She could translate Turkish
18,241 parallel translation
She could have been the catalyst for getting him removed from his home.
Evinden koparılmasında katalizör olabilir.
You do realize that if this girl was pregnant, like, six months ago, she could be home changing nappies by now.
Bu kız eğer altı ay önce hamileyse şimdi evinde bez değiştiriyor olmalı.
- Given the right circumstances, I think she could be dangerous.
- Uygun anı yakalarsa çok tehlikeli olabilir.
Yes, I think she could be in trouble.
S tehlikede olabilir.
Another one who thought she could do it all on her own.
Kendi başına halledebileceğini düşünen biri daha.
I just thought she could save you some dough.
Masraftan kurtulmanı sağlar dedim.
She could yank the chain out of my hand - - hell, she could yank my arm right off.
Aniden cenemi cekip koparabilir ya da pat diye bir kolumu koparabilir.
She could tell you stories that would turn your hair white.
Anılarını anlatsa saçın beyazlar be.
She could've killed me.
Ama öldürmedi.
She could've killed me twice.
Beni öldürmek için iki fırsat geçti eline.
She could be... very helpful.
Onun çok yardımı dokunabilir.
Doc says she thinks she could be the key to the whole thing.
Doktor onun tüm bu şeylerin anahtarı olabileceğini söylüyor.
It's her only shot. She could die.
Ölebilir.
So that no matter what happened she could always get in safe.
Böylece ne olursa olsun her zaman güvende olabilirdi.
She could change us.
Bizi değiştirebilir.
She was so afraid she could barely speak.
Çok korkmuştu, zar zor konuşuyordu.
She could taste freedom.
Özgürlüğü tadabilirdi.
When she could not do this she did the next best thing.
Bunu yapamayınca elinden gelen en iyi şeyi yaptı.
She could not wait to get out of here, like it was urgent.
Acil bir şey varmış gibi sürekli gitmek istiyor.
It's all she could talk about.
Tek söylediği bu.
She could barely look at their photo.
Fotoğrafa bakamadı bile.
I mean, she could become hostile or maybe even retreat into a catatonic state.
Saldırganlaşabilir ya da katatonik bir hale geçebilir.
What wrong have you done that she could never forgive? Hahaha!
Seni asla affedemeyeceği ne yanlış yaptın?
She could be hideous.
Lanet bir şey olabilir.
Janet told me she could sell me some oxy for the pain.
Janet bana ağrı için biraz oksikodon satabileceğini söylemişti.
I mean, she could be, for all we know uh, organizing these attacks from the other side of the globe.
Yani bildiklerimize göre bu operasyonu dünyanın öbür ucundan da yönetiyor olabilir.
She could be anywhere now, but you know where she'll come eventually.
Şu anda her yerde olabilir, ama eninde sonunda buraya gelecek.
If we lose her, God knows what kind of damage she could do, or who she could hurt.
Eğer onu kaybedersek Tanrı bilir ne zararlar verir veya birilerini incitebilir.
She could be with the shooter.
Ateş edecek o olabilir.
She could be the shooter.
Ateş edecek o olabilir.
I don't know. She could help me.
Bilmiyorum.Bana yardım edebilir.
But she could if she took some lessons.
Ama biraz ders almış olabilir.
If her mother could see her now, slaving like a navvy, she'd have my guts for garters.
Annesi onun şimdi köle gibi çalıştığını görseydi canıma okurdu.
But he must have had backup or something, and she must have had a green belt'cause she had me in an arm lock before I could even block it.
Ama desteği olmalı çünkü kadının da yeşil kemeri vardı bir şey yapamadan kol kilidine aldı beni.
She kept me alive so I could tell everybody that Kendall's... gone and Delphine's dead.
Beni hayatta bıraktı ki herkese Kendall'ın ve Delphine'in öldüğünü anlatabileyim.
And secondly, even if you could drag a comb through that hair, she's like, a 7 on a good day and I've been told I'm a 10.
İkincisiyse onun saçına tarak değse bile en iyi gününde 7'lik olur. Bense 10'luğum.
Where's Michonne? Could she possibly have - -
Michonne nerede?
It seemed like she had a camp, and I wanted to see if I could get any help.
Bir kampı var gibiydi. Yardım alabilir miyim diye bakmak istedim.
If it is a girl, and it could be, she will play the fiddle.
Eğer kızsa ve olabilir de, o zaman keman çalar.
If I found my wife and she was one of them could you turn her back?
Karımı bulduğumda onlardan birisi olmuştu. Onu eski haline dönüştürebilir misin?
She deserves a proper funeral, wish I could give it to her.
Ona düzgün bir cenaze yapabilmeyi dilerdim, bunu hak ediyor.
She even gave her life for you, so you could live in peace... for a time, at least.
Senin için hayatını bile feda etti. Huzur içinde yaşayabilesin diye. En azından bir süreliğine.
The doctors did everything they could, but she didn't make it.
Doktorlar ellerinden geleni yaptı, ama kurtulamadı.
Girder came back to life, and he's all Young Frankenstein now, and he only recognizes Iris, and she lured him to my workshop so we could demagnetize him, but the machine shorted out, so he's about to come through that door
Girder tekrar hayat döndü. Genç Frankenstein'lık yapıyor. Sadece Iris'i tanıyor.
What could she possibly have done...
- Suçu ne, değil mi?
Yeah, well, she kind of called him out and said he could never get her to quit social media, and you know, you might say she's asking for it.
Evet, güzel, galiba onu çağırdı ve ona asla kendini sosyal medyayı terk ettiremeyeceğini söyledi, ve bilirsin ya, belkide sen sorarsın ona bunu.
But how could she destroy herself over a memory that you just erased from her mind?
Ancak hafızasından sildiğiniz bir anı yüzünden kendini nasıl öldürebiliyor?
I'll need her contact list, Along with anything else that could help us Identify who she might have been seeing.
Kiminle görüştüğünü bulmamız için yardımcı olabilecek başka şeylerle birlikte irtibatta olduğu kişilerin bir listesi lazım.
She just did that so Josh could look at her and her, boobs. What?
Bunu Josh ona ve memelerine bakabilsin diye yaptı.
- Could you tell me if she left with someone, or... - Nope.
- Hayır.
She's here because this investigation required someone familiar with the players, someone the government could trust to help cut through the subterfuge.
O burada, çünkü soruşturma, ismi geçen kişilere yakın birininin burada olmasını gerektiriyor. Hile yapılmasını engellemek için devletin güvendiği birinin burada olması gerek.
she couldn't 58
she couldn't make it 29
she could die 33
she couldn't have 22
she could have 16
she could be 30
she could be anywhere 56
could 243
couldn't 72
couldn't agree more 58
she couldn't make it 29
she could die 33
she couldn't have 22
she could have 16
she could be 30
she could be anywhere 56
could 243
couldn't 72
couldn't agree more 58
could you give me a hand 26
could you say that again 20
could you repeat that 46
couldn't be better 98
could you do it 21
could be more 16
could i ask you something 32
couldn't have done it without you 30
could be 753
could you please 43
could you say that again 20
could you repeat that 46
couldn't be better 98
could you do it 21
could be more 16
could i ask you something 32
couldn't have done it without you 30
could be 753
could you please 43