Some things translate Turkish
11,420 parallel translation
I've said some things over the last few days...
Son birkaç gün bazı şeyler söyledim.
But some things can't be cleared up, can they?
Fakat bazı şeyler netleştirilemez, değil mi?
It's just, there are some things from my past I'm not proud of.
Sadece geçmişimden geriye kalan gurur duymadığım şeyler var.
Ingvar, can we discuss some things before we see the commissioner?
Ingvar yetkili kişi gelmeden önce birkaç şeyi konuşabilir miyiz?
I maybe said some things that I probably shouldn't have.
Söylememem gereken şeyler söylemiş olabilirim.
I hear there's a clock ticking on an interview the president would like the senator to participate in, and if that's the case, well, then, there are gonna be some things we would like in return.
Duyduğuma göre Başkan'ın Senatör'ünde dahil olmasını istediği süre kısıtlaması olan bir röportajı varmış. Eğer durum buysa karşılığında bizim de isteyeceğimiz bir kaç şeyimiz olacak.
But as it's me who put you in this position, I'm willing to offer some things in exchange for your mercy.
Ama sizi bu duruma sokan ben olduğum için merhametiniz için size bir şeyler teklif etmem gerekir.
Before your wife died... she said some things.
Karın ölmeden önce... Bazı şeyler söyledi.
You don't remember this, but back in Camelot, you helped me admit some things about myself.
Hatırlamıyorsun ama Camelot'tayken bazı şeyleri itiraf etmeme yardım etmiştin.
There are some things we're not ready to talk about, but we want to bring you up to date with where we are in the investigation.
Henüz söylemeye hazır olmadığımız bazı şeyler var ama yeni gelişmelerin bizi soruşturmada nereye getirdiğini paylaşmak istedik.
Before we go back out there, there are some things that I need to say to you. And I know... there are some things you need to say to me.
Dışarıya gitmeden önce sana söylemek istediğim birşeyler var ve biliyorum ki senin de bana söylemek istediğin şeyler var.
When people get caught up in divorce... they forget there are some things in life that are more important than money.
İnsanlar boşanmaya kalktıklarında hayatta paradan daha çok değerli şeylerin olduğunu unutuyorlar.
And for your information, I convinced her to be forgiving by telling her that there are some things in life that are more important than money.
Bilgin olsun, bu dünyada paradan daha önemli olduğunu söyleyerek onu affetmesine ikna eden bendim.
Well, what happened to "some things in life are more important than money"?
"Hayatta bazı şeyler paradan daha önemlidir" ne oldu?
Because there are some things I like to keep to myself.
Çünkü bazı şeyleri kendime saklamayı tercih ediyorum.
I have some things I need to think about.
Bazı şeyleri düşünmem lazım.
Yeah, it's possible that we may have been correlating some things that weren't actually related at all.
Evet, birbiriyle alakasız olan şeyleri ilişkilendirmiş olabiliriz.
I think maybe there's some things we kind of glossed over as we rushed into this relationship.
Bu ilişkiye girişirken geçiştirdiğimiz bir şeyler olabilir.
Some things take time.
Bazı şeyler zaman alır.
If you're asking if I'm dirty, no, but I need some time to take care of some things.
Suçlu olup olmadığımı soruyorsan, hayır ama bir şeyleri halledebilmem için biraz zamana ihtiyacım var. Sana güveniyorum, gerçekten.
Listen, you may understand some things about people, But you don't understand what I do.
Dinle, insanları anlayabilirsin ama benim yaptıklarımı anlayamazsın.
There are some things you just don't do.
- Yapmayacağınız şeyler vardır.
I've been on this island three years, learned some things.
Üç yıldır bu adadayım, Bir şeyler öğrendim.
We had to pick up some things.
Bazı şeyleri almak zorunda kaldı.
But there were some things God neglected to mention.
Ama Tanrı'nın bahsetmeyi ihmâl ettiği bazı şeyler vardı.
I have to figure some things out so that...
Neden? Olanlardan sonra kafamı toparlamalı ve ne yapacağımı çözmeliyim...
You said some things that you meant.
Söylediklerinde çokta haksız sayılmazsın.
Some things don't change.
Bazı şeyler asla değişmez.
I suppose some things are worth the wait.
Bazı şeyler beklemeye değiyor sanırım.
Some things are better to discuss in person.
Bazı şeyler için yüz yüze konuşmak gerek.
Even with all the time in the world, some things can't be forgiven. I don't believe that.
- İnanmıyorum.
Some things are more important.
Bazı şeyler daha önemli.
It's Saturday night, which means we're gonna see some things before the sun comes up.
Cumartesi gecesindeyiz, yani güneş doğmadan önce bir şeyler göreceğiz.
It's called "An Officer and A Gentleman," which means you have some things to learn.
Filmin adı "Subay ve Centilmen" yani öğrenmen gereken şeyler var.
She said some really horrible things to you.
Sana gerçekten de çok korkunç şeyler söyledi.
Let me get some things.
- Ben sürerim.
The handle of a stone mixer is unlucky because to mix things you put in some food and try to move it but, the handle breaks off.
Değirmen taşı insanı hayretler içinde bırakır. Neden mi? Bir şeyleri koyup karıştırmaya başlarsın bir anda kolu elinde kalır.
I've put things together into some kind of order so that you can understand, so you can have some idea.
Anlayabilmeniz ve fikir sahibi olabilmeniz için bazı talimatların içine, birkaç birşey yerleştirdim.
'I've put things together into some kind of order...'
Bazı talimatarın içine birkaç şey...
I'm here to get some of my things.
Bazı eşyalarımı almaya geldim.
I mean, sure, we said some awful, awful things to each other, but that was our way of expressing our affection.
Yani, tabii birbirimize bazı korkunç... korkunç şeyler söyledik, ama bu bizim sevgimizi gösterme yolumuzdu.
I've done some dark things recently.
Son zamanlarda karanlık işler yaptım.
I can see how some of the things that we did could have been seen as romance.
Yaptığımız bazı şeyleri romantik bulmasını anlıyorum.
She's done some bad things in her life, but she wouldn't lie about this.
- Bazı kötü şeyler yapmış olabilir ama böyle bir konuda yalan söylemez.
And if things get really nasty, you show them to the fancy new dungeon and give them some yak dung tea.
Ve işler karıştığında, onlara yeni havalı zindanımızı gösterip onlara öküz gübresi çayından verirsin.
Listen, Mike, I know I pulled some shit with you and Louis, but I'm here to make things right with you.
Dinle Mike, Louis'le senin arkanızdan iş çevirdim ama buraya işleri yoluna koymak için geldim.
Just trying to help you work through, you know, the shame, all the bad things that you did, all the things you should feel bad about, you know, get some closure.
- Dinler miydiniz? - O haklı. - Oldukça inatçı bir grubuz.
Last time we listened to a guy with your face, some bad things went down.
En son senin yüzüne sahip bir adamı dinlediğimizde kötü şeyler yaşanmıştı.
Oh. But then we came back to Star City and I just needed some time to rethink things.
Ama Star City'ye geri dönünce bazı şeyleri düşünmek için zamana ihtiyacım vardı.
The story is that some natural gas leak made it all uninhabitable, but there's been so many rumors, whispers, and just strange things happening in the night, unexplainable things.
İddiaya göre bir doğal gaz sızıntısı bu bölgeyi yaşanmaz kılmış. Ama pek çok söylentiye göre geceleri garip şeyler oluyormuş. Açıklanamaz şeyler.
Our killers must've have some kind of a garden tool. You know, one of those claw things.
Katillerde muhtemelen bahçe aleti falan vardı, şu pençeli gibi olanlardan.
some things never change 79
things 422
things happen 87
things will get better 22
things change 215
things fall apart 17
things like 24
things have changed 201
things will change 18
things to do 42
things 422
things happen 87
things will get better 22
things change 215
things fall apart 17
things like 24
things have changed 201
things will change 18
things to do 42