English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ R ] / Ready to play

Ready to play translate Turkish

347 parallel translation
Everyone is ready to play.
Herkes hazır!
We are ready to play.
Çalmak için hazırız.
Trixie's ready to play the piano for you!
Trixie sana piyano çalmak için bekliyor.
You mean, when will you be ready to play soldier again?
Yani ne zaman tekrar askercilik oynayabileceğini mi soruyorsun?
No tailless kitten is ready to play with a gorilla.
Kuyruğu olmayan bir kedi yavrusu, bir gorille oynamaya hazır değildir.
OK, ready to play.
Tamam, oyuna hazırım.
All right, I'm ready to play "King of the Log."
Pekala. "Kütük Kıralı" oyununu oynamaya hazırım.
I'm not ready to play grandmothers yet.
Henüz büyükanneleri oynamaya hazır değilim.
I'm getting ready to play my last card.
Son kartımı oynamaya hazırlanıyorum.
I'm ready to play now, you guys.
Oynamaya hazırım beyler.
Hey, man, you sure you're ready to play?
Hey ahbap, oynamaya hazır olduğuna emin misin?
" MY FATHER'S GETTING READY TO PLAY.
" Baban çalmaya hazırlanıyor.
GRANDPA, ARE YOU READY TO PLAY?
Büyükbaba, bugün için hazır mısın?
You just get yourself ready to play, okay, Robert?
Makinelerle. Sen sadece çal, tamam mı Robert?
But it's a beautiful day and I'm ready to play.
Ama bugün güzel bir gün, hazırım sazımı tıngırdatmaya bugün.
Like I said, I'm ready to play.
Dediğim gibi, hazırım sazımı tıngırdatmaya.
Suited up and ready to play, coach.
Oyun için giyinip hazırlanın koç.
Elephant. And do you think you're ready to play in public?
Bir de seyirciye çalmaya hazır olduğunu sanıyorsun!
Whole new markets are opening up and I'm ready to play them.
Yeni pazarlar ortaya çıkıyor ve ben hamleye hazırım.
I'm getting ready to play Ping-Pong.
Ping-Pong oynamaya hazırlanıyorum.
Are you ready to play?
- Oyuna hazır mısın?
You look about ready to play.
- Oynamaya hazırmış gibi görünüyorsun.
Ready to play?
Çalmaya hazır mısın?
Okay, ready to play?
Pekâlâ, oynamaya hazır mısınız?
So tell me, any of you girls gonna be ready to play football this fall?
Peki, siz kızlar, sonbaharda fotbol oynayabilecek misiniz? - Bilmem, koç,
So, Baby, are you ready to play with me?
Birileri bize yardım etsin! Boş versene! Ne kadar güçlendiğini görmüyor musun?
Every time we get ready to play. I just wanna throw up.
Ne zaman oynamaya hazır olsak, kusmak istiyorum.
How is everyone! Y'all ready to play some puck?
Biraz oynamak istermisiniz?
And until you come ready to play her game, you'll never beat her at it.
Onu oynamaya hazır hale gelene kadar onu asla yenemezsin.
The doctor told me he wasn't gonna even try to get him ready to play this year.
Doktor bana onu bu yıl oynamaya hazırlamaya bile uğraşmayacaklarını söyledi.
I'm ready to play.
Ben oynamaya hazırım.
Ready to play Sarajevo's favourite game?
Sarajevo'nun en iyi oyununu oynamaya hazır mısın?
Who's ready to play some roundball?
Kim top oynamak ister?
I said, who's ready to play some ball?
Kim top oynamak ister dedim.
Now, at this point with your lips dampened, you're ready to play the instrument.
Evet, şu an itibariyle, ıslanan dudaklarınla saksafonu çalmak için, hazır hale geldin.
Are you ready to play the game?
- Oyun için hazır mısın?
Look who's finally ready to play.
Bakın nihayet oyuna hazır biri var!
We're ready to play, so pull back and prepare to monitor.
Temasa geçiyoruz, arkaya park edin ve gözleme hazır olun.
You ready to play?
Oyuna hazır mısın?
Ready to play Sarajevo's favourite game?
Sarajevo'nun en iyi oyununu oyanamaya hazır mısın?
So I'm here, ready to play!
Evet, geldim. Oynamaya hazırım!
Ok, Tom, looks like the Americans are getting ready to play.
Evet, Kam, görünüşe göre Amerikalılar oyuna hazırlanıyor.
Well, Tom and Mary, are you ready to play for the grand prize?
Tom ve Mary, finale kadar çıktınız. Büyük ödüle oynamaya hazır mısınız?
Boys who play with guns have to be ready to die like men.
Silahla oynayan çocuklar erkek gibi ölmeye hazır olmalı.
And now if you're ready, Monsieur Le Chiffre, I would like to play baccarat.
Ve şimdi, eğer hazırsanız, Monsieur Le Chiffre, bakara oynamak istiyorum.
Without reply of the Japanese, it authorizeed the Air Force to play the atomic bomb as soon as she was ready.
Japonlar yanıt vermediği için, Hava Kuvvetleri'ni hazır olduklarında bombayı atmaları için yetkilendirdi.
And I have a play ready to go next... Based on the life of Harry Houdini.
Sonrasında Harry Houdini'nin hayatını konu alan... bir oyunum daha sahnelenmeye hazır.
I'm ready as of now to play.
Artık oynamaya hazırım.
Over the line on the serve, yellow is out of bounds, play to 21. Ready?
Servisler çizginin gerisinden, sarı çizgi çıkar, 21'de biter.
He wasn't ready to hear him play.
Onu dinlemesine hazır değildi.
Security isn't ready, we're not in place all because he wants to play mysterious and catch us off guard.
Güvenlik hazır değil, biz de yerimizi almadık hepsi esrarengizi oynadığı için. Bizi hazırlıksız yakaladı.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]