English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ P ] / Priority one

Priority one translate Turkish

373 parallel translation
Priority One to Technical Section and Launch Pad Area.
Teknik Bölüme ve Kalkış pistlerine Birincil Öncelik verilsin.
- Bring back life form, priority one.
- Canlı formu geri getir, öncelik bir.
Priority one!
Birinci Öncelikli!
It's a Red Alert, priority one!
Bu bir Kırmızı Alarm, en üst öncelik!
Communications, send a coded message for Starfleet Commander, priority one.
İletişim subayı, Yıldız Filosu Komutanlığı'na öncelikli bir şifreli mesaj gönder.
Priority one message from headquarters!
Merkez bürodan öncelikli bir mesaj!
I think priority one is to get this to a safe location.
Sanırım şu anda en önemli şey şunu emin bir yere koymak.
Treating him is my priority one, regardless of who he is.
Onun tedavisi, benim ilk-önceliğimdir, kim olduğuna bakmadan hem de.
Priority one.
Birincil öncelik.
Captain Picard, priority one message from Starfleet coming in on secured channel.
Yıldızfilosu'ndan birincil öncelikli bir mesaj güvenli kanaldan geliyor.
Captain, the Prime Minister is hailing us, priority one.
Kaptan, Başbakan bizi selamlıyor. Acil öncelik.
Starfleet priority one.
Yıldızfilosu, birincil öncelik.
Priority one.
Öncelik bir.
Data to Lt Worf, priority one.
Data'dan Yüzbaşı Worf'a, birincil öncelik.
Priority one communique.
Birinci öncelikli bildiri.
Priority one message.
Birincil öncelikli mesaj.
Priority one broadband distress signal.
Birinci öncelikli genişbant tehlike sinyali.
This is a priority one override, clearance level 9.
Bu öncelikli bir geçersiz kılma durumu. Güvenlik düzeyi 9.
- Priority one, Admiral Rollman.
- Öncelik bir, Amiral Rollman.
It is coded priority one.
Öncelik Bir olarak şifrelenmiş.
As of today, the crime bill is priority one on the president`s domestic agenda.
Suçla ilgili yasaların Başkanın ajandasında 1.sırada yer aldığını söylersin.
Captain, we're receiving a priority one distress call from the Freighter Xhosa.
Kaptan, yük gemisi Xhosa'dan birinci düzey imdat çağrısı alıyoruz.
Commander Worf, transmit a priority one signal to the Klingon ship.
Binbaşı Worf, Klingon gemisine birincil öncelikli bir mesaj yollayın.
Captain, I'm receiving a priority one message from Starfleet Intelligence.
Kaptan, Yıldız Filosu İstihbaratından öncelik bir düzeyinde mesaj alıyoruz.
The station is on a priority one alert, and people are being evacuated to shelters.
Üs kırmızı alarmda ve halk sığınaklara koşuşturuyor.
Computer, send out a priority one distress signal to Deep Space 9.
Bilgisayar, Deep Space 9'a öncelikli yardım sinyali gönder. İşlem yapılamıyor.
Captain, we're receiving a priority one distress signal from Barisa Prime, audio only.
Kaptan, Barisa ana gezegeninden öncelikli yardım çağrısı alıyoruz. Sadece ses var.
This is a priority one...
Tekrarlıyorum, tehlikeli.
Safeguarding Eva-01 is our number-one priority.
Birim 01'i korumak en yüksek önceliğimizde. Birim 01 mi?
Which makes it a gilt-edged priority that one of us...... gets into that Krell lab and takes that brain boost.
Bu da birimizin o laboratuara gidip zekâsını yükseltmesini çok öncelikli kılıyor.
He went on vacation this morning, and he's the only one who can give priority authorization for additional manpower.
Bu sabah tatile gitti ve ek insan gücü için öncelikli yetki verebilecek tek kişi o.
Tell them to expect a priority-one message from me.
Bir kanal aç. Benden, 1. derece öncelikli mesaj beklemelerini söyle.
Lieutenant Uhura, send a priority one call
Teþekkürler, Bones.
Give top priority to capturing one of those patrol pilots.
O devriye pilotlarından birini yakalamaya öncelik verin.
PRIORITY-ONE MESSAGE FOR MR. DIXON, SIR.
- Telefon efendim. - Teşekkürler.
Security scan shows it has a grade-one priority, Captain.
Güvenlik taraması öncelik sahibi olduğunu gösteriyor.
When it's a crime, or a killing... death becomes abstract... as if the solution to the mystery had priority.
Ama cinayet ve öldürme olunca..... ölüm soyut oluyor. Sanki gizin çözümü öne çıkıyor.
Brian, we have a note coming in on the flight, possibly from the Tooth Fairy, number one priority.
Büyük bir ihtimalle "Diş Perisi"'nden bir not gelecek. Öncelikli olacak!
All personnel, we are now at priority level one.
Bütün personelin dikkatine, şu anda birinci aşamadayız.
Priority-one fugitive.
Birinci öncelikli kaçak.
They consider this a priority-one action.
Bunu ilk-önceliğimiz olarak görüyorlar.
Priority clearance recognition, Alpha One.
Öncelik izin tanımlaması, Alfa Bir.
Understand that I have one priority :
Bir şartla anlayışla karşılarım :
We've had a priority-one distress call from the colony on Dulisian IV.
Dulisian IV'deki koloniden birincil öncelikli yardım çağrısı aldık şimdi.
It is now the country's number one health priority.
Şimdi ülkenin bir numaralı sağlık meselesi.
Get out there on a code-one priority right away.
Hemen git. Derhal oraya gitmeni istiyorum.
It is a priority-one message.
Öncelik Bir.
But until that time, this paper's number one priority is finding out who this lunatic is.
Ama o zamana kadar, bu gazetenin birinci önceliği o delinin kim olduğunu bulmak.
You get 50, 60 ships a day coming through loading and unloading, and every last one of them is a priority job.
Günde 50, 60 gemi yanaşıp kalkıyor yük indirip bindiriyor ve hepsinin önceliği yüksek.
As of right now, this is our number one priority.
Şimdilik öncelikli konumuz bu.
That's why everyone here at the Current World Ministries has made the Lord's work... our number one priority.
Bu yüzden "Current Dünya Hizmetleri" nde hepimiz Tanrı yolunda çalışmayı ilk önceliğimiz edindik.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]