English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ S ] / Somebody's

Somebody's translate Turkish

21,606 parallel translation
Somebody slipped it under my door some time after we broke this morning.
Bu sabah paydostan sonra birisi kapımın altından atmış.
Somebody spotted one of them runaways slip into Timothy Coldwater's cane fields.
Kaçaklardan birinin Timothy Coldwater'ın tarlasına girdiğini görmüşler.
Thank God he's got somebody else to preach to now?
Şükürler olsun vaaz verecek başka birini buldu değil mi?
There's people out there, and I'm just like... if somebody came in, I'd feel weird. I just feel weird.
Dışarıda insanlar var ve ben içeri biri girerse, kendimi acayip hissederim.
Somebody must have made a call.
Birisi 911'i aramış olmalı.
But-but... how am I gonna know it's you and not somebody else?
Ama sen olduğunu başkası olmadığını nasıl anlayacağım?
So I feel somebody poking at me and I wake up and it's Clark.
Birinin beni dürttüğünü hissedip uyandım.
Somebody broke out.
Birisi buradan çıkmış.
It's like somebody's twisting my intestines with a cement mixer.
Sanki biri çimento mikseriyle bağırsaklarımı karıştırıyor gibi.
He's somebody who's telling the truth.
Doğruları söyleyen biri.
Gerry, there's somebody I want you to meet.
Gerry, tanışmanı istediğim biri var.
Well, it's like the man sang, "it may be the devil or it may be the Lord, but you're gonna have to serve somebody," right?
Şarkıdaki sözler gibi "Şeytan da olabilir, Tanrı da olabilir sonuçta birine hizmet etmen gerekecek."
There's somebody else, ok?
Başka birisi daha var, tamam mı?
Somebody already stole my shower shoes.
Biri daha şimdiden duş terliklerimi çalmış.
- Well, it's what somebody's about.
- Birisinin olayı bu ama.
I heard that somebody's favorite sloth is back to her tip-top lazy self.
duydum Birisinin en sevdiği tembel tembel topuğuna dönmüş olması.
- Well, somebody's lying.
- Birisi yalan söylüyor.
You know, like in prison, you knew when somebody was disrespecting you.
Demek istediğim, hapishanede birinin size saygısızlık ettiğini anlarsınız.
And we're readin'an unfinished novel by somebody who may have killed...
ve birisini öldürmüş olabilecek birisinin tamamlanmamış romanını okuyoruz...
You can't evict somebody for eating fried chicken with gloves.
Eldivenle kızarmış tavuk yiyor diye, kimseyi kovamazsın.
Somebody planned this to make it look like she jumped.
Biri o arabanın önüne atlamış gibi görünecek şekilde planladı.
When Clayton's gone, I'm gonna need somebody I can trust.
Clayton gittiği zaman, güvenebileceğim birisi olması gerekiyor.
Harry just needs somebody who can get these allegations thrown out and that's you.
Harry'nin bu suçlamalardan kurtarabilecek birine ihtiyacı var. Bu kişi de sensin.
Somebody's working on it right now.
Birisi şu anda ilgileniyor.
You somebody's Ca-baby-boo-to?
Birilerinin Capuştosu musunuz?
Somebody's getting a little big for her panties, I think.
Birileri donuna sığamıyor artık anlaşılan.
Somebody's always one step ahead of us.
Birisi her daim önümüzde.
If you lose the house, it's gonna be somebody else's thing.
Evi kaybederseniz başkasının meselesi olacak.
He says he's waiting for somebody.
Birini beklediğini söylüyor.
I think when you make that connection with somebody, it kind of... gets you outside yourself.
Bence, biriyle o bağlantıyı kurduğunda, insan kendi dışına çıkar.
Dr. Geyer, somebody needs to tell me what's happening.
Dr. Geyer, birinin bana neler olduğunu açıklaması gerek.
Somebody needs to tell me what's happening to him!
Birinin bana onun neyi olduğunu açıklaması gerekiyor!
But there's somebody else here that might be able to help us.
Ama burada bize yardım edebilecek başka biri daha var.
Somebody's about to.
Yapmak üzere.
Somebody's got to find him.
Biri onu bulmalı.
You don't get to throw somebody else's stuff when you're pissed off.
Sinirlendiğinde başkalarının eşyalarını fırlatıp atamazsın
Somebody's gotta step up and fill in the gap.
Birilerinin adım atıp boşluğu doldurması gerek.
There's somebody...
Kapatmalıyım.
Somebody's gonna remember me.
Birileri beni hatırlayacaktır.
But I can sense somebody's searching for you, and my guess is it's Freya Mikaelson.
Ama birinin seni aradığını hissedebiliyorum, ve tahminim Freya Mikaelson'dan yana.
I wouldn't want people to think you stole somebody's phone.
- Niye? İnsanlar birinin telefonunu çaldığını sansın istemem.
Well, somebody else's.
Yani, bir başkasının.
Maybe somebody who's helping her?
Belki ona yardım eden biridir.
Pretty low-end. Looks like somebody upgraded their security system.
Görünüşe göre birileri güvenliklerini arttırmış.
Or maybe it was just somebody who's able o make themselves look like Roy.
Belki kendini Roy'un kılığına sokabilen biriydi.
Somebody's gonna slow him down, right?
Birileri onu yavaşlatacak, değil mi?
Ah, crap, somebody left their gym bag.
Hay sıçayım. Biri spor çantasını unutmuş.
♪ Somebody once told me ♪
O "üçgen kutu" yu sıcacık tut. # All Star
Somebody's got a big head.
Birinin bir tarafı kalkmış.
Somebody's screaming in the garage.
Ne diye hâlâ yatmadın?
Somebody's been buying it for me and all my friends!
İçkiyi bana ve arkadaşlarıma biri alıyor! Öyle mi?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]