English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ N ] / Neither should you

Neither should you translate Turkish

236 parallel translation
I can't bear living in a house without flowers... and neither should you.
Çiçeksiz bir evde yaşamaya katlanamam. - Ve sen de katlanmamalısın.
Neither should you.
Sen de.
Neither should you.
Sen de görüşmemelisin.
Neither should you, considering your profound lack of judgment.
Karar verebilme eksikliğinizi göz önüne alırsak, siz de.
No, and neither should you.
Hayır sen de önemseme.
And neither should you.
Sen de merak etmemelisin.
Yes, I've heard him say it, but I don't believe it, and neither should you.
Benim işe yaramaz olduğumu söylüyor. Evet duydum, ama buna inanmıyorum.
Neither should you.
Sen de unutmamalısın.
And neither should you.
Siz de güvenmemelisiniz.
Neither should you.
Sen de yitirmemelisin.
You tell me you got something to go on and I'll go... but I'm not gonna walk into another Copper Creek, and neither should you.
bana bir şey söyle devam edeyim. Ama bir daha öyle bir hataya düşmem, sen de düşmemelisin.
And neither should you. Okay?
Sen de düşünmemelisin, tamam mı?
I... I've broken protocol and I should be punished, but the crew of the Voyager shouldn't be and neither... neither should you.
Protokolleri çiğnedim, ve cezalandırılmalıyım, ama ne Voyager'ın mürettebatı, ne de siz, bu yüzden cezalandırılmamalısınız.
Neither should you.
Hiç biriniz inanmamalısınız.
Neither should you.
Sen de kaybetmemelisin.
He's not crying, neither should you.
Ve hiç ağlamıyor. Sen de ağlamamalısın.
Neither should you.
Sizin de öyle.
Neither should you.
Sen de istememelisin.
Look, it's my fault too. I can't just blame him and neither should you.
Benim de hatamdı. Sadece onu suçlayamam. Sen de öyle.
I will never grant them that satisfaction, and neither should you.
Bu memnuniyeti onlara yaşatmayacağım sen de yaşatmamalısın.
And neither should you.
Ve sen de yapmamalısın.
Neither should you, neither should they.
Sen de gitmemelisin, onlar da gitmemeliler.
Neither should you.
Sen de olmamalısın.
And neither should you.
Sen de inanma.
i haven't given up on him yet, and neither should you.
Ondan vazgeçmeye niyetim yok. Sen de vazgeçmemelisin.
Neither should you.
Siz de duymamalısınız.
The guests won't look ridiculous. Neither should you.
Konuklar komik görünmeyecek.
- I don't. Neither should you.
- Ben güvenmiyorum, ve sen de güvenmemelisin.
I don't care what he was like when he was alive, and neither should you, don't you think?
Onun hayattayken nasıl biri olduğu umurumda değil, asıl sen ne yapmalısın, hiç düşünüyor musun?
And neither should you.
Sen de bakmamalısın.
- Neither should you.
- Sen de.
And neither should you.
Ve sen de öyle olmalısın.
I'm not listening to this crap, and neither should you.
Ben bu saçmalığı dinlemiyorum, sen de öyle yap.
I'm not gonna let this spoil a fantastic day, and neither should you.
Bunun, günümüzü baltalamasına izin vermeyeceğim, sen de verme.
Neither should you.
Sende olmamalısın.
I really don't care about winning the contest... and neither should you.
Yarışmayı kazanmayı önemsemiyorum sizde öyle yapmalısınız
Neither one of you should be out without a keeper. Come on.
Ve elimdeki her şeyle ölüme karşı direneceğim.
So you made sure that if you couldn't have his love... neither should Ruth.
Böylece onun aşkına sahip olamayınca Ruth'un sahip olmasını da engelledin.
In the Court you should not even to affirm... or neither do anything.
Durum saptamasıydı. Sarayda durum saptaması da yapamazsınız. Sarayda hiç bir şey yapamazsınız.
As a monk, you should neither cheer nor anger.
Bir keşiş olarak neşelenmemeli veya kızmamalısın
Even if I should trust you, which I'm not sure that I do or even if I should want to leave here for no reason, I can't, and neither can you.
Sana güvensem bile, ki güvendiğimden emin değilim ya da hatta yok yere buradan gitmek istesem bile gidemem, sen de gidemezsin.
Neither of you should be reacting in this way.
İkinizin de bu şekilde davranmaması gerekiyordu.
Neither have you, but you should.
Sende ama değişmelisin.
You may find it safest to ensure that neither of you is identifiable in any home porn you make, should anyone find the footage.
Çektiğiniz ev pornosunda kimliğinizi ele vermeyecek önlemleri alırsanız herhangi birinin eline geçmesi durumunda zor durumda kalmazsınız.
- but you should be thankful that neither of you were hurt.
Ama şükretmelisin ki ikinizde iyisiniz.
And neither should you!
Ve siz de olmamalısınız!
Neither should you.
Sen de zorlamamalısın.
Look, I don't imagine you frequent the republican clubs, but the fact that neither you nor I are members... should not blind us to the significance of their existence.
Cumhuriyetçilerin arasına pek girdiğinizi sanmıyorum. Ama ikimizin de aralarında olmaması varlıklarının önemini gözümüzde azaltmamalı.
And neither should you.
Jeanie?
And neither should you.
Ve sen de yapmamalısın
Well, Kelly, that was neither constructive nor a compliment, so maybe you should stop criticizing my English and start making some suggestions, okay?
Pekala Kelly, bu tarzın ne yapıcı bir eleştiriydi ne de iltifat. Bu yüzden benim İngilizcemi eleştirmeyi bırakıp..... neden öneri için birşeyler yazmıyorsun?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]