English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ P ] / Poor thing

Poor thing translate Turkish

2,262 parallel translation
The poor thing has no help.
Zavallının yardım edeni yok.
She almost suffocated the poor thing.
Zavallı şey az kalsın nefessiz kalıp ölecekmiş.
Poor thing.
Zavallı şey.
Poor thing couldn't take another bite.
Zavallı şey bir ısırık daha alamadı.
Poor thing, what a tragedy.
Zavallı şey. Ne trajedi ama.
Poor thing.
Zavallıcık. Jet yorgunluğu.
Poor thing.
Ne kadar üzücü.
She's unhappy, the poor thing. It's the car.
Zavallıcık araba yüzünden çok üzülüyor.
So she won't die alone, the poor thing.
Garibim tek başına ölmeyecek.
Oh, you poor thing.
Seni zavallicik.
She's still in bed, poor thing,
Zavallı hala hasta yatıyor.
Ah-jung, you poor thing...
Zavallı şey Ah-jung...
They had to put the poor thing on oxycontin.
Zavallı hayvana fitil vermeleri gerekmiş.
Look at him, poor thing, he's a wreck.
Baksana, zavallıcık çok eskidi.
Ahh. poor thing.
Ahh. Zavallım.
- Poor thing.
- Zavallı şey.
- Oh, you poor thing.
Zavallı şey.
- Poor thing's been through a lot today.
Bugün tuhaf şeyler peşimizi bırakmadı.
Poor thing.
Zavallıcık.
A cafeteria manager raped a student worker in that building last night, poor thing.
Bir kafeterya yöneticisi yanında çalışan bir öğrenciye dün gece şu binada tecavüz etti. Zavallı çocuk.
Poor thing has no idea.
Zavallının hiç bir fikri yok.
POOR THING.
Zavallı şey.
You poor thing.Are you okay?
Canım benim.İyi misin?
'Oh, you poor thing.'
Kendin için yaşa dedi.
The poor thing.
Zavallı şey.
Poor thing was always getting sick.
Zavallıcık sürekli hastalanır dururdu.
Oh, poor thing.
Ah, zavallı şey.
Someone's hit a dear and the poor thing ran wounded back into the woods.
Biri bir ceylanı yaralamış, zavallı şey yaralı haliyle ağaçların arkasına kaçmış.
Goodness, you poor thing!
Güzel kızım!
You poor thing...
Seni zavallı şey.
You poor thing...
Seni zavallı şey...
Poor thing is embarrassed.
Utandı zavallı.
It was all written. It was her fate, poor thing.
Tüm bu olanlar yazılmıştı.
Poor thing
Zavallı şey.
Oh, no, you poor thing...
Aman hayır, seni zavallı şey...
What am I going to tell Mrs. Kitchen? Poor thing.
Bayan Kitchen'a ne söyleyeceğim?
Poor thing.
Zavallı.
There you are, this poor little innocent thing who wouldn't hurt a fly, and then one day you're murdered by my own son.
Bir sineği bile incitmeyen zavallı minik. Günün birinde seni öz oğlum öldürdü.
She's miserable, poor little thing.
Berbat durumda. Zavallı şey.
Then did no one give the poor little thing her instructions for newlyweds?
Öyleyse bu yeni evlilere hiç kimse bir açıklama yapmamış.
The poor quality suggests the whole thing could be a hoax.
Bu da tüm bu hikâyenin yalan olabileceği şüphesini doğuruyor.
Poor little thing.
Zavallı küçük şey.
And, well, the weird thing is that the alarm sound is almost exactly the same as the regular phone ring which is really a poor design if you ask me. But I think that was probably it.
Ve garip olan şey alarmın sesiyle telefonun sesi neredeyse aynı.
Poor little thing's over there, mourning her million-dollar loss.
Zavallıcık şurada, kaybettiği ödülün yasını tutuyor.
Really? I was just doing the "poor but proud" thing for show.
Çünkü senin hükümet peynirini kabul edene kadar "fakir ama gururlu" yu oynayacaktım.
Face it, did the same thing to your poor father.
Aynı şeyi zavallı babanıza yapmadık mı?
You poor thing.
Zavallı şey.
Mind you, she couldn't really have stayed, poor little thing.
Ama o zaten kalamazdı. Zavallı kız.
- Poor thing.
- Zavallı şey!
Crumpled poor little thing...
Zavallı buruşu şey...
Poor little thing.
Zavallı küçük.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]