English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ O ] / Or an

Or an translate Turkish

17,130 parallel translation
A dihedral angle or an absolute ceiling.
İki düzlemli açı, mutlak tavan...
Or an innocent civilian.
Ya da masum bir sivil.
Or an X-ray machine.
Ya da X-Ray'i
The dome will not be completed by an artist or an architect.
O kubbeyi tamamlayacak kişi sanatçı ya da mimar değil.
Cured me of chronic tuberculosis and freed me from the ravages of time, unless I catch a bullet, a knife, or an oncoming train.
Kronik veremim iyileştirip zamanın tahribatından azat edildim, kurşun yemediğim, bıçaklanmadığım ya da trenin önüne atlamadığım takdirde.
I mean, can't you... ( sighs ) put an A.P.B. out or something?
Yani, arama emri gibi bir şeyler çıkaramaz mısın?
Maybe she talked about him or mentioned an older man?
Belki sana ondan ya da kendisinden büyük bir adamdan bahsetmiştir.
It's an archbishop that puts the crown on your head, not a minister or public servant.
Başına tacını koyan kişi Başpiskopos bir bakan veya memur değil.
At that point she hesitated... and then she asked me to pick either Khawaja Nazimuddin of Pakistan or Sidney Holland of New Zealand.
O an biraz duraksadı. Sonra benden Pakistanlı Khawaja Nazimuddin ile Yeni Zelandalı Sidney Holland'dan birini seçmemi söyledi.
Are you alone, or can an old man pull up a seat?
Yalnız mısınız yoksa bu yaşlı adam bir sandalye çekebilir mi?
I would have sworn that I saw you at that... that party with Gilcrest or those pizza nights at Pinocchio's or pretty much any other memory I have of that time, which means, if they put me up there on that stand,
Seni Gilcrest'teki partide gördüğümü veya Pinocchio'daki pizza gecelerinde gördüğümü söyleyebilirim. Veya o zamanlara ait hatırladığım herhangi bir anımı söyleyebilirim. Yani, beni kürsüye çıkarırlarsa doğruyu söyleyeceğim.
Is the program an NSA exploit or not?
NSA'in böyle bir programı var mı yok mu?
It's completely maneuverable, and has an adjustable yield, so you can choose whether to destroy a small city, or just a couple of blocks.
Tamamen taşınabilir ve yıkım gücü ayarlanabildiği için ufak bir şehri mi yoksa birkaç blokluk alanı mı yok edeceğini seçebilirsin.
We need to get an OR now.
Ameliyathaneye götürmeliyiz.
Or to abduct an FBI agent from her own wedding.
Ya da bir FBI ajanını düğününden kaçırmak gibi.
It's not just an hour or two, you'll get tired.
Bir iki saatliğine gitmiyorum ki. Yorulursun orada.
I swear on my life or whatever's dear to you... as soon as I found out I'm in the wrong place, I ran away.
Hayatım üzerine, ne istersen onun üzerine yemin ederim ki yanlış yerde olduğumu anladığım an oradan kaçtım.
It's... It's on their hard drive, or it's in an e-mail somewhere.
Bu... onların sabit diskinde, veya herhangi bir yerdeki mesajında.
What are you, an accountant or something?
Ne iş yapıyorsun? Muhasebeci falan mısın?
Um, does one of your computers not have an old disc drive or something?
Bilgisayarlarından birinde eski disk okuyucu falan yok mu?
That's also new. the first thing we do is map his or her memories.
Bu da yeni. Linus : When a body comes in,... onun anılarını saptıyoruz.
Do you want him in jail overnight on an assault charge, or do you want him locked away for 30 years?
Tartaklama suçuyla nezarette bir gece geçirmesini mi istersiniz yoksa 30 yıl kilit altında kalmasını mı istersiniz?
... do you run over an old lady, or do you turn the wheel and crash yourself into a wall?
İhtiyar bir kadını mı ezerdin yoksa direksiyonu çevirir kendini duvara mı çarpardın?
I would, but you're actually a real person, and the thought of intimacy or... really anything beyond a night of meaningless sex is just... it's totally crushing on an existential level, so... rain check?
İsterim ama sen gerçek bir kişisin ve samimiyet düşüncesi veya her şeyden öte tek gecelik anlamsız seks tamamen varoluşsal düzeyde mahvediyor.
It's bad now, but her hunger pangs should disappear in the next day or two.
Şu an kötü ama açlık spazmları bir iki gün sonra yok olacak.
She could sell that formula to any terrorist cell or rogue nation with an open checkbook.
Formülünü herhangi bir terörist gruba veya açık çekli haydut bir devlete satabilir.
Or discover she's an agent.
Ya da ajan olduğu anlaşılmadan.
Okay, we can open an investigation, we can put Jones away forever, but you gotta stop, or else you're gonna die.
Soruşturma açabiliriz, Jones'ı sonsuza kadar hapse atabiliriz. Ama durman lazım yoksa sen de öleceksin.
Were you asking me a question or making an accusation?
Soru mu soruyorsun, beni suçluyor musun?
An hour or two.
Bir ya da iki saat.
He drugged her, hooked her up to an IV, a blood bag, just like any surgeon would doing open heart or intestinal surgery.
Onu uyuşturmuş, ona bir damar yolu açmış, kan torbası takmış, herhangi bir cerrahın açık kalp ya da bağırsak ameliyatında yapacağı gibi.
It could be nothing or it could be an indicator.
Bir şey olmayabilir, bir şeyin göstergesi de olabilir.
But he must have had backup or something, and she must have had a green belt'cause she had me in an arm lock before I could even block it.
Ama desteği olmalı çünkü kadının da yeşil kemeri vardı bir şey yapamadan kol kilidine aldı beni.
But what I really want to know is if we're gonna find all the guns back there or if maybe you got a few just waitin'for their moment... just like my Lucille.
Ama asil bilmek istedigim su : Tum silahlari iceride bulacak miyiz yoksa uygun an icin sakladiginiz birkac tane daha var mi? Lucille'im gibi.
Right now, we have peace with the Saviors, but sooner or later, sometimes's gonna go wrong.
Şu an, Kurtarıcılarla barış içindeyiz, ama er ya da geç, bir şeyler ters gidecek.
Or read an actuarial table?
Ya da aktüerya tablosu okumadın mı?
The Mount Washburn eruption at three o'clock local time was unexpected but geologists say the Yellowstone caldera is an active seismic region and these events are common every 100 years or so.
Yerel saatle 15 : 00 da gerçekleşen Washburn dağı patlaması beklenmedik bir olaydı fakat jeolojistlerin söylediğine göre kraterin olduğu yer aktif sismik bir bölge ve her yüzyılda bir bu tip olayların görülmesi normal bir durum.
It's only a matter of time before we run out of supplies or some of those feeders get in here.
Erzakımızın bitmesi veya o kan emicilerden birinin içeri girmesi an meselesi.
You learn a thing or two in an apocalypse!
Kıyamet gelince bir iki şey öğreniyorsun!
Do my bidding or I'm sure you'll make an excellent vessel. IRON MOUNTAIN RESTAURANT STORE
Benim emirlerimi yerine getir yoksa seni de onlardan biri yaparım. Sadece olanı belirtiyorum, tamam mı?
Whatever you are, stay away or die!
Şu an her ne isen, uzak dur yoksa ölürsün!
Or people finding out you created an unstoppable killer?
Yoksa durdurulamaz bir katil yarattığının duyulmasından mı?
I don't know, go on a drunken racist Twitter rant, or, uh, get in your car, run over Elon Musk, and give me an exclusive from jail. Yeah.
Bilmiyorum Twitter'a girip alkol almış ırkçı paylaşımları yap ya da arabana atla Elon Musk'ı ez ve hapishaneden bana özel bir röportaj ver.
You think captains of industry like Andrew Carnegie or Cornelius Vanderbilt would've batted an eyelid? Please.
Yok daha neler.
[man]... be it horse, cat, human, or even lizard, our lives are but the briefest flashes in a universe that is billions of years old.
At, kedi, insan ve hatta kertenkele bile olsak hayatlarımız milyarlarca yıllık bir evrende çok kısa bir anı kaplar.
But if you get lost in your memories or... devoured by them...
Peki ya anılarında kaybolursan ya da onlar tarafından kötü etkilenirsen?
It's like I'm... trapped in a dream or... a memory from a life long ago.
Sanki bir rüyada ya da uzun zaman önceki hayattan bir anıda sıkışıp kalmış gibiyim.
Or is this one of my memories?
Yoksa bu da anılarımdan biri mi?
I was able to keep going only because I found, or rather you found, an investor who believed in this place.
Sırf bu yere inanan bir yatırımcı buldum ya da sen buldun diye devam edebildim.
He might be an undercover policeman, or a very good friend of the mayor's.
Gizli görevli bir polis memuru olabilir ya da belediye başkanının iyi bir arkadaşı.
Sooner or later, your moment will come, and he'll get what he deserves.
Er veya geç, beklediğin an gelir o da hak ettiğini bulur.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]