English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ W ] / Work for you

Work for you translate Turkish

13,135 parallel translation
I only work for you three days a week.
Senin için sadece haftada üç gün çalışıyorum.
It worked for me and it can work for you.
Bende işe yaradığına göre sende de yarar.
When would work for you?
Ne zaman senin için uygun?
Does Shochu work for you?
Shochu senin için mi çalışıyor?
What would work for you?
Ne istersin?
Traditional environments don't work for you, but that's okay.
Geleneksel ortamlar sana uymuyor ama önemli değil.
Work for you?
- Senin için çalışmak mı?
I wasn't sure if I work for you or if maybe we were just friends.
Senin için çalıştığımdan çok arkadaş olduğumuzu sanıyordum.
I work for you.
Sana çalışırım.
And if you don't learn how to work hard now, then you're just gonna grow up to be like another entitled white dude who thinks he's awesome for no reason.
Ve artık nasıl çok çalışılacağını öğrenmezsen o zaman büyüyünce sebebsiz yere kendisinin harika olduğunu düşünen diğer züppe beyaz adamlar gibi olacaksın.
Whoa, I'm not letting you do anything fancy for me, not after how hard you work in here.
Bana süslü şeyler yapmana izin veremem. Burada böyle sıkı çalıştıktan sonra olmaz.
You blokes or someone you work for did that.
Ya siz çizdiniz ya da biri sizin için yaptı.
Sweetheart, you work for a lobbyist.
Hayatım, lobicilik için çalışıyorsun.
Thank you everyone for all of your hard work.
Sıkı çalışmalarınız için herkese çok teşekkür ederim.
Who do you work for?
Kimin için çalışıyorsun?
This might work out great for Jackson and Max, and for you.
Jackson ve Max ve senin için işe yarayabilir.
You're all lucky that you work for him.
Onunla beraber çalıştığınız için kendinizi şanslı saymalısınız.
Well, actually, although I'm sure the publicity isn't very pleasant, if it works out for you, it will work out for a lot of other people, too.
Bir de aslında olayın duyulması çok güzel olmasa da bu size yardımcı olursa başka birçok insana da yardımcı olacak.
You just talk for work.
İşten bahsediyoruz
What do you do for work, Kiyomi?
Ne iş yapıyorsun Kiyomi?
You work for the Public Defender's office.
Savunma Dairesi için çalışıyorsunuz.
Uh, you... you do realize you work for me?
Sen... sen bana çalıştığının farkında mısın?
No, you work for the good of Chuck Rhoades.
- Hayır, Chuck Rhoades'in menfaati için çalışıyorsun.
You know, I went to school with a few guys who work for Birch. - You want me to...
- Aynı okula gittiğim birkaç kişi Birch için çalışıyor.
So this is what you're doing for work these days?
Önceki hayatımda.
You work for an organization called Samaritan.
Samaritan adında bir örgüt adına çalışıyorsun.
One day, a day you may not be able to see now, you will work for Samaritan of your own accord.
Bir gün, şimdi göremesen bile kendi rızanla Samaritan adına çalışacaksın.
Figures. Scumbag ballplayer smacks his girl around, you're gonna work for his high-priced mouthpiece.
Şerefsiz futbolcu kız arkadaşını pataklayacak sen de pahalı avukatının işlerini yapacaksın.
Tim and uh... and it didn't work out... and said you didn't have any money you decided to move back here for a while.
İlişkiniz yürümemiş. Paran da olmayınca buraya taşınmaya karar vermişsin.
You been looking for work for a year, come home, suddenly pop! Job.
Bir yıldır iş arıyorsun, şimdi evine döner dönmez çat diye işin var.
If you injure them, all the work you've done to keep our people safe will have been for nothing.
Onlara zarar verirsen, halkının güvenliği için yaptığın her şey boşa gider.
I know you think that but... you don't know how hard she work to make life better for us.
Böyle düşündüğünü biliyorum ama bizim için ne kadar çabaladığını bilmiyorsun.
No, you work with them like an AR person would and you do your regular job for which I hired you.
Hayır, aynı AR personelinin yaptığı gibi onlarla birlikte çalışıyorsun... yani seni işe alırken yapmanı istediğimi yapıyorsun.
How long you been spying on me, lying to me, selling me out to those killers you work for?
Ne zamandır bana yalan söyleyip, casusluk yapıp beni o çalıştığın katillere gammazlıyordun?
Oh, come on. If you're gonna work for me, you're gonna need to laugh once in a while.
Hadi ama, benim için çalışacaksan arada sırada gülmen gerekecek.
are you here for work?
iş için mi buradasın?
You work for the highest bidder.
Sen en yüksek ücreti verene çalışırsın.
But how would you like to work for the most powerful company in the world?
Peki dünyanın en büyük şirketi için çalışmaya ne dersin?
Call me when you finish work. Maybe we can catch a movie, make up for lost time?
İşin bitince beni ararsın, biz de kayıp zamanı telafi etmek için film falan izleriz?
Tell me about the work you do for Calvin Chadwick and his buddies at the Arena Social Club.
Calvin Chadwick ve Arena Sosyal Kulübü'ndeki dostları için...
You think the men I work for are just criminals, like a... like a stickup man?
Üzerimdeki adamların eşkıya tipi suçlular olduğunu mu sanıyorsunuz?
You think the men I work for are just criminals.
Çalıştığım adamların sıradan suçlular olduğunu mu sanıyorsunuz?
Perhaps you can do something similar for yourself. - That won't work.
Belki aynı şeyi kendin için de yapabilirsin.
You stick that pretty little head of yours in the sand, all the while knowing what kind of men you work for...
Ne tür adamlar için çalıştığını bilmene rağmen o güzel kafanı kuma sokmaya devam et sen...
But if you work for me, you work for me.
Ama bana çalışırsan bana çalışacaksın.
You work for me now.
Artık bana çalışacaksın.
Who do you work for?
Kim için çalışıyorsun?
No, I'm just telling you that, like... For a lot of child actors, when they don't have work, and they don't have something to fall back on, they just get addicted to drugs, you know? Or they become homeless.
Hayır, sadece şunu diyorum çoğu çocuk oyuncu işleri olmadığında ve yedek de güvence olmazsa uyuşturucu bağımlısı oluyorlar ya da evsiz.
It's just... If you fail, you can't work for 30 days. And... you know, a lot of people are gonna be in a lot of trouble.
Sadece eğer başarısız olursan 30 gün çalışamazsın ve biliyorsun çok sayıda kişi bu yüzden sıkıntı yaşayacak.
Work good enough for you now, Dr. Wilkes?
Şimdi yeterli oldu mu Dr. Wilkes?
What's... what are you doing for work?
İş konusunda ne yapıyorsun?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]