Pull me up translate Turkish
483 parallel translation
Tie two sheets together and pull me up.
İki çarşafı birbirine bağlayıp beni yukarı çek.
Pull me up!
Yukarı çekiver beni!
And, if when I get up there, I'm afraid, take my hand and pull me up.
Buraya çıktığımda korkuyorum. Elimi tut ve kaldır beni.
Oh, pull me up!
- Beni yukarı çek!
Pull me up, Paul!
Kaldır beni, Paul!
Pull me up.
Kaldır beni.
You can't pull me up there.
Beni oraya çekemezsin.
Pull me up to the plane now!
Şimdi beni uçağa çek!
Pull me up, now the vampire frees itself!
Vampirin içinden kıvranarak çıkan canavarı gördün mü? Ne harika!
You get me excited and then pull me up short?
Beni azdırıp sonra da öyle bırakacaksın, öyle mi?
Pull me up.
- Çek beni.
Pull me up!
Çıkarın beni!
- Pull me up!
- Çıkarın beni!
Pull me... Pull me up
yardım edin... çeksenize beni
Damn, Pull me up!
Kahretsin, yukarı çekin beni!
Pull me up!
Yukarı çekin!
Pull me up only if I tug the rope three times!
Sadece üç kez ipi çekersem beni yukarı çekin!
You're gonna have to pull me up, partner because, you see, I can't make it alone.
Beni kaldırman gerekecek ortak. Çünkü gördüğün üzere bu işi tek başıma yapamıyorum.
If you have guts, pull me up and we'll go another round!
Götün yiyorsa, beni geri çek ve bir round daha yapalım.
Please pull me up.
Yukarı çek beni.
It's as if she's throwing a hook and it catches under my ribs and tries to pull me up.
Sanki tepeden bir kanca atıyor kaburgalarımdan yakalayıp yukarı çekmeye çalışıyor.
Pull me up!
Beni yukarı çek
Pull me up.
Yukarı çek beni.
- Pull me up!
- Beni yukarı çekin
Pull me up, please!
Beni yukarı çek lütfen!
Pull me up!
Beni yukarı çek!
Pull me up now, all right?
Şimdi beni yukarı çekin, tamam mı?
- Pull me up.
- Çek beni.
Pull me up!
Çek beni!
No, pull me up.
Hayır, çek beni.
They kept shouting at me to pull up the car... so I did, and they wouldn't get out for him.
Durdum ama onu almaya gitmediler.
But just as I was going to pull it up, it sank deep below me.
Ama ben onu çekmeye çalıştıkta ayaklarım daha çok yere battı.
When it's done, drive over in your big car,... pull up in front of me, and I'll get in next to you.
İşin bittiğinde arabayla oraya gel. Yolun karşında dur, yanına oturacağım.
Is a beer can "real"? Going up and down, up and down. Well, I'm going up and up and up, and nobody's going to pull me down!
Bira ne kadar gerçek olabilir yukarı-aşağı yukarı-aşağı ben hep yukarıya gideceğim ve hiç kimse beni aşağı çekemeyecek!
Come on, just pull me right on up.
Haydi, kaldır beni ayağa.
I'll go first and pull you up after me.
İlk ben gideceğim, sonra seni ben çekeceğim.
I'll pull you up after me.
Sonra seni çekeceğim.
Pull it up on the rise and help me fetch the water.
Yukarı çek ve suyu taşımama yardım et.
If you pull that thing on me one more time, you better be prepared to use it or I'm gonna shove it up to your ass!
Beni bir kez daha o şeyi çekerseniz, Daha iyi kullanmak için hazırlıklı olun veya Ben kıçını o kadar kıpırdamak edeceğim!
Pull your piece and blow me up right here.
Çıkar emanetini ve beni hemen burda patlat Sorun ne?
SO SHE CAN PULL ME UP
Ayaklarım, ayaklarım süpürge sapına bağlı.
AND PULL ME UP AND TIE ME TO THE LIGHT.
- Neden? - Süpürge sapına bağladı.
Help me pull it up!
Çekmeme yardım edin!
That'll work for me,'cause I need to pull off, suck up a little go-go juice and put some groceries down my neck.
Bu benim işime gelir. Çünkü kenara çekip, bir şeyler yiyip içmem gerekiyor.
- Help me pull her up.
- Onu kaldırmama yardım et.
- Pull me up.
Hadi.
So pull up the gangplanks, Mr Roberts, and tell all the officers... to meet me in the wardroom.
Bay Roberts, iskeleyi kaldırın ve bütün memurlara salonda benimle buluşmalarını söyleyin.
Pull me back up, somebody!
Biri beni yukarıya çeksin!
Do you mean to tell me you cannot do one single pull-up?
Bir tane bile yapamadığını mı söylemek istiyorsun?
If you expect me to stick my gun up my ass and pull the trigger, forget it.
beni silahına sadık biri olarak düşünüyorsan eger kafama sık ve bu olayı unut.
Wiseguys would pull up and Tuddy would toss me their keys... and let me park their Cadillacs.
Kabadayılar arabalarını bırakırlardı ve Tuddy de park etmem için Cadillac'ların anahtarlarını bana fırlatırdı.
uptight 38
upsy 47
upstate 42
uppercut 41
upham 30
upper east siders 33
up you go 144
up next 81
upside down 57
up yours 130
upsy 47
upstate 42
uppercut 41
upham 30
upper east siders 33
up you go 144
up next 81
upside down 57
up yours 130
up top 130
up to you 126
up against the wall 84
up guy 119
up call 187
up and at' em 72
up north 49
up the stairs 74
up we go 50
up now 50
up to you 126
up against the wall 84
up guy 119
up call 187
up and at' em 72
up north 49
up the stairs 74
up we go 50
up now 50