English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ L ] / Listen to music

Listen to music translate Turkish

930 parallel translation
No use having him listen to music.
Müzik dinlemesinin bir yararı yok.
Imagine going all the way to Europe just to listen to music!
Sadece müzik dinlemek için ta Avrupa'ya gittiğinizi düşünsene.
Oh, but you gotta. You can't listen to music on an empty stomach.
Boş mideyle müzik iyi gitmez.
I've got my embroidery, I listen to music.
İşlemelerim var, müzik dinlerim.
I like to listen to music.
Müzik dinlemeyi severim.
We could listen to music...
Müzik dinlerdik... Siz...
I'm too tense to listen to music right now
Hayır, hayır! Şimdi müzik dinleyecek halde değilim, sonra dinlet!
Don't you like to listen to music when you drink beer?
Bira içerken müzik dinlemek hoşunuza gitmez mi?
Why don't you go dancing, listen to music?
Neden gidip müzik dinleyip dans etmiyorsunuz?
I don't understand how you can listen to music and write at the same time.
Nasıl hem müzik dinleyip hem yazabiliyorsun anlamıyorum zaten.
I read, listen to music, do the garden.
Okuyorum, müzik dinliyorum, bahçe ile ilgileniyorum.
A Queen of Spain does not listen to music when the King is out hunting.
İspanya Kraliçesi Müzik Dinlemez.... Kral'ın av şarkısından başka..
But I can't listen to music.
Ama müzik dinleyemiyorum.
I am trying to listen to music on my phonograph.
- Bu iyi. Teşekkür. Hemşire, şükret ki vücudun güzel yoksa seni kovardık.
Our young master loves to listen to music.
Genç Ustamız müzik dinlemeyi sever.
But to them... They live just like we do... build roads, listen to music, eat...
Ama kendilerine sorsanız tıpkı bizler gibi yaşıyor yollar inşa ediyor, müzik dinliyor, yemek yiyorlar.
So sit back and enjoy someone or something illicit if you can get it, and listen to the music.
Arkanıza yaslanın ve bulabilirseniz yasadışı şeylerin tadını çıkarın ve müziğe kulak verin.
So we can all be quiet and peaceable and have a few beers together... ... and listen to the music.
Sessizce ve sakince oturup birlikte bira içer ve müzik dinleriz.
Listen to the music.
Müziği dinle.
If I got to listen to any more of that monkey music, I'll...
Maymun müziğini daha fazla dinlersem...
Listen to the music.
Müziği dinleyin.
Sometimes I just like to sit outside by a window and listen to the music.
Bazen sadece camdan dışarı bakıp, müzik dinlemeyi tercih ediyordum.
Good, I will lie down and listen to your music.
Güzel, uzanıp çaldığın şarkıları dinleyeceğim.
Let's listen to the music.
Şimdi müzik dinleyelim.
People who draw read books listen to the better music....
Resim yapan kitap okuyan daha kaliteli müzik dinleyen... Çok kitap okuyan bir kızla çıkmıştım.
- Come on, let's listen to the music.
Hadi. Müzik dinleyelim.
We'll have a couple of laughs, maybe listen to some music?
Biraz güleriz, belki biraz da müzik dinleriz?
Think what your country has done to these men as you listen to the music.
Ülkenizin bu adamlara ne yaptığını düşünün.
MAYBE A SUMMER NIGHT SOMETIME, WHEN HE'LL LOOK UP FROM WHAT HE'S DOING AND LISTEN TO THE DISTANT MUSIC OF A CALLIOPE
Belki bir yaz gecesi, uğraştığı işten kafasını kaldırıp atlıkarıncanın uzaktan gelen müziğini dinlediğinde ve geçmişine ait yerlerin ve insanların seslerini ve kahkahalarını duyduğunda.
The same way you smile when you listen to some good music.
Güzel bir müzik duyunca yüzün gülüyor.
Would you like to listen to some music?
Müzik dinlemek ister misiniz?
Now, let's change our mood and listen to some light music.
Şimdi, moralimizi değiştirip, hafif müzik dinleyelim.
Music you listen to and music you don't.
Dinlenecek müzik, dinlenmeyecek müzik.
Music you don't listen to is what's called modern "serious" music.
Dinlemeyeceğiniz müzikse ; modern müzik, ciddi müzik olarak tanımlanabilir.
Well, I do get lonely, you know, but l- - Soon as I listen to the music, it just goes right away.
Şey, gene yalnızım tabi, ama- - müziği dinlerken, bu duygu kayboluyor.
Can I hang around and listen to some music?
Burada kalıp müzik dinleyebilir miyim?
It's about what's happening now and if you listen to the lyrics and you listen to the, to the rhythm and, and what's in the music then you'll know what's, what's going on with the culture.
Şu anda olan biten bu, ve sözleri ve müziği dinlersen, o zaman ancak buradaki kültürü anlayabilirsin.
No, I prefer to listen to some music
Hayır, biraz müzik dinlemeyi tercih ederdim.
You wanna go over there and listen to some music?
Biraz müzik dinlemeye gidelim mi?
Maybe we can listen to some music on the stereo, or... watch some TV!
Belki biraz müzik dinleyebiliriz. ya da... biraz TV seyrederiz!
Black radio didn't want to play Jimi Hendrix's music because they said... not did only his music not relate, but the people that went... to see Jimi Hendrix was not the crowd that would listen to a black station.
Siyahlara hitap eden radyolarda Jimi Hendrix çalmıyorlardı, çünkü... bu müziğin kendi dinleyicilerine uzak olduğunu ve onu dinleyenlerin... siyahların radyolarını dinlemediğini düşünüyorlardı.
The other thing was distracting from it, and I think he realized that... and wanted to get out of that, and get people to just listen to the music.
Ünlü olmak biraz kafasını karıştırıyordu, sanırım o da bunu fark etmişti. Bundan kurtulmak, insanlara müziğiyle hitap etmek istiyordu.
So we went into Clinton's room to listen to the stereo... and instead of getting mood music, we get you guys yakking on the intercom.
Biz de Clinton'ın odasına gittik ve stereoyu dinledik... güzel bir müzik yerine siz beylerin bağrışmalarına tanıklık ettik.
Do you listen to this dreadful music?
Bu korkunç müziği mi dinliyorsun?
I couldn't listen to the same music all week.
Aynı şarkıları tüm hafta dinleyemezdim.
Cops get to listen to lots of organ music.
Polislere cenaze marşı dinlemek düşer.
Listen to the music.
Müzüğü dünle.
Why don't you go listen to some folk music... and give me a break? !
Sen neden gidip biraz halk müziği... falan dinlemiyorsun biz de kafamızı dinleyelim?
I'd go for a ride with chicks who'd go And listen to the music on the radio
Yanıma alırdım piliçleri Açardım radyoda da müziği
Granny, listen to the music!
Büyükbaba, müziği dinle!
Okay. Just listen to the music.
Sadece müziğe ver kendini.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]