English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ L ] / Leave you

Leave you translate Turkish

65,464 parallel translation
Then I guess I should leave you here to think about it and wonder who I might kill while I'm gone.
O halde bırakayım burada biraz düşün. Ben de o arada kimi öldüreceğime karar vereyim.
Yeah, I was surprised he'd leave you behind like that.
Evet, seni öyle geride bırakmasına oldukça şaşırdım.
I'll leave you to it then.
Sana emanet o halde.
I don't think I should leave you.
Seni yalnız bırakmamam gerekiyor.
Oh, and if you could, leave your device, too.
Mümkünse telefonunu da bırak.
I don't want to leave you alone.
Seni yalnız bırakmak istemiyorum.
I'll leave you two to it.
Seni iki kişiye bırakacağım.
And I will leave you behind.
Ve seni arkamda bırakacağım.
" With another, I leave you alone.
" Diğeriyle, seni yalnız bırakırım.
Oliver, you just gonna leave him in there?
Oliver, onu orada öyle bırakacak mısın?
I'm gonna leave here, and when I get back, you don't be here!
Buradan gideceğim şimdi ve geri döndüğümde burada olma.
Well, that doesn't mean you have to leave.
Bu gitmen gerekiyor demek değil.
Were you going to leave?
Gidecek miydin ki?
I'm sorry, Mr. Mayor, but I'm gonna have to ask you to leave the building.
Kusura bakmayın Bay Başkan fakat binayı terk etmenizi isteyeceğim.
- You two have to leave the city.
- İkiniz şehri terk etmelisiniz.
You got to leave the city, you got to leave the state, and you can't tell me where you're going.
Şehri hatta eyaleti terk etmelisiniz... -... ve nereye gittiğinizi söylemeyin.
I mean, we can't just leave them here, you know?
Onları burada bırakamayız.
You can't leave yet, not until I deal with Renard.
Renard'la anlaşana kadar ayrılamazsınız.
I'm sorry, but I'm not gonna leave until you talk to me.
Üzgünüm ama bana anlatana kadar gitmeyeceğim.
You're all free to leave.
Hepiniz gştmekte özgürsünüz.
Where the fuck did you leave it?
Onu nerede bırakmıştın?
Why would you leave anything on a body that could possibly identify the victim and then, possibly, you.
Neden kurbanın üzerinde kurbanın ve muhtemelen senin kimliğini ortaya çıkaracak bir şey bırakırsın.
Can you leave this with me?
Bir bakayım olur mu?
Did you get any sense of why he did leave so suddenly?
Neden aniden işi bıraktı biliyor musunuz?
But you told her to leave?
Ona gitmesini söylemedin mi?
- And when did you leave school?
- Okuldan ne zaman ayrıldın?
- Marion. -.. but I really think you need to leave now.
- Marion. - Bence hemen gitmen lazım.
And you know, I actually think you're right asking me to leave.
Bence gitmemi istemekte hakkın var.
I'm gonna leave now before you try and snog me.
Şimdi gidiyorum yoksa öpmeye falan kalkarsın.
Marasmus, you're to leave the area immediately.
Alandan derhal ayrılmalısınız Marasmus.
You know you can't just leave like that.
Öylece gidemeyeceğini biliyorsun.
Why don't you just leave?
Neden gitmiyorsun?
If you're gonna be disrespectful, I'm gonna have to ask you to leave.
Saygısızlık edeceksen gitmeni istemek zorundayım.
I think you should leave.
Bence gitmelisin.
- Why'd you leave?
- Niye terkettin?
I can't let you leave here.
Buradan ayrılmana izin veremem.
I can't let you leave.
Gitmene izin veremem.
leave, but I love you guys.
ama sizi seviyorum beyler.
And you would leave behind your 25 percent, thus giving me enough equity to compensate the boys fairly and Big Head's father would retain his 50 percent?
Yüzde yirmibeş hisseni de bırakacaksın yani. Böylece beyler arasında hakları dağıtırken daha adil davranabileceğim, ve Big Head'in babası hisselerin yarısını alabilecek.
And every time you leave the house and shut the door, they howl like you're gone forever.
Evden çıkıp kapıyı kapattığın her seferde ise sanki geri gelmeyecekmişsin gibi havlarlar.
You leave tomorrow.
Yarın gidiyorsun.
Were you going to leave me for him?
Beni onun için terk mi ediyordun?
No! Ed, I will not let you leave.
Ed, gitmene izin vermem!
Why don't you just leave these bodies for the cops? Have him arrested.
Neden bu cesetleri polise götürüp onu tutuklatmıyorsun?
Leave it to dying to give you a whole new perspective on life.
Hayata karşı bambaşka bir bakış açısı kazanmak istiyorsanız ölün derim.
I thought you wanted to leave this place.
Buradan gitmek istediğini sanmıştım.
So, if you're not gonna leave, I am.
Yani sen gitmiyorsan, ben giderim.
What matters is you need to leave Gotham.
Önemli olan Gotham'dan gitmen gerek. Hemen.
You need to leave Gotham today.
Bugün Gotham'dan gitmelisin.
You need to leave Gotham today.
Gotham'ı bugün terk etmelisin.
Lee, you can't leave.
- Lee, gidemezsin.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]