, but I work until six and can't make dinner in time.
Hep yemeğe geç kalıyorsun dersiniz. Altıya kadar çalışıyorum, yetişemiyorum.
You've been consistently late, Elizabeth, and you're behind in your work, so I'll do the tests for you.
Sürekli olarak gecikiyorsun, Elizabeth ve işini aksatıyorsun, bu yüzden senin için testleri yapacağım.
It's a little late for that kind of thinking... and I have to work tonight.
Bunu düşünmek için biraz geç artık... ve bu gece çalışmam gerekiyor.
I just use it occasionally for recreational purposes and when I have to work late.
Geç saate kadar çalıştığım zamanlarda dinlenme amaçlı kullanıyorum.
He's late for work, but that's nothing new.
İşine geç kalmış, ama bu onun için yeni bir durum değil zaten.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]