English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ P ] / Pull up

Pull up translate Turkish

4,682 parallel translation
Pull up!
Yüksel!
Pull up.. Pull up!
Kaldır!
Pull up! Juuusss..
Hadi!
Because one day in the not-so-distant future, you're pullin'up to a red light in your beat-up old Pinto, and that person's gonna pull up right along side you in a brand new Porsche, with their gorgeous young wife by his side. Who's got big voluptous tits.
Çünkü çok da uzak olmayan bir zamanda o külüstür Pinto'nuzla kırmızı ışıkta durduğunuzda yan şeritte o son model Porsche'uyla duran adamın yanında dolgun göğüslü, güzel karısı oturuyor olacak.
Amit, Amit, pull up a chair.
Amit, Amit, bir sandalye çek.
Now pull up your pants, man.
- Pantolonunu çek dostum.
- Skids, pull up!
- Skids, Yukarı kaldır!
Pull up, man.
Kaldır artık dostum!
Pull up!
- Kaldır!
Pull up!
Kaldır!
Pull up Tom!
Uçağı düzelt Tom!
- It's a trap. - Pull up!
Bu bir tuzak, tırman!
Just pull up.
- Dur. Kenara çek.
You pull up and ask her if she'd like a ride home or at least, you know, somewhere out of the rain.
Yanında dur ve onu eve ya da yağmurdan korunabileceği bir yere götürmeyi teklif et.
Pull up.
Çek gelsin.
Pull up a seat, frog Grab yourself a stool
Otur şöyle kurbağa, çek bir tabure
I think I got it figured out. It must be one pull for up, and two pull for down.
Bir kez çektiğimizde kaldırıyor, iki kez çektiğimizde indiriyor olması lazım.
So from here, you pull this up and you drive that.
Buradan itibaren bunu kaldırıp şunu sürüklüyorsunuz.
- You need to pull that up a little. - Booty-tooch.
Şunu biraz yukarı çekmemiz gerek.
That fake death certificate, pull it up again.
Sahte ölüm belgesini göstersene tekrar.
Just to open up and pull it out of the cassette so it was fully exposed to the light.
Kameraları açtık ve negatifleri çıkardık. Ve hepsi ışıktan dolayı yandı.
- Pull me up and I'll talk.
- Beni çek de konuşayım.
- Now pull me up!
Şimdi beni yukarı çek!
Now pull me up. Pull me up.
Şimdi çek beni, çek.
Come on. Just pull me up.
Hadi, yukarı çek beni.
Come on, I'll pull you up!
Hadi, ben çekerim seni!
Gonna have to pull some stunts to keep up.
Devam etmem için bazı tehlikeli şeyler yapmam gerekecek.
- Pull me up!
- Çek!
You know how no one will ever pick up just a male hitchhiker, but if it's a couple, you might pull over?
Yalnız bir erkek otostopçuyu neden kimsenin arabasına almadığını ama bir çiftlerse neden arabalarını hemen yolun kenarına çektiklerini biliyor musun?
Well, I'm the girl so you'll pull over and pick up Jamie.
Ben de onu çift yapan kızım işte. Böylece sen de kenara çekip Jamie'yi aldın.
Can somebody pull my drawers up?
- Birisi çekebilir mi?
Pull my trouser up.
- Pantolonumu yukarı çek.
Pull it up.
- Uçağı düzelt.
Pull this plane up!
Uçağı düzelt!
I said, pull this plane up!
Sana uçağı düzelt dedim!
Pull straight in. And I want you to back up on the side right here.
Durup arkadaki köşeye geri sürmeni istiyorum.
Everyone cracks up when you pull that crash landing stunt.
Herkes senin iniş gösterine bayılıyor.
Pull, Rafa! Pull yourself up!
Çek hadi, Rafa!
Whatever we have up our sleeve, we'd better pull it out fast.
Yapabileceğimiz her ne varsa, çabuk yapsak iyi olur.
Pull him up!
Çek yukarı!
- No, Dad, pull over up here.
- Hayır baba, kenara çek.
- Are you up to something? - Pull off the road.
- Kapışmak mı istiyorsun?
If we don't come up with a ransom plan that you love, we pull the plug.
Hoşuna gitmeyen bir fidye planı bulursak, fişi çekeriz.
I'll pull this trigger and your whole game will be up!
Bu tetiği çekeceğim ve senin o harika oyunun, sona erecek.
Pull him up.
Yansıt şuraya.
I'm gonna get up in this hole, and I'll pull you up.
Deliğe girip seni yukarı çekeceğim.
Pull me up.
Yukarı çek beni!
Pull yourself up here.
Kendini yukarı çek.
Pull me up.
Beni yukarı çek.
- Pull me up you idiots.
- Yukarı çek seni aptal.
- Don't pull him up.
- Bırak çekme.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]