English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ T ] / Time is money

Time is money translate Turkish

482 parallel translation
Didn't you say that time is money?
Para kokusu alıyorum. Zamanlama harika.
We mustn't be lon time is money, you know?
Ama uzun sürmemeli. Zaman paradır.
Time is money, you know.
Vakit nakittir, malum.
Time is money.
Vakit nakittir.
Time is money!
Vakit nakittir!
Time is money.
Zaman paradır.
Mama says time is money.
Annem vakit nakittir diyor.
( English ) Time... Time is money. ( French ) The United States Postal Service is able to introduce their methods to those other countries who don't want to be left behind ;
Amerikalılar bu yöntemlerini diğer ülkelerle de paylaşmak istiyorlar.
Everything gone slam, bang, hurry up, time is money, get it while you can.
Her şey "hemen, acele et, vakit nakittir, vaktin varken kazan".
Time is money!
Bu para demek!
And time is money, so they say.
Dedikleri gibi, vakit nakittir.
Time is money, and I don't like to waste either.
Vakit nakittir, ikisini de heba etmek istemem.
Time is money, time is money.
Acele et. Zaman paradır, zaman paradır.
But like they say... "Time is money." The car is new.
Ama ne derler : "Vakit nakittir." Bu çok lüks bir model. İki gün önce aldım.
When you tire of me, you say, "Excuse me, time is money!"
# Vakit nakittir demezdin Benden sıkıldığında #
- Time is money.
- Zaman paradır.
Time is money.
Zaman para demek.
Bye bye, time is money.
Hadi eyvallah, vakit nakittir.
They say that time is money, and we have a lot of time, and a lot of money.
Vakit nakittir derler. Bizim çok vaktimiz var ve çok da paramız.
Raymond, time is money.
Raymond, vakit nakittir.
- Time is money...
- Ives - Vakit nakittir...
Time is money, gentlemen.
Vakit nakittir, beyler.
time is money, time is money.
Vakit nakittir, vakit nakittir.
It saves time, and time is money.
Zamandan kazanıyorsunuz, vakit de nakittir.
Time is money!
Zaman paradır!
Remember, time is money.
Unutma, zaman paradır.
I move we give Sheriff Hickory a vote of thanks and place the money in his keeping until it is time to turn it over.
"Şerif Hickory'e teşekkür edip... parayı yetkililere devredene kadar onun himayesine verelim."
- This is no time to ask for money.
- Para istemenin sırası değil.
As for the money... if it is yours, that will arrange itself in good time.
Paraya gelince... eğer sizinse, o iş de zamanla hallolur.
The usual terms and the usual penalty in the remote event my money is not returned by the prescribed time.
Her zamanki terimler ve olağan cezalar.. .. öngörülen zamanda uzaktan benim param gelmezse!
At this time, the most baffling mystery that still plagues the authorities... Is just how the bandit managed to successfully get away from the track... With the bulky duffel bag containing the money.
Şu ana kadar yetkilileri en çok şaşırtan konu... soyguncunun olay yerinden... o büyük çanta ile nasıl kaçtığı.
This is a waste of time and money.
Bu hem zaman hem de para kaybı.
Now, all that remains is to choose the time when he has the required amount on him, and to dispose of the money in such a way that it could never be traced.
Şimdi, geriye bir tek şey kalıyor, o da üzerinde istenen para bulunduğu zamanı seçmek, ve asla izi sürülemeyecek şekilde parayı ortadan kaldırmak.
- Time is money.
- Vakit nakittir, Başçavuşum.
No! What I mean to say is that it seems so commercial to think of money at a time like this.
Yani demek istediğim böyle bir durumda parasal şeyler düşünmek doğru değil.
At a time like this, whatever kind of time it is, I always say that money serves to ease the pain.
Bu gibi bir zamanda, ne nazik bir zaman olursa, daima paranın ağrıyı hafifletmek için hizmet ettiğini söylerler.
Now, for the last time, where is the money?
Şimdi, son kez soruyorum, paralar nerede?
This is my whole life, Mr. Kirby, but I need time and money.
Benim hayatım bu Bay Kirby ama paraya ve zamana ihtiyacım var.
I know, Mr Perkins, but this is no time to worry about money.
Biliyorum Bay Perkins ama şimdi para düşünemeyiz, değil mi?
I come here all the time, I pay you all this money and why do I still want to trick?
Yani, bu kadar zamandır buraya geliyorum, sana bu kadar para ödüyorum ve niçin hala iş yapmak istiyorum?
I'm gonna ask you for the last time. Where is that paper money?
Son kez soruyorum, kâğıt paralar nerede?
You're right on time. The money is ready.
- Tam zamanında geldiniz.
And I simply state that marriage is a great gimmick for saving money and time... which is money!
Basit bir şekilde açıklayacak olursam evliliğin numarası para ve zaman tasarrufu yapmaktır. Ve bu da para demektir!
And for wasting my time, which is money!
Altın değerindeki zamanımı çaldıkları için de!
Time is money!
Zamanımızı boşa harcamayalım!
Chief Councilor, this is not the time to worry about money.
Konsey Başkanı, parayı düşünmenin zamanı değil.
You may tell her that. You're only wasting your time and my mom is wasting her money.
O bakımdan, ne siz zamanınızı, ne de annem parasını boş yere kaybetmesin!
It's about time you put your money where your mouth is.
Paranı ağzının olduğu yere yatırmanın zamanı geldi.
( KITT ) Why is so much time and money wasted on a means of transportation that has improved very little since the turn of the century?
Yüzyılın başından beri çok az geliştirilmiş bir taşıma aracı için niçin bu kadar zaman ve para ziyan ediliyor?
Anything less than that is a waste of time and the taxpayers'money!
Bunu yapmazsak bu iş ödenen vergi ve zaman kaybı olur!
Now, by the time they find out that the money is gone, there'll have been so many people in and out of there, they'll never know who took it.
paranın gittiğini onlar farkedene kadar içeri girip çıkan öyle çok insan oluyor ki kimin aldığını asla bulamıyacaklar.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]