Some other time translate Turkish
1,758 parallel translation
Some other time.
Başka bir zaman.
See your turdy trailer some other time.
Siz hıyar turşuları onu daha sonra seyredersiniz.
You can read it some other time.
Başka zaman okursun.
A girl. - We'll save the world some other time.
Dünyayı ba ska zaman kurtarırız.
We'll save the world some other time.
Dünyayı başka zaman kurtarırız.
Yeah, some other time, I do.
Evet, başka bir zaman anlatırsın.
Look, maybe I should come back some other time
Bak, belki bir ara uğrarım ve konuşuruz.
Well, some other time, then.
Eh, o halde başka bir zaman.
Perhaps some other time...
Belki başka bir zaman.
You can take me out some other time.
Sizinle de başka bir zaman çıkarız.
But maybe we can do it some other time?
Belki de bunu başka zamanlarda yapabiliriz?
- Maybe we can meet again some other time?
- Belki başka bir zaman tekrar görüşebiliriz?
- Maybe some other time.
- Belki başka bir zaman.
Alright, I'll tell you some other time.
Sana başka zaman anlatırım.
Go to Orm's place some other time then.
Orm'un işyerine başka bir zaman gidersin.
- Some other time.
- Başka bir zaman
It's a Iong story - some other time.
Neyse uzun hikaye sonra anlatırım!
- Some other time.
- Başka bir zaman.
- Some other time, huh?
- başka bir zaman, tamam?
Some other time, maybe.
Belki, başka zaman.
Maybe some other time.
Başka zaman belki.
Maybe some other time, okay?
Belki başka zaman.
Maybe some other time.
Belki başka bir zaman.
maybe some other time.
belki başka bir zaman.
- Some other time then.
- Öyleyse başka bir zaman.
Perhaps some other time.
Belki, başka bir zaman.
Well, can I just come some other time?
Başka bir zaman gelemez miyim yani?
Tell you what. Why don't we make a plan to harass Feldman some other time?
Feldman'ı kızdırmak için başka bir güne plan yapalım.
- We could try this again some other time.
- Bir ara tekrar deneriz. Tabii.
Maybe some other time. - Yeah.
- Belki başka bir zaman gideriz.
Couldn't we talk about this some other time?
Bunu başka bir zaman konuşsak?
We can take in sights some other time.
Manzaranın tadını başka zaman çıkarırız.
Well maybe I'll just go some other time.
Belki bir başka zaman giderim.
Some other time.
Başka zaman.
If you need me some other time, give me a call.
Bana ihtiyacın olursa ararsın.
- Some other time?
- Başka zamana olur mu?
- Some other time.
- Başka zaman.
According to this idea, some time before the Big Bang, two branes carrying parallel universes began drifting toward each other,
Bu fikre göre, Büyük Patlamadan bir süre önce, paralel evrenleri taşıyan iki brane birbirlerine doğru sürüklenmeye başlar,
I've got some emotional problems, among other things, but for the first time in my life, it feels like I might be doing something right here.
Bunların yanında Duygusal bazı sorunlarım var ama hayatımda ilk defa doğru birşeyler yaptığımı hissediyorum.
See you some other day. Any time.
Anlaşma hâlâ söz konusu ve Züppe burada değil.
- We'll discuss this some other time. What happened in the car that was all pretend? - Why?
Arabada olan ne idi hepsi rol müydü?
Many a man dated his ruin from some murder or other that perhaps he thought little of at the time ".
bir çok adam bazi katilin mahvolusundan ders almistir... ... veya bir süre bu konuyu düsünmüstür ".
I don't think we have time to send somebody back to the yacht for some other shoes.
Birisini ayakkabı için geri yollayacak zamanımız olduğunu sanmıyorum.
Took you time, what you just make some other engages, honey?
Çok zamanını aldı, başka işlerle mi meşgul oluyordun, tatlım?
I came in here the other day because I wanted to tell a story about something small, something personal, something I've been trying to figure out for quite some time.
Söyle. Geçen gün buraya küçük bir şey anlatmak için geldim. Uzun zamandır çözmeye çalıştığım, kişisel bir şeyi.
We can talk about that some other time, sir.
Beni çok korkutuyorsunuz, Bay Witter.
We're taking some time, trying to figure out how we fit into each other's lives... or if we even do.
Bir süre görüşmeyeceğiz. Birbirlerimizin hayatlarında yerimizin nasıl olacağını... hatta olup olmayacağını düşünüyoruz.
Some other time.
Evet, başka bir zaman.
The only other time I felt remotely this powerless was back in the early'90s... when some chick slipped her finger up my butt with no warning.
Kendimi bu kadar güçsüz hissettiğim tek zaman, 90'ların başında kızın teki, hiç uyarıda bulunmadan kıçımı parmakladığı zamandı.
The United States has had such capabilities for some time, but have not used them on other nations.
Birleşik Devletler bir süredir böyle gelişmeler yakalamıştır,..... ama bunu diğer uluslara karşı kullanmamıştır.
Maybe some other time, Rose.
Belki başka zaman Rose.
some other day 20
other times 64
time 2517
times 1964
timer 243
timers 88
times square 22
time to go home 94
time to die 52
time flies 78
other times 64
time 2517
times 1964
timer 243
timers 88
times square 22
time to go home 94
time to die 52
time flies 78
time to wake up 54
time is running out 68
time is money 74
time is of the essence 71
time to go 627
time is up 41
time travel 83
time to sleep 29
times are tough 45
time's up 595
time is running out 68
time is money 74
time is of the essence 71
time to go 627
time is up 41
time travel 83
time to sleep 29
times are tough 45
time's up 595
time to eat 55
time is 18
time will tell 62
times are changing 28
times before 18
times a week 28
times in a row 26
time for bed 134
times change 49
times over 33
time is 18
time will tell 62
times are changing 28
times before 18
times a week 28
times in a row 26
time for bed 134
times change 49
times over 33