English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ S ] / Seeing you

Seeing you translate Turkish

16,274 parallel translation
Seeing you again.
Seni görmeyi.
Nice seeing you.
Seni görmek güzeldi.
Look, I appreciate the trip down memory lane, but seeing you're a wanted man... maybe you can get to the point?
Olayı hatırlara çektiğin için minnettarım ama aranan birisi olarak olayı kısa kessen olmaz mı?
I've been seeing you mope around lately, dragging your sad sickness around behind you like a turd on a string.
Son zamanlarda canının sıkkın olduğunu görüyorum. Dertlerini kuyruk gibi peşinde gezdiriyorsun.
It was really nice seeing you.
Seni görmek çok güzeldi.
I look forward to seeing you.
Sizi görmeyi dört gözle bekliyorum.
It was heartbreaking seeing you there like that, all beaten up.
Seni orada öyle görmek acı vericiydi, dövülmüş, yıpranmış.
Even though I nearly lost my shit seeing you go all Miss Cleo.
Benim öyle elim ayağım birbirine girmişken seni öyle Bayan Cleo taklidi yaparken görmek.
You're addicted to creating chaos and seeing where the chips fall, to hell with the consequences.
Kaos yaratıp olanları izlemeye bayılıyorsun.
Thank you, Mr. Galasso, for seeing me.
- Benimle görüştüğünüz için teşekkürler Bay Galasso.
You got to be interested in seeing that crazy bitch put away, right?
O kaçık sürtüğün içeri atıldığını görmek ilginizi çekmeli, yanlış mı?
By seeing patterns of behavior where no one else can see. Until finally... you catch the pooper in a trap of her own making.
Kimsenin göremediği davranış biçimlerini yakalayıp sonunda sıçan kişiyi suç üstü yakalayana kadar.
I know when you look at me, I get what you're seeing, but I'm also...
Bana baktığında biliyorum, gördüğün şeyi alıyorum, ama ben de...
So you're not seeing Emma anymore?
Emma'yla artık görüşmüyor musun?
- Are you seeing someone else?
- Başka birisiyle mi görüşüyorsun?
- You're seeing this, right?
- Bunu görüyorsun değil mi?
- Are you not seeing this?
Bunları görmüyor musun?
Are you up for seeing a visitor?
Ziyaretçi için hazır mısın?
Look. Are you seeing this?
Görmüyor musun?
Thanks, Sally, I just hate seeing all that waste, just like, go to waste, you know?
Sağol Sally, bende o atıkların ziyan olmasından nefret ediyorum, anlarsın ya?
You know, I think my mom would totally be fine seeing me beat down Judy King.
Bence annem beni Judy King'i döverken gördüğünde hiç rahatsız olmaz.
You're seeing patients?
Hastalarla mı görüşüyorsun?
Just seeing if you were around to grab a coffee today.
Eğer buralardaysan bugün bir kahve içmek istemiştim.
You see what I'm seeing?
Gördüğüm şeyi görüyor musun?
That's why you're seeing
- Dışarıda gördüklerinizi bu yüzden görüyorsunuz.
- what you're seeing out there.
- Gelin benimle.
And to you two seeing the best of Truth.
- Truth'un en güzel günlerini görmeye.
You seeing it?
Görüyor musun?
Who've you been seeing, huh? Hmm?
Kimleri görüyorum?
Because I know how much... you cops hate seeing anything happen to little kids.
Çünkü siz polislerin küçük çocuklar bir şey olmasına izin vermediğinizi biliyorum.
I wasn't going to get you anything, obviously, but... my wicked stepmother said seeing as we're roommates and all, you know, probably should - it's a harmonica.
Şey ben sana bir şey almayacaktım tabii ki ama habis üvey annem dedi ki, hani oda arkadaşı falan olduğumuzdan muhtemelen... Bir mızıka.
"Yummy." Yo, are you guys seeing this?
- Bunu görüyor musunuz?
In fact, if you're hearing me over an electric radio in the four corner states or seeing me for the first time on television, you already know that the Johnson hydroelectric plant is back online, providing consistent power to much of the Southwest.
Şu an beni ülkenin dört bir yanında radyodan dinliyorsanız ya da ilk kez televizyondan seyrediyorsanız Johnson hidroelektrik santralinin yeniden çalışmaya başladığının ve Güneybatı eyaletlerin büyük bölümüne enerji sağladığının farkındasınızdır.
Gator, you seeing this? Yes.
Evet.
You'll give up all hope of seeing them because of the word of a demon.
Bir iblisin sözüyle onları görme umudun yok olup gidecek.
You have no idea what it's like... 22 hours a day in a concrete box, never even seeing another human being.
Günde 22 saat, betondan bir kutunun içinde başka bir insanı görmemenin nasıl bir şey olduğunu bilemezsin.
How'bout "Friend to the slaves," seeing'as I went to Hell across lots to bring you back home.
Sizi eve geri getirmek için cehenneme gidince "kölelere dost" olarak görülmeme ne dersiniz?
Maybe it's best if you continue seeing the rest of the apartment and I will, uh, make some snacks with Schmidt here.
Şimdi sen evin geri kalanını gez ve biz de Schmidt ’ le yiyecek bir şeyler hazırlayalım.
Well, thank you, Deputy, but our resources are on the plane, and seeing as the airport is central to the rest of Cairo, it makes sense to use this as base camp.
Teşekkürler Sayın Müsteşar ama kaynaklarımız uçakta ve havaalanı da Kahire'nin merkezinde olduğundan burayı üs olarak kullanmak daha mantıklı.
You're probably going to be seeing me a lot more, considering I want to move back home and commute to school next semester.
Önümüzdeki dönem eve taşınıp okula evden gidip gelmeyi düşündüğüme göre beni daha çok göreceksin nasılsa. - Gerçekten mi?
I tell you what these impartial eyes are seeing.
Bu tarafsız gözlerin ne gördüğünü size söyleyeyim.
Jake... After this is all over... if we don't end up seeing each other much, if... this is just a moment in time... I just want you to know I'm still glad I met you.
Jake... tüm bunlar bittikten sonra... eğer birbirimizi çok sık göremezsek, eğer... ki bu neredeyse an meselesi, sadece seni tanıdığıma çok memnun olduğumu bilmeni istiyorum.
Despite my wishes to pursue Savage alone, it seems that you're all intent on seeing this thing through till the bitter...
Her ne kadar Savage'ın peşine tek başına düşmek istesem de hepiniz tüm zorluklara kadar takip etmeyi kafanıza koymuşsunuz...
I suspect you will be seeing him very soon indeed.
Yakında onu da göreceğinden şüphem yok.
And based on what I'm seeing here, I'd have to say that you're at a tipping point. [Sighs]
Ve gördüğüme göre sen o çizgiyi geçmişsin.
You must be used to seeing ghosts by now.
Hayaletleri görmeye çoktan alışmışsındır.
I will enjoy seeing what... Will make my brother... And how he will kill you.
Kardeşimin sana yapacaklarını... ve seni öldürüşünü... zevkle izleyeceğim.
Seeing as how you crashed the party, I'd consider us even.
Partiye nasıl daldığınızı düşünürsek bence ödeştik.
Did you enjoy seeing her?
Onu gormek hosuna gitti mi?
Walker, you seeing this?
Walker, bunu görüyor musun?
You were seeing an escort and they used that to blackmail you for your identity.
bu bilgileri şantaj yapmak için kullandılar.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]