English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ S ] / Stand over here

Stand over here translate Turkish

207 parallel translation
- Will you stand over here, please?
- Şuraya çıkar mısınız, lütfen?
Come stand over here.
Gelin, burada durun.
Susan, would you stand over here?
Susan, şurada bir dakika durur musun?
I'll just stand over here.
Burada duracağım.
- A little stand over here.
- Şurada küçük bir büfe var.
Stand over here.
Şurada dur.
Stand over here. It's warmer.
Şurada dur, anne, daha sıcak.
Now then, you just stand over here by the bird... put your right hand on its left claw.
- Çok kolay. Kuşun yanında dur. Sol pençesine, sağ elini koy.
Come and stand over here. There's enough for everybody.
Gelin, herkese yetecek kadar var.
Would you stand over here?
Şurada durur musun?
♪ I want you to come stand over here
- Gelip burada durmanı istiyorum
And I'll stand over here, and at a certain moment, I'll begin hypnotizing you in my mind.
Ben de burada duracağım ve belli bir anda zihnimde sizi hipnotize etmeye başlayacağım.
Uh, how about if you stand over here?
Ya şu tarafta durmaya ne dersin?
Here, you stand over here and then jump up on my shoulder.
Orada dur ve omzuma atla.
I'm gonna stand over here.
Burada duracağım...
Just stand over here with me.
Sadece şurada benimle durun.
Stand over here
Burada bekleyin.
I'll stand over here and laugh slobbily, shall I?
Burada dikilip zevzekçe güleceğim. Müsaade var mı?
Stand over here!
Burada dur!
And Sister Mary Robert, could you come stand over here, please?
Rahibe Mary Robert, gelir misin?
I will stand over here and sell it.
Burada durup satacağım.
I'll stand over here.
Ben de burada duracağım.
Everybody stand over here and help me decide what to do.
Şurada durun ve karar vermeme yardımcı olun.
Come here. Stand over here.
Buraya gel.
I'll stand over here. The sun will burn me.
Böyle durursam güneş beni yakar.
Now stand over here.
Şimdi şurada durun.
Now, you stand right over here by the tree.
Ağacın önünde dur.
You stand here, you over here.
- Sen burada dur, sen de burada.
- Hamburger stand. Right over here.
- Hamburger büfesi.
You stand right over here, where you were before.
Sen tam orada dur, daha önce durduğun yerde.
Now, I want you to stand over behind breed here.
Şimdi onun arkasında durmanı istiyorum.
I am not going to stand here and see that thing cut open and see that little Kintner boy spill out all over the dock.
Burada durup balığın karnının deşilmesini ve küçük Kintner'in parçalarının iskeleye saçılmasını seyredecek değilim.
God damn it, don't stand there like a prick. Get over here.
- Hıyar gibi dikilme de buraya gel.
STAND BY OVER HERE FOR JUST A MINUTE, HUH? OKAY, DON'T GO AWAY.
Yakın çekimle başlayalım.
You just get over here and I'll whisper things in your ear that will make your hair stand up.
Buraya gelirsen kulağına, tüylerini diken diken edecek şeyler fısıldayacağım.
I stand here today with you and look out over these young men and of course I am reminded of other commencement days and other young men, men of courage and conviction, men who have given everything.
Bugün burada sizlerle duruyor ve bu genç adamlara bakıyorum... ve kuşkusuz, diğer başlangıç günlerini ve diğer genç adamları hatırlıyorum.
Stand right over here.
Tam şurada dur.
You just stand right over here.
Şurada bekle.
Come over here and stand by daddy. Over here, stand by dad.
Geç babanın yanına otur, oraya yanına git.
His or her voice, Hooks has a great deal to do with that. Hooks, stand right over here.
Ses tonu, Hooks... bu yüzden çok önemlidir.
Come here, stand right over here.
Buraya gel, şurada duracaksın.
You stand here, I'll go over there.
Sen burada dur, ben oraya gidiyorum.
Now, I want you to stand right over here and don't move, OK?
Senden tam burada durmanı istiyorum. Yerinden kımıldama sakın!
Bring him over here and stand him up.
Onu buraya getirin ve ayağa kaldırın.
I'm going to stand here, and I'm going to release it, and it's going to come... it's going to go over there, and it is coming roaring back towards me.
Burada durup onu serbest bırakacağım ve şuraya kadar gidip uğuldayarak tekrar bana doğru geri gelecek.
- I WAS HERE, I STAND OVER- -
Ben buradaydım, duruyorum.
Can you stand right over here by the tree?
Tam ağacın yanında durur musun?
Since the lock is attached to the goal post why don't you go down, stand on the railroad tracks and try to get them to bring the train over here?
Kilit kale direğine bağlı olduğuna göre, neden gidip raylarda durup, onları treni buraya getirmeleri için ikna etmiyorsun?
If they can stand over there together, we can stand here together.
Onlar orada bir arada duruyorsa, biz de burada bir arada dururuz.
I can't stand those johns who come here and throw down a couple of hundred... and whip out a big dick and wave it all over the joint.
İçeri girip birkaç yüzlüğü suratıma fırlatan ve aletlerini çıkartıp yüzüme doğru sallayan hıyarlardan nefret ediyorum.
You know, if you stand right here- - Right over here you can see the El from here.
Burada durursan... Tam burada sokağı görebilirsin buradan.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]