English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ S ] / Said no

Said no translate Turkish

15,893 parallel translation
Because her consultant father said no.
Uzman doktor olan babası hayır dediği için.
But you said no.
Hayır ama olmaz dediniz.
Freya, when we said no rest for the the wicked,
Freya, kötülere huzur yok dediğimizde..
You said no way he'd go up there.
Hayatta oraya çıkmaz demiştin çünkü.
- I said no!
- Sana hayır dedim.
I said no.
Olmaz dedim.
I said no.
Hayır dedim.
I said no.
- İstemediğimi söyledim.
I said no. That really isn't true.
Aslında doğru değil.
I said no talking.
Konuşmak yok demiştim.
She asked me if I saw anything, and I said no.
Bana bir şeyler görüp görmediğimi sordu, hayır dedim.
And if you said no?
- Hayıt deseydin?
But beyond that, I meant it when I said I have no idea.
Ancak bunun dışında bir şey bilmediğim de bir gerçek.
No offense, J. When you said you had a girlfriend, I figured she'd be ugly.
Alınma J ama kız arkadaşım var deyince çirkindir düşündüm.
You said there'd be no security - on the south end'til six. - Go, go, go, go, go, go, go.
Altıya kadar güneyde güvenlik olmayacağını söylemiştin.
- No.'Cause she said hi to him once, so he said "hi" back, and she got into the conversation...
Ona ilk selam verdiği için o da ona geri selam verdi ve muhabbete girdi.
No, Antonio, when I said "no," I mean it.
Hayır, Antonio. Hayır diyorsam hayır.
Well, as you said, counselor, the transcripts no longer exist.
Söylediğiniz gibi sayın vekil, belgeler artık mevcut değil.
- No. - Mom said this belonged to my father... - No.
Annem bunun babama sahip olduğunu söylemişti ama benim babam Valentine.
No, no one has said that under oath. Then why do we even care?
Neden hala bizim umrumuzda?
And, um... it said, " No, you're really my sister.
"Hayır, gerçekten kardeşimsin" yazıyordu.
He said, "Skip," and I said, "No, my name's Buddy."
"Skip" dedi, ben de "Hayır, adım Buddy" dedim.
And she says it so much that I actually went to an ophthalmologist and got it checked out, and he said, "No, those are just your eyes."
O kadar çok söyledi ki göz doktoruna gittim. "Hayır, senin gözlerin böyle" dedi.
The party has already said there is no God.
Parti zaten Tanrı'nın olmadığını söylüyor.
I said I have no guardian.
Size refakatçim yok dedim.
- No one said it was.
- Kimse öyle olduğunu söylemedi.
I said, " No.
Dedim ki, " Hayır..
No, you said I was blind.
Hayır, sen söylemiştin.
- Officer in charge said "no."
- Yetkili subay "hayır", dedi.
If the Time Masters are half as twisted as Mick said, there's an excellent chance Mick is no longer Mick.
Eğer Zaman Efendileri Mick'in söylediğinin yarısı kadar bile kafayı yemişse Mick'in kendinde olacağını düşünmüyorum.
That said, I'm in no rush to die, so keep'em off me, okay?
Ancak ölmeye acelem yok, bu yüzden onları benden uzak tutun olur mu?
But Mrs. Shaw said that Dr. Medina had no idea about the affair.
Ama Bayan Shaw, Doktor Medina'nın bu kaçamaktan habersiz olduğunu söyledi.
I have no skeletons in my closet, which is more than can be said for you nasty little humans.
Benim hiçbir gizli saklım yok. Siz aşağılık insanlar içinse aynısını söylemek mümkün değil.
I have no idea. He called you his "greatest work." And he said, "Together we can do anything."
- Hiçbir fikrim yok. - "En büyük eserim" ve "Birlikte her şeyi yapabiliriz." dedi.
No, she said private plane, VIP suite.
Hayır özel uçak ve özel oda dedi.
But no one ever said the guy was stupid.
- Ama kimse adamın aptal olduğunu söylemedi.
Look, y'all, I ain't about that life no more, okay? Cooper said they could find no reason to bust Emile, so what we do after this, I don't know.
- Cooper, Emile'i tutuklamak için hiçbir sebep bulamadıklarını söyledi, yani bundan sonra ne yaparız...
Look, when he took the stand and said Daniel Price gave us a spontaneous confession, I had no problem saying that was a lie.
Bakın, kürsüye çıkıp Daniel Price bize kendiliğinden itirafta bulundu, dediğinde bunun bir yalan olduğunu söylemek benim için hiç sorun değildi.
No, Miss Patricia, she said...
- Hayır, Bayan Patricia dedi ki artık bana kızgın değilmiş.
You remember what we said in the garage... no more half-truths.
Hatırlarsan garajda konuştuğumuzda... yarım gerçekler olmayacaktı.
So instead of driving the Indians off of all of the land, instead of exterminating the Indians as many people of Grant's day advocated, Grant said, " No, we need to set aside territory where they can live.
Kızılderilileri topraklarından tamamen sürmek yerine Grant'ın o günlerdeki destekçilerinin çoğunun istediği gibi kızılderilileri yok etmek yerine Grant "Onlara yaşayabilecekleri bir yer ayarlamalıyız" dedi.
- I said "no one," not "nothing."
- Kimse dedim, hiçbir şey demedim.
All that said, we have no concrete leads right now to help us find our people.
Bunun yanında, adamlarımızı kaçıranları bulmak için elimizde somut bir ipucu yok.
She said : "No, I'm certain."
"Hayır, eminim" dedi.
I think the majority of crimes which are said to have no motive, repeated crimes in particular, are a manifestation of wounded pride.
Bana göre bir sebep olmadan özellikle tekrarlanan suçların büyük kısmı zedelenmiş gururun bir tecellisidir.
- And you know what he said? - No.
- Ne dediğini biliyor musun?
Now, I'm no communist, but there's a lot to be said for acting decisively.
Komünist değilim ama kararlılık adına söylenecek çok şey var.
But Sherry had heard us messing around on those old guitars and said... No, insisted that Conor and I should play a song.
Ama Sherry bizim o eski gitarlarla uğraştığımızı duymuştu ve Conor'la bir şarkı çalmamız konusunda ısrar etti.
No, no, he said if you did that, he would deny it.
Hayır, olmaz. Dedi ki eğer öyle yaparsan inkar edeceklermiş.
No, that's word for word what the captain said.
Hayır, kelimesi kelimesine bunu söyledi.
No, I said it was gray, that it's unregulated.
- Hayır, gri alan dedim. - Düzenlenmemiş.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]