English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ L ] / Lock it up

Lock it up translate Turkish

535 parallel translation
It might be wise for you to put that box away somewhere and lock it up.
O kutuyu bir yerlere kaldırıp, kilit altında tutmanız akıllıca olabilir.
- Not yet. - Then lock it up.
Gidin ve kilitleyin.
I'll lock it up in my safe.
Kasamda saklayacağım.
Lock it up.
Kilitle.
Lock it up.
Kilitleyin.
It's the Thunderbirds! OK, lock it up.
- Bak Thunderbird!
Lock it up!
Kilitle şunu!
Be sure to lock it up after you.
Çıktıktan sonra kitlemeyi unutma.
Boss said we should take the car home and lock it up.
Patron otomobili eve götürüp, saklamamızı söyledi.
Put every bottle, glass and everything else away and lock it up. - Right.
Tüm şişe, bardak ne varsa kaldır ve kilitle.
You, lock it up.
Sen, kapat şunu.
Lock it up.
Onu kilitleyin.
Lock it up!
Kilitleyin!
- Lock it up!
- Kilitleyin!
- Lock it up now.
- Derhal kilitleyin.
- Judge Parker say lock it up.
- Savcı Parker, onu hapsetmemi istiyor.
Lock it up for tonight!
Bu akşam için işi bitti!
I'm gonna lock it up in a safe place.
Ben güvenli bir yerde o kadar kilit edeceğim.
All right, lock it up.
Tamam, kilitle.
Lock it up...
Kilitleyin...
Lock it up!
Kilitle!
For security, may we lock it up in the House of Traps bring it out for viewing on Your Majesty's birthday?
Güvenlik için, heykeli "Pusu Evinde" saklayabiliriz! Majestelerinin doğum günündede onu herkese sergiler prim yaparız!
But what I ought to do is to lock you all up for if ever there was a nuisance, it's you Tobacco Road folks.
Hepinizi içeri tıkmalıyım. Nedir şu Tobacco Road milletinden çektiğimiz?
- Oh, is it? - l shall have to lock up. - All right.
- Kapatmak zorundayım.
He would lock it up.
Kilitli tutacaktı.
I gave it to Jimmy White to lock up in your safe, like you told me to.
Bana söylediğiniz gibi, onu kasanıza kilitlesin diye Jimmy White'a verdim.
- Open up! - What is it? They've jammed the lock and locked themselves inside.
- Kendilerini içeri kilitlemişler.
It seems to tie the tool up with the lock.
Görünüşe göre parçayı kilitlemiş.
I'm gonna keep peace here today if I have to lock up every gunny in town to do it.
Huzuru sağlamak için tüm silahlıları içeri tıkmam bile gerekse yapacağım.
I pick it up at the station, run home and lock myself in my room.
Onu istasyondan alıyor, hızla eve gidiyor ve kendimi odaya kilitliyorum.
It's almost time to lock up the house. Then your party will really begin. I wonder how it will end.
Neredeyse evi kapatmanın zamanı geldi sonra da partin başlayacak ama nasıl biteceğini merak ediyorum.
Okay, lock it up.
Tamam, kilitle.
You be there when he's about to lock up, and you do it.
Adam barı kapatırken orada ol ve işini bitir.
I haven't got the deal lock up yet. When they see you, it's in the bag.
İş tam bağlanmadı, ama seni görürlerse malı götürürüz.
It's difficult to know your home country when you're lock up day and night in a palace.
Ülkenizi anlamak zor, gece gündüz saraya kilitlisiniz.
Lock him up till he sleeps it off.
Tıkın şunu içeri.
But it's useless to bring him from the forest and lock him up as if he were being punished for disappointing the Parisians.
Bence meraklı Parislileri hayal kırıklığına uğrattığı için onu cezalandırıyormuşuz gibi yapacaksak onu ormandan buraya getirmiş olmamızın hiçbir faydası yok.
It's time to lock up here.
Burayı kilitleme zamanı geldi.
It's just his way... to lock himself up in his room all day Sunday and play with his cats.
Pazar günleri kendisini odasına kapatıp bütün gün boyunca kedileriyle oynuyor.
In Russia, it's always been too easy to lock a man up because he disagrees with you.
Rusya'da, sizinle aynı fikirde olmayan bir adamı hapse atmak, her zaman çok kolay olmuştur.
If you don't win this time, it will be my duty to lock you up.
Eğer bu sefer kazanamazsan, görevim seni hapsetmek olacak.
I want to lock it all up in my pocket It's my bar of chocolate
Hepsini cebime doldurmak istiyorum.
It is dangerous to play detective. If you go on, I'll lock you up for six months.
Detektiflik oynamak çok tehlikeli.
Detective read it and said, "We lock up little boys who can't behave."
Dedektif hep, doğru davranmayı bilmeyen küçük çocuklar olduğumuzu söylerdi.
You looking to die young? 'Cause you can do it inside in lock-up or outside with this wanna-be gang ban er stealing cars crap.
Çünkü bu işi böyle grup halinde araba çalmaya devam ederek her an becerebilirsiniz.
Lock him up in chains. That's right. It's not necessary.
Onu zincirleyelim evet bu gerekli değil kaçabilir
The locksmith will open it up, and then he'll put in a new lock.
Çilingir açacak ve yeni bir kilit takacak...
I better just lock myself up in it,
Düşündüm ki, kahretsin kendimi buraya kilitlesem daha iyi.
- I'll lock up. - Goddamn it!
Kahretsin!
Is it possible the guard didn't lock him up well enough?
Anlaşılan adamımız onu iyi bağlayamamış ha?
We'll lock up, don't worry about it.
Merak etme. Şu an doğru zaman ve burası da doğru yer.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]