English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ T ] / That'll work

That'll work translate Turkish

1,674 parallel translation
Well, maybe that'll work in our favor.
Bu bizim yararımıza olabilir.
- If that doesn't work, I'll hit her in the head. - [Chuckles]
Eğer işe yaramazsa da, kafasına sıkacağım.
Well, that'll work.
Olur herhalde.
Get out. Yeah, right, um... intensive couples counseling didn't work, but a good dinner out, that'll fix everything.
Yoğun bir çift terapisi işe yaramadı ama iyi bir akşam yemeği her şeyi düzeltir.
okay.Well, clearly I'm the only one who still gives a damn about ojai, so... you'll understand that I have work to do.
İşim var dersem anlarsın umarım.
That'll work for me, okay.
Bana uyar.
That'll work.
İşe yarayacak.
When you get a 2nd chance at life, either through hard work or a twist of fate, you'll do anything to keep it, but when you steal it again and again, well let's just say that puts you on my to-do list.
Hayatında ikinci şansı yakaladığın zaman çok çalışmayla veya kaderi alt etmeyle bunu korumak için herşeyi yaparsın ama tekrar tekrar kötülük yaptığın zaman şöyle diyelim bunu "yapacaklarım" listene eklersin.
"Most likely" means she wants to root around inside your little girl's brain without any guarantee that it'll work.
"En muhtemel" demek işe yarayacağının bir garantisi olmadan kızının beynini eşeleyecek demek.
No... that's not true! It'll work! Definitely!
O gecikti...
Yeah, that'll work?
- İşe yarar mı?
I'll work on getting that warrant fast.
Bunun için, izin çıkartmaya çalışacağım.
That`s insulting lf we work as one, we`ll show..
Onu küçümsüyorlar. Ve önümüzde yoğun 2 ay var. Ajanta'nın düşmanlarına günlerini gösterelim.
Heck no, l`ll die lt won`t work that way
Hayır, hayır. Onu kaybetmek istemiyorum. Sen, ne haber veriyorsun ne de görüşüyorsun, peki nasıl olacak bu iş?
Now that your work's done here, I suppose you'll be leaving Sydney and heading back to L.A.?
Buradaki işin bittiğine göre, sanırım Sydney'den ayrılıp Los Angeles'a döneceksin, değil mi?
I think you'll both be able to work togetherjust fine... now that your minds have been set at ease.
Sanırım ikiniz beraberce çok iyi çalışabileceksiniz... Artık zihinleriniz rahatladı.
- Well, if I say it'll work out, does that help?
İyi bir fırsat olduğunu söylesem yardımcı olur mu?
I guess I just thought that if Logan and I have to do long distance again, we'll make it work.
Sanırım, Logan ve ben tekrar uzak mesafeli ilişki yaşarsak, sürdürebiliriz.
I'll answer that question so we can put it to bed and you can focus on your work.
Sırf yapman gerekenlere odaklan diye bu soruyu da cevaplayacağım.
Everyone in here knows that fence doesn't work, and it doesn't mean a bloody thing, because there are soldiers out there that'll shoot you dead before   ison brewithin 3   yards of it.
Tellerin çalışmadığını herkes biliyor zaten. Hiçbir anlamı yok. Çünkü dışarıda askerler var.
That'll never work. He's...
Asla işe yaramaz.
Oh, yeah, that'll work.
Tabii, olur.
That won't work for me because I'll know.
Benim için değil, çünkü bileceğim.
Anyway, he told me he would give me the books to one of his companies, and that if he liked my work, he would pay me twice my annual salary.
Bana şirketin kayıtlarını vereceğini ve işimi beğenirse, yıllık ücretimin iki mislini ödeyeceğini söyledi.
I'm not even saying that it'll work.
Hatta işe yarayacak bile demiyorum.
Now in plain English that means you'll work at your desk.
Daha açık konuşmak gerekirse, artık masa başındasın.
- That'll work.
- İşe yarar.
You'll be surprised to hear that removing a planet from the database is actually a lot of work.
Bir gezegeni veritabanından silmenin aslında bayağı fazla bir iş olduğunu duyduğunda şaşıracaksın.
And there is one that'll work in theory.
Teoride çalışan bir tane mevcut.
- I'll work on that.
- Elimden geleni yaparım.
It'll be hard work changing that bitch.
Şu sürtüğü değiştirmek için çok çalışıcam
The matter is that my architect left work in middle, don't worry, sir your work will be done, I'm very lucky that I have met you, how lucky you are, you'll come to know when this guy also leave your work in middle, excuse me lady, I don't like anyone to interfere in me and my work,
Royal Oak kulüp sekreteri evet üzülmelisin de bana ne senin sekreterliğinden hayır hayır bize bir mimar lazım ve kartınız... üzülmeyin efendim sizinle çalışmaktan onur duyarım gerçekten sizinle karşılaşmamız büyük şans ne kadr şanslı olduğunuzu bilseniz bu adamla çalışmak istemezssiniz onun gibi biri size.... afedersiniz bayan
That'll work.
Bu işe yarayacaktır.
We'll work on that.
Bu konuda çalışırız.
I'll work on that.
Bu konuda düşünürüm.
Work with me, and I'll make sure that you're appreciated.
Benimle çalış bunun taktir görmesini sağlayayım.
But if I fill out these forms, I will be undoing 15 years of hard work and respect that I have earned.
Ama eğer, bu formu doldurursam, 15 yıllık çalışmamı hiçe sayacağım ve kazandıklarıma olan saygımı kaybedeceğim.
- Okay, that'll work.
- Tamam, bu güzel.
- That'll work for me.
- Bu benim için uygun.
You help me with my harvest, And i'll take you to the frigian capital. Yeah, that's not going to work.
Bana hasadımda yardım et, bende seni Frigia başkentine götüreyim.
- I came up with the bar trick thing, and that didn't work out so well, so I think I'll just... leave it to the pros.
- Ben bar numarası fikrini buldum ve sonu o kadar iyi olmadı, o yüzden sanırım işi profesyonellere bırakacağım.
I've got some things to finish here first, the house warming next month that the PM is attending, and then I'll be free to take new work.
Öncelikle burada tamamlamam gereken bazı şeyler var. Başbakanın da katılacağı yeni evimizi kutlama partisi önümüzdeki ay. Daha sonra yeni bir iş için zamanım olacak.
I know that if anything should happen to me, you'll be there to continue my work.
Biliyorum ki, eğer bana bir şey olursa, çalışmalarımı devam ettirmek için orada olacaksın.
That'll work in your father's favor.
Bu durum babanım lehine olur.
That'll work.
Bu işe yarar.
If Branford wants to cash in on the drug, it'll have to work much wider than that.
Branford ilaca nakit para istiyorsa, ondan daha fazla çalışması gerekecek.
Yes, you know how in your line of work sometimes you'll find yourself in a lab, and you, you knock something over. And you inhale something that you shouldn't, and the next thing you know.
Evet, nasıldır bilirsiniz, bazen kendinizi bir labaratuvarda bulursunuz, ve bir şeyleri kırarsınız solumamanız gereken bir şeyi solursunuz ve yeni şeyler, bilirsiniz..
That could take us over the city or the state, for that matter, thus increasing the chances that you'll be seen by someone you work with and you being caught by the police.
Bu bizi herhangi şehre veya eyalete götürebilir. Hatta, Çalıştığın birisi tarafından görülüp,
- Ya lf you don`t retrieve those files, l`ll have to do two months` work done in six days, and that`s just not possible
Eğer bu dosyaları kurtaramazsak, İki aylık çalışma altı gün içinde Yapılması gerekecek, Ve buda mümkün değil
Maybe that'll work in our favor.
Belki de bu durumun, bizim yararımıza işler.
But I'll tell ya some, that experience is gonna work in her favor late in the game.
Ama size bir şey söyleyeyim, bu deneyimler sonra işine yarayacak.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]