On this side translate Turkish
2,471 parallel translation
Everything is calm on this side.
Bu tarafta her şey sakin.
The kitchen is on this side.
Mutfak bu tarafta.
You're on this side.
Şu tarafta durun.
Pulse is minimal on this side, too.
Nabız bu tarafta da en az seviyede.
The, uh, garbage on this side of the street was picked up yesterday.
Caddenin bu tarafındaki çöp, dün toplanmış.
And our bellybutton's on this side.
Göbek deliğimiz bu tarafta.
Your father has a meeting on this side of town.
Babanın, kasabanın bu tarafında toplantısı varmış.
( Man ) We're clean on this side. Can we have the room?
- Odadan çıkabilir misiniz?
The control room is on this side.
Kontrol odası şu tarafta.
Good to see you on this side, brother.
Seni dışarıda görmek güzel, kardeşim.
Ok, so he sleeps here sometimes, and his head is on this side.
Tamam, bazen burada yatıyor ve başı bu tarafa dönük.
The wheel's on this side!
Direksiyon bu tarafta!
Guess you're just not used to being on this side of the serving line.
Sanırım servis hattının bu tarafında olmaya alışık değilsin.
What's she doing over on this side of town anyway?
Şehrin bu tarafında ne işi varsa zaten?
I just never thought I'd be on this side of this, you know.
Hiç olayın bu tarafında olacağımı düşünmemiştim.
There's a stain on the floor mat on this side.
Bu taraftaki yer döşemesinde bir leke var.
Anyone born on this side of the Ewok Line was at least ten years old when Jedi came out, and thus too old for something so cloying and cute.
Ewok Çizgisi'nin bu tarafında doğanlar Jedi ortaya çıktığı zaman en aşağı 10 yaşındaydılar. Ayrıca bu kadar iğrenç ve şirin bir şey için çok yaşlılar.
Anyone born on this side loved the Ewoks because, why?
Bu tarafta doğanlarsa Ewoklar'ı çok seviyor. Peki neden?
Hey, you're really close on this side.
Bu tarafa çok yaklaştın.
I want all the ladies on this side of the...
Bayanların şu tarafa...
It just so happens that this time I'm on the side of the angels.
Yalnızca bu seferliğine meleklerin tarafında olmam icap etti.
So, even though the coin flip on one side is completely random, there are correlations between the two coins, and this is the defining feature of entanglement.
bozukluk bir yönden rastgele atılsa bile, iki bozukluk arasında ilişki vardır. Bu da dolaşılıklığı tanımlar.
Put this on the east west side.
Bunu, doğu köşesine koyalım.
He's going to continue forward on, looking for the victim, make his way up through this narrow passageway here, pick him up and then carry him out the Charlie-side door.
Buradan ilerleyerek kurbana bakacak, buradaki dar geçitten ilerlemenin yolunu bulacak, onu alıp daha sonra yan kapıdan dışarı çıkaracak.
This edge is exactly the same as the opposite edge. So, as soon as you get to this point, you re-enter your space on the opposite side, and, in addition, you have to turn by 36 degrees.
İki yüzde birbirine tıpa tıp benzese de bir yüzeyden çıkıp diğerinden girdiğinizde 36 derecelik bir dönüş yapmış oluyorsunuz.
This coin has an eagle on one side and the Coliseum on the other.
Bu paranın bi tarafı kartal diğer tarafı Coliseum
But this was interesting for me to get in a car, the shift on the left side.
Benim için ilginç olan vitesi solda olan bir araba kullanmaktı.
But on the plus side, this just means that I am one step closer to proving that I was right and he's a fake.
Ama işin iyi tarafına bakarsak bu, yanılmadığımı ve onun bir üçkağıtçı olduğunu kanıtlamaya bir adım daha yaklaştığımı gösteriyor.
As it came round, the car went up on two wheels and then it went onto its side and I started sliding down this hill.
Arkası hızlıca döndüğü için araba iki teker üzerine çıktı..... sonra tepe taklak oldu ve tepeden aşağıya doğru kaymaya başladım.
As someone who's been on the other side, I can tell you, it is a scary, lonely, Chang-filled world out there, and sure, this group has sprouted some legs, but why are we in such a rush to leave the tide pool, when the only things waiting for us on shore are the sands of time.
Diğer tarafta bulunmuş biri olarak şunu söyleyebilirim, dışarıdaki dünya korkutucu, yalnız ve Changli ve evet, bu grup kök saldı ama niye kıyıda bizi tek bekleyen zamanın kumları ve araları açılan aç martılarken bu havuzu terk etmek için acele ediyoruz ki?
This witch on the other side that gave Vicki her foothold, is she helping you now?
Şu diğer taraftaki Vicki'ye tutunma noktası sağlayan cadı şimdi de sana mı yardım ediyor?
Look, I'll have you know that these are the finest people - this side of Alabama, now. - Oh, so we're grading on a curve?
- Ne yani çan eğrisi mi yapıyoruz?
Up to this point, it's a lot more fun standing on the other side.
Bu noktaya kadar diğer tarafta olmak eğlenceliydi.
The point is, no one on the other side of this conversation can ever truly be ready.
Önemli nokta bu konuşmanın diğer tarafında gerçekten hazır olunabilir.
If you're gonna do this, you're gonna need people on your side.
Ama madem anneni karşına alacaksın, yanına adam toplaman lazım.
Yeah, but on the bright side, if this hadn't happened, we never would've met Kyle.
Evet ama bu olay olmasa Kyle'la tanışamazdık.
This road here goes around the hill and behind on the other side I place the spike strip.
Bu yol, tepeyi çevreler çivili kapanı kurduğum öteki tarafa geçer.
Now you are one of the best people on this team. And... I just want to make sure that I... have you on my side.
Sen bu ekipteki en başarılı insanlardan birisin ve benim tarafımda olduğundan emin olmak istiyorum.
I'm not usually on the Ned Beatty side of this situation.
Ben genellikle bu durumun Ned Beatty tarafında değilim.
Mr. Purdue, we recovered your Ferrari early this morning in a parking lot on the West Side.
Bay Purdue, Ferrari'nizi bu sabah erken saatlerde, Batı Yakası'nda bir otoparkta bulduk.
On the side of the road I see this blackish white thing.
Karanlıkta yol kenarında beyaz bir şey gördüm.
And as we were going around Bullion Bend... On the side of the road I see this blackish white thing.
Kavisi dönüyorken karanlıkta yol kenarında siyahlı beyaz bir şey gördüm.
In this corridor scene, the set was shot on its side and the action was reversed.
Koridor sahnesinde set, yandan çekilmiş ve hareket tersten oynatılmıştır.
But if Albertson came down this alley, after shooting the judge, dumped out onto 7th, then... how'd he get hit on the driver's side?
Ama eğer Albertson yargıcı vurduktan sonra bu sokaktan gelip,.. ... 7. caddeden devam ettiyse, o zaman nasıl oluyor da sürücü kısmından vuruluyor?
Uh... it's a place on the other side of this planet that's... very rainy so you can only see one moon.
Bu dünyanın diğer tarafında konumlanmış yağmuru bol olduğundan sadece bir tane ay görebildiğin bir yer.
I think I'm gonna have to side with Molly on this one.
Sanırım bu konuda Molly'e katılıyorum.
I know it's just us in this stupid van, but I'm the same person I've always been and I need you to be on my side now.
Bu minibüste ikimiz varız, ama ben her zamanki benim ve yanımda olmana ihtiyacım var.
Listen, I understand that this night is important to you, and I ll happily stand by your side all night long in the nicest suit I own, but I will not, I repeat, will not put on a stupid costume just to be a part of your blind quest for power!
Dinle, bu gecenin senin için önemli olduğunu biliyorum en güzel takım elbisemle seve seve bütün gece yanında olurum ama daha fazla güç için yaptığın körleme maceran için o aptal kostümü giymeyeceğim.
A-after he spoke to his ex, he told me to take him out to this abandoned warehouse on the other side of town.
Eski karısıyla konuştuktan sonra, benden onu şehrin diğer tarafındaki o terk edilmiş depoya götürmemi istedi.
And the way this doorjamb is slightly torn from this side as if someone was holding on.
Kapının da yanı bu taraftan yırtılmış, sanki biri tutuyormuş gibi.
On the west side of this island.
Bu adanın batı tarafında.
on this occasion 24
on this day 60
on this island 25
on this planet 16
on this lonely road 19
on this 96
on this guy 23
on this ship 18
on this one 34
this side 54
on this day 60
on this island 25
on this planet 16
on this lonely road 19
on this 96
on this guy 23
on this ship 18
on this one 34
this side 54
side 253
sideways 34
sides 51
sided 108
sidekick 32
sidebar 61
side up 19
side note 16
sideshow bob 30
side door 25
sideways 34
sides 51
sided 108
sidekick 32
sidebar 61
side up 19
side note 16
sideshow bob 30
side door 25
side by side 69
side pocket 20
side to side 29
sided love 19
on the whole 55
on the tv 16
on the other hand 1607
on the table 116
on the plus side 107
on the 426
side pocket 20
side to side 29
sided love 19
on the whole 55
on the tv 16
on the other hand 1607
on the table 116
on the plus side 107
on the 426
on the floor 300
on the roof 79
on the way home 32
on the ground 440
on the contrary 1002
on the other side 107
on the bench 17
on the right 145
on the beach 77
on the other 48
on the roof 79
on the way home 32
on the ground 440
on the contrary 1002
on the other side 107
on the bench 17
on the right 145
on the beach 77
on the other 48
on the internet 51
on the dot 66
on the house 231
on the record 70
on the surface 75
on the one hand 116
on the side 64
on the street 102
on there 23
on the sidewalk 17
on the dot 66
on the house 231
on the record 70
on the surface 75
on the one hand 116
on the side 64
on the street 102
on there 23
on the sidewalk 17