English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ S ] / She's right here

She's right here translate Turkish

849 parallel translation
Tell you what, close your eyes, and let's pretend she's right here in your arms.
Bak şimdi, gözlerini kapat ve su an kollarında, olduğunu hayal et.
She's going to stay right here.
O burada kalacak.
She's right here.
O da burada.
All right, here she goes.
Sıradayım. - Pekala, işte geliyor.
I don't know what Annie's doing waiting for this knucklehead in Chicago when she knows a fella like you right here in town.
Senin gibi birinin olduğunu bildiği halde, Şikago'daki o gerizekalıyı bekleyerek Annie ne yapmaya çalışıyor hiç anlamıyorum.
Ellen, his first wife, she died right after they came out here.
İlk karısı Ellen buraya gelmelerinden hemen sonra ölmüş.
It's all right, she's here.
Tamam, buradaymış.
- Marty say it's all right she come here.
Marty gelmesinde sakınca olmadığını söyledi.
From all indications, she's splashed in somewhere right here.
Bütün hesaplamalarımız geminin şurada bir yerde düştüğünü söylüyor.
This morning, she's gonna do her program from right in here.
Ama bu sabah programını buradan yapacak.
She's getting me out of here right away, and legally.
Beni hemen ve yasal yoldan buradan çıkarıyor.
She's living right here in Miami and I'm supposed to call her up and say hello.
Burada, Miami'de yaşıyor ve telefon edip bir merhaba demem gerek.
- Yeah, she's right here.
Haplar iyi değil.
That's why you're here, John... to make sure she will be all right, you understand?
Zaten o iyi olsun diye buradasın, anladın mı?
She's all right here.
Burada iyi.
Here's the thing, okay? She seems amenable to the naughty, right?
Ancak sen bu işin bir parçası olursan bunu kabul edecektir.
She's here, but she couldn't be a virgin right now.
Burada, ama şu an bakire olamaz.
He says my cow don't run away she's right here.
İneğinin kaçmadığını ve burada olduğunu söylüyor.
If she's right here why don't you go to her?
Eğer buradaysa, neden yanına gitmiyorsun?
She's right. Kirk, transport us out of here.
Kirk, bizi buradan dışarı ışınla.
She's got her life and I got mine, right here.
Onun ve benim kendi hayatlarımız var, tam burada.
She's fine right here, Jim.
Burada halinden memnun, Jim.
She's here, right? !
Burada değil mi?
Why, yes, she's right here.
Evet, burada kendisi.
My mother's standing right here, and she's not gonna let her youngest baby get shrapnel in his gums.
Benim, anam değil. Benim anam, burada ve en küçük oğlunun bir şarapnele hedef olmasına izin vermeyecektir.
Right here. She said, " At the time of the break-in...
Tam burada. " Haneye tecavüz olayı sırasında...
She's wearing a dragon pendant, but when you drew these lines right here I thought that was part of her dress.
Küpesi ejderha, ama bu çizgileri buraya çizersen ben bunu elbisesinin bir parçası sanmıştım.
Uh, no, she's not here right now.
Hayır, şu an burada değil.
Right, here's what she told us yesterday.
İşte dün bize anlattıkları bunlar.
- She's right up here, isn't she?
- Hemen yukarıda, değil mi?
- Yeah. She's not here right now.
Şu an burada değil.
- She's right here.
- Yanımda.
She's right here.
O burada.
She's right here.
Şu an yanımda.
Yes, here she is, you're right.
Evet, öyle. Haklısın.
She's right here. No, just hold on.
Hayır, ayrıIma.
She's right here.
Burada.
Yeah, she's right here.
Evet, yanımda.
She's right here.
O, tam olarak burada.
She's standing right here.
Tam burada, yanımda duruyor.
Sure, she's right here next to me.
Evet, şu anda yanımda.
No, she's right here.
Hayır, burada.
She's here right now.
Şu anda burada.
- She's right here.
O iyi mi? - Hemen burada.
No one could. She's not a ghost. She's here right now.
Söylesene Teneke Adam, kendi yok oluşunla yüzleşmek nasıl bir duygu?
- She's right here.
- İşte yanımda.
Yeah, but she's, uh, right here.
Merhaba Al.
And by now, she's only wearing a little black negligee... that has a little black ribbon right about here... which when you pull it, it unveils- - Al, Al.
Şu andan itibaren, kız sadece küçük siyah düğmeli... siyah bir gecelik giyecek ve sen onu tam şuradan açtıktan... sonra... - Al, Al!
- She'll be all right once she's out of here.
İyi değil demekle ne kastediyorsun?
Nicola's not here, right? She's at home, saving the world.
Nicola burada değil, evde, dünyayı kurtarıyor.
- Well she's not here right now.
- Şu anda kendisi burada değil.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]