Stupid thing translate Turkish
1,399 parallel translation
If I could just learn to play this stupid thing.
Keşke şu aptal şeyi çalmayı öğrenebilseydim.
So I went back and got it, and I was carrying it by the handle and the stupid thing flew open and money flew everywhere, and I may have lost eighteen bucks in the process.
Kutuyu alınca sapından tutup taşımaya başladım. Sonra kapağı açıldı ve paralar uçuştu. 18 Dolar'ı kaybetmiş olabilirim.
- This stupid thing's stuck.
Bu aptal şey çalışmıyor.
So, now he's gone away for good and I would like to get this stupid thing out of me so I can go home and kill myself.
Şimdi iyilik olsun diye gitti, ben de bu aptal şeyi içimden çıkarıp, eve gidip, kendimi öldürmek istiyorum.
It was a stupid thing to say.
Saçma bir şey söyledi.
Tell me that when it's two in the morning and I'm laying in bed and I'm eating my fourth bowl of cereal and I'm beating myself up for some stupid thing I said in eighth grade.
Gecenin ikisinde yatakta yatar, dördüncü kâse mısır gevreğimi yer sekizinci sınıfta söyledigim aptalca bir şey yüzünden kendime eziyet ederken söyle bunu.
That was a phenomenally stupid thing to do.
Bu yapabileceğiniz en aptalca şeydi.
It was a stupid thing to do, but I was pissed off.
Yaptığım aptalcaydı ama kızmıştım.
He said he'd fix this stupid thing, and now I can't even get it to light.
Bu aptal şeyi tamir ettiğini söylemişti. Ama şimdi yanmıyor ve gaz sızdırıyor.
Go back to bed, and I'll give you the stupid thing.
Yatağına gidersen bu aptal şeyi sana veririm.
So why are you doing a stupid thing like drugs?
Neden uyuşturucu gibi aptal şeyler yapıyorsun?
- Stupid, crappy, stupid thing.
- Aptal, işe yaramaz, aptal şey.
It was a really stupid thing to do... crawl up a Ferris wheel to talk to somebody.
Yaptığım gerçekten aptalca bir şeydi... biriyle konuşmak için dönme dolaba tırmanmak.
What is this stupid thing, anyway?
Bu aptal şey nedir bu arada?
This stupid thing is a four-year scholarship to Oxford University.
Bu aptal şey, Oxford Universitesine dört yıllık burs.
He wants to try his stupid thing with his friends
Arkadaşlarıyla o aptalca şeyi yapmak istiyormuş.
He's probably chasing us because of that stupid thing you put in the water.
Muhtemelen suya attığın o salak şey yüzünden bizi takip ediyor.
It was a stupid thing to do, and it meant nothing.
Aptalca birşeydi ve hiçbir anlamı yoktu.
That's a stupid thing to say.
Söylenecek en aptalca söz.
but even then he went and wrote a "J" in the wall in her blood, such a stupid thing, but absolutely typical.
Ama yine de gidip, duvara onun kanıyla "J" harfini çizmiş. Çok budalaca ama o kadar da tipik.
Asshole, who the hell told you to do a stupid thing like that!
O... çocuğu, Bunun gibi aptalca bir şeyi yapmanı sana kim dedi!
I'm just afraid that we are doing a stupid thing.
Büyük bir hata yapmamızdan korkuyorum.
Anyway, it was a really stupid thing to do, and I'm so, so sorry.
Her neyse, çok aptalca bir şey yaptım ve çok özür dilerim.
The stupid thing is acting up again. I'll see what I can do.
Bakarım.
My mother has been planning these stupid parties for years... and it was completely out of line for you to walk in there... and just crap all over the whole thing, and make her feel obsolete and useless.
Bir anda bütün planları altüst etmen hiç doğru değildi. Onun kendini işe yaramaz ve gereksiz biri gibi hissetmesine neden oldun.
I just felt stupid getting rooked into the thing in the first place, and then... plus, you don't wanna hear about my personal life.
Bilmiyorum. Öncelikle yardım aldığım için kendimi aptal gibi hissettim. Bir de özel hayatımı dinlemeyi pek sevmiyorsun sen.
Yeah? Hey, are you going to that stupid computer training thing at the office tomorrow?
Yarın bürodaki aptal bilgisayar eğitimine gidecek misin?
Seriously, aren't you embarrassed that the most important thing in your world is some stupid cheer?
Gerçekten de hayatındaki en önemli şeyin aptal bir ponpon kızlık işi olmasına üzülmüyor musun?
It's just a lot of these guys got suspended, so it's like this stupid bonding thing.
Sadece bu çocukların çoğu ceza aldı, yani şu aptal birbirimize bağlılık olayı.
One thing that never changes here is the stupid idea that surgeons are cool and medical residents are geeks.
Burada asla değişmeyen aptalca şeylerden biri de cerrahların havalı, dâhiliyecilerin ise asosyal olduğu fikridir.
Go. It's just a stupid standing breakfast thing with a bunch of writer buddies.
Bir düzine yazar arkadaşla aptal bir kahvaltı olacak.
Y'know Fez, this whole thing with Hyde and Jackie is stupid.
Fez biliyormusun, bütün bu Hyde ve Jackie olayları aptalca.
It was a stupid one-time thing.
Bir kereye mahsus aptalca birşeydi.
See, the thing about it, Preston, is that you're unbelievably stupid.
Yani Preston, mesele şu ki, sen inanılmaz salak bir adamsın.
Then one day, I came down, and where my records used to be, you had set up your stupid race-car track thing.
- Son bir gün geldiğimde plaklarımın olduğu yere, o aptal yarış arabası şeyini kurmuştun.
The hotel thing was just stupid.
Şu otel fikri aptalcaydı.
I set this whole thing up, you stupid cow!
Bunun hepsini ben ayarladım, seni aptal inek!
No, you had to go mess up a great thing... just to make your stupid dream come true.
Hayır, şu aptal hayalini gerçekleştirmek için... böyle güzey birşeyi mahvetmek zorundaydın.
Whoever said there was no such thing as a second chance in life was a stupid motherfucker.
Her kim insanların ikinci [br] şansı olmaz demişse gerizekalı sik kafanın tekiymiş.
That was a stupid fucking thing to do.
Bu yaptığın çok aptalcaydı.
I told your father that Little League thing... was a stupid idea.
Babana bu Minikler Ligi işinin aptalca bir fikir olduğunu söylemiştim.
He is busy, with stupid stuff like that, for one thing
Hayır o meşgul, bu aptalca şeylerle. Tek bir şey için.
The next thing they show is some stupid redneck in handcuffs who looks absolutely stunned that this is happening to him.
Hemen ardından gösterdikleri şeyse elleri kelepçeli bir kuşbeyinli. Şaşkın ördek gibi bakan ve bunun nasıl olduğunu anlayamayan bir herif.
This whole gang-bang thing is all about you guys getting closer to one another when you stick your penises in the poor, stupid girl's bodily openings.
Bu toplu seks olayında o zavallı kızların beden deliklerine girdiğiniz zaman aslında birbirinize yakınlaşıyorsunuz.
No such thing as a stupid question there, Danger.
Aptal soru diye bir şey yoktur Tehlike.
That was a stupid, foolish thing to do.
Bu aptalcaydı.
Stupid thing
Aptal.
What a stupid thing you are
Amma aptal şeysin.
I got more calls about this stupid-ass thing than I did when my mother passed away.
Annem öldüğünde almadığım kadar telefon aldım bununla ilgili bugün.
If you had done the right thing I wouldn't have woken up feeling stupid and embarrassed.
Bence doğru şeyi yapsaydın kendimi aptal ve utanmış hissederek uyanmazdım.
And Chandler and I have this stupid college alumni thing.
Chandler'la ben de aptal bir mezunlar derneği partisine gideceğiz.
stupid things 18
things 422
thing 1205
thingy 49
things happen 87
things will get better 22
things change 215
things fall apart 17
things will change 18
things like 24
things 422
thing 1205
thingy 49
things happen 87
things will get better 22
things change 215
things fall apart 17
things will change 18
things like 24
things to do 42
things have changed 201
things could be worse 16
things are looking up 44
things are great 27
things are going well 18
things are different 35
things are changing 33
things are good 60
things like this 16
things have changed 201
things could be worse 16
things are looking up 44
things are great 27
things are going well 18
things are different 35
things are changing 33
things are good 60
things like this 16