English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ M ] / My love

My love translate Turkish

24,705 parallel translation
How was you day, my love?
Senin günün nasıldı aşkım?
Romeo toasts, "Here's to my love," as he drinks the poison that kills him.
Romeo kadeh kaldırır, "Sevgilimin şerefine" der onu öldürecek zehri içerken.
My love.
Aşkım.
- Please accept, my love and my protection.
Lütfen, aşkımı ve korumamı kabul edin.
You, Beast, have taken my love.
Sense aşkımı elimden aldın, Çirkin.
My love life has been tragically empty.
Trajik bir şekilde hiç aşk hayatım olmadı.
Please, my love.
Lütfen, aşkım.
But, my love, how are we going to do that?
Ama aşkım, nasıl yapacağız?
Send my love to the family.
Ailene sevgilerimi ilet.
Your man is home, standing in front of his beautiful wife, offering you these flowers and these-these chocolates as a token of my love.
Kocan evde. Güzeller güzeli karımın karşısında duruyorum. Aşkımın sembolü olarak bu çiçekleri ve çikolatayı sunuyorum.
My love, I already told you...
Sana daha önce de söyledim...
To you, my love, my heart, my bride.
Sana, aşkım, bir tanem, gelinim.
Only the kiss of... true love can restart my heart and allow me to return a fully formed man, free of this curse.
- Yalnızca gerçek aşkın öpücüğü kalbimin tekrar atmasını, bu lanetten kurtulmamı ve gerçek bir adam olmamı sağlayabilir.
In case you've forgotten, there is someone I love who needs my help, my daughter!
Unuttuysam söyleyeyim, benim de sevdiğim ve yardımıma ihtiyacı olan biri var : Kızım!
I've been in love with him since I was 1 4 and was sure he'd be my future husband.
14 yaşımdan beri ona aşığım, .. ve gelecekteki kocam olacağından eminim.
What my true British Thespian is trying to say is that there'more to making love than just smashing genitals.
Seni huzursuz etti diye bir kelimeyi daha önce duymamış gibi yapma lütfen. Ya-kınlık birinin sana wi-fi şifresini vermesi midir?
I love her to the very fiber of my being.
Onu tüm benliğimle seviyorum.
You're the love of my life.
Hayatımın aşkısın sen.
I studied L-carnitine's role in thermogenic reactions, but my true love is metabolite chain effects on cellular development.
L-karteninlerini termojenik reaksiyonlardaki rolünü araştırdım ama asıl ilgim ara ürün zincirinin hücresel gelişimine etkileri üzerine.
Like me for my antidotes, love me for my anecdotes.
Panzehirim için beni beğenirler, hikayelerim içinse severler.
I'd love to report it to the police, but you see, the police pulled me over on a bullshit DUI, beat the hell out of me, and tased my daughter. Then my client gets killed outside your court.
Polise bildirmek isterdim ama polis de beni kenara çekip durduk yere bir temiz dövdü kızımı şok tabancasıyla vurdu, müvekkilim mahkeme önünde öldürüldü.
In my comic book, the happy blue bunnies love mustard.
Çizgi romanımdaki mutlu mavi tavşanlar hardalı seviyor.
- Oh, my God, I love this one.
Aman Tanrım. Bunu seviyorum.
An exclusive black-tie event at my club in a few days, and I would love for your father and you to be my personal guests.
Birkaç gün sonra kulübümde özel bir smokin partisi veriyorum babanı ve seni özel konuğum olarak ağırlamaktan mutluluk duyarım.
I love my work.
İşimi seviyorum.
Brendan was the love of my life.
Brendan hayatımın aşkıydı.
/ I love my wife Futaba, not Temple Miyamizu.
Aşkımdan dolayı Futaba'yla evlendim! Miyamizu Mabedi için değil!
His tough love is the reason my name's on all of those plaques out there.
Onun katı sevgisi sayesinde ismim plaketlerde yazılı.
He would have no love from my father.
Babamdan hiç sevgi görmedi.
She told my wife that I am still in love with another woman.
Karıma hala başka bir kadını sevdiğimi söylemiş.
My father has declared his love for Florence.
Babam Floransa'yı ne kadar sevdiğini söyledi.
You must know the Pazzi have no love for my family.
Pazzi'nin ailemi hiç sevmediğini bilmelisin.
But I grew to like him, admire and even love my husband sometimes.
Ona minnettar olmaya geldim... Hayranı olmaya... Ve hatta bazen aşık olmaya.
My dad'll love it.
Babam bayılacak.
Standing in Fillory was the greatest moment of my life, and not just because, as I later found out, the air is.02 % opium, which is a pretty unfair trick to get you to love a place,
Hayatımın en muhteşem anı Fillory'e ayağımın bastığı andı. Ve daha sonradan öğrendiğim üzre, bunun tek sebebi havanın 0.02 % opium olması değildi.
I mean, I love my family, you know, just...
Yani ailemi de çok seviyorum ama işte...
Um... me and my brother Hector... We love each other.
Şey kardeşim Hector'la ben- - Birbirimizi çok seviyoruz.
True love, my friend.
Gerçek aşk dostum.
Me and my brother, Hector, we love each other.
Kardeşim Hector ve ben birbirimizi seviyoruz.
I never knew a love like that, not a love where I wanted someone to slit my throat open, that's for sure.
Hiç böyle bir aşka tanıklık etmedim. Kimsenin aşkımdan boğazımı deşmesini istemedim yani orası kesin.
[Marisol] Me and my brother, Hector, we love each other.
Kardeşim Hector ve ben birbirimizi seviyoruz.
You see, Dorothy, you may have the love of Oz, but I have something better the love of my child.
Oz halkı seni seviyor olabilir, Dorothy ama benim daha güzel bir şeyim var. Çocuğumun sevgisi.
Well, there's only one person we can trust to destroy the love blooming between Hades and my sister.
- Hades'le kız kardeşim arasında alevlenen aşkı yok edebilecek tek bir kişi var.
If I was strong enough to walk up those steps and arrest the love of my life, then you are strong enough to face what comes next.
Ben o adımı atıp, hayatımın aşkını tutuklayacak kadar güçlüysem sen de önündekilerle yüzleşecek kadar güçlü olmalısın.
Oh, my God, I'd love to go.
- Çok isterim tabii.
I love you and me together, but it would break my heart if I was the reason you gave up this dream career opportunity, because, honestly,
Birlikte olmamız çok hoşuma gidiyor fakat hayallerindeki kariyer fırsatından vazgeçme sebebin ben olursam çok üzülürüm.
Do you just love my name or do you not understand a word I'm saying?
Ya adımı çok sevdin ya da dediklerimi anlamıyorsun.
I love my legs.
Anlamıyorsun, bacaklarımı seviyorum.
Makes me think of bringing my own horse in for a little love.
Kendi atımı da küçük bir aşk için getirmemi düşündürtüyor bana.
Truth is, we both know I'm a little self-destructive, and... lately I've been on this roll where I love my job, I'm even doing well with the ponies, and I can sabotage myself when I have all that I want.
İşin doğrusu, ikimiz de biraz kendime zarar vermeyi sevdiğimi biliyoruz ve son zamanlarda şansım yaver gidiyor, işimi seviyorum hatta at yarışından bile iyi kazanıyorum ve tüm istediklerime sahipken kendimi sabote edebiliyorum.
I mean, why does my boss love me so much?
Neden patronum beni çok seviyor?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]