The mask translate Turkish
2,740 parallel translation
You see the mask, you smell it, you know you can cope with it.
Maskeyi görüyorsunuz, kokluyorsunuz, onunla kurtulacağınızı biliyorsunuz.
The more I concentrate on the mask, the less I notice anything else.
Maskeye ne kadar yoğunlaşırsam başka şeylere o kadar az dikkat ederim.
Hate to tell you but, you look better with the mask on.
Bunu söylemek istemezdim ama, maskeli halin daha iyi.
But I can't take off the mask like the script says because
Ama maskeyi çıkaramam.
- Take the mask off.
- Maskeyi çıkar.
- You didn't hurl in the mask, did you?
- Maskeye kusmadın, değil mi?
Place the mask over his mouth...
MASKEYİ AĞZINIZIN ÜZERİNE KOYUN...
After a while, you become the mask.
Bir süre sonra, maske oluyorsun.
They will love you without the mask.
Seni maskesizde sevecekler.
You know, you don't have to put on the mask for me.
Benim için maske takamn gerekmediğini biliyorsun.
"Authority is the mask of violence."
... "Otorite, şiddetin maskesidir."
She wore the mask of Diana.
Diana maskesi takıyordu.
Okay, well, then just wear the gloves and the mask, and stay inside with grandma, and everything will be okay.
Maskeni ve eldivenlerini giy büyükannenle evde kal. Her şey düzelecektir.
Says the man behind the mask.
Demek maskeli adam böyle diyor.
He's worried the rush that comes with the mask... will get its hooks in and...
O maskeyle birlikte gelen koşuşturmanın kendi tuzaklarını da getireceğinden korkuyor...
There's some things you're too young to understand, but... I think you're old enough to learn about the mask.
Bazı şeyleri anlamak için çok küçüksün, ama... bence maskeyi öğrenmek için yeterince büyüksün.
The mask?
Maske mi?
He had a breath mint in his mouth, but it didn't mask the smell of alcohol.
Ağzında nane kokusu vardı ama alkolün kokusunu bastıramıyordu.
♪ You'll wind up like the wreck you hide ♪ ♪ Behind that mask you use
* Dünyan yıkılır, saklanırsın bir maskenin ardına *
As Felix completes final checks, Luke, in the foreground, takes off his mask.
Felix son kontrolleri tamamlarken, Luke ön tarafta maskesini çıkarıyor.
You see the oxygen mask.
Oksijen maskesini görüyorsunuz.
Today is Friday, the day the week-old shrimp get hauled off, so the stench should be just strong enough to mask Zoidberg's presence.
Bugün cuma, karidesin haftalık değişim günü, yani karidesin kokusu, kimsenin onu farkedemeyeceği kadar güçlü olmalı.
♪ You don't have to ask the man behind this mask ♪
# Şu maskenin arkasındaki adamı Sormanıza gerek yok #
But instead of wearing a mask... you're helping the police.
Ama maske takmak yerine polise yardım ediyorsun.
Good evening, I'm Tom Tucker, and the reason I'm wearing this mask is because we've got a Make-A-Wish kid in the studio tonight, who, as you'll find out as the show goes on, is quite a cougher.
İyi akşamlar, ben Tom Tucker ve bu maskeyi takmamın sebebi stüdyomuzda birazdan anlayacağınız üzere sürekli öksüren bir "Bir Dilek Tut" çocuğunun olması.
You know, Tom, I haven't seen you in a mask since you went under the stage name George P. Wilbur.
Tom, George P. Wilbur sahne adını kullandığından beri maske takarken görmemiştim seni.
Once I stepped out from behind that mask, Hollywood gave me the cold shoulder.
O maskeyi çıkardıktan sonra Hollywood bana sırt çevirdi.
Doctors wear a mask most of the time. So this isn't an issue.
Doktorlar çoğunlukla maske giyerler, yani bu bir sorun çıkarmayacaktır.
'When the gas rattles sound, put on your mask no matter where you are.
'Gaz alarm sesini duyduğunuzda, nerede olursanız olun maskenizi takın.
You know when you see like a friend in the Halloween mask... But all you can see are their eyes? And you feel like you know'em but you can't figure out who it is?
Hani Cadılar Bayramı'nda maske takan bir arkadaşın olur da onun sadece gözlerini görebilirsin ve seni tanıdığını hissedersin ama sen onun kim olduğunu anlayamazsın.
Did you see the look on his mask?
Maskesindeki bakışı gödün mü?
We need to find a way to mask the heat coming off those engines long enough to put some distance between us and those patrols.
O devriyelerden yeteri kadar uzaklaşabilmek için motordan gelen sıcaklığı maskeleyecek bir çözüm bulmalıyız.
We have the shipping box that connects to you, a positive I.D. from the victim's wife, DNA on a ski mask that's going to match to you.
Elimizde seninle bağlantılı bir kargo, kurbanın eşinin kimlik belirlemesi ve kar maskesinden aldığımız seninkiyle uyacak DNA örneği var.
An eyewitness caught a glimpse of him leaving one of the crime scenes wearing a mask, which appeared to be made of human flesh.
Görgü tanıklarından biri, olay yerini terk ederken insan derisinden yapılmış gibi görünen bir maske taktığını görmüş.
It'd be sweet enough to mask the taste of the drug.
İlacın tadını kapatacak kadar tatlı bir karışım.
But I brought a mask and gloves as well because I was simply going to threaten him and take the prize.
Ama yanıma bir maske ve eldiven de almıştım çünkü planım basitçe Stan'i tehdit edip ödülü almaktı.
The sound will mask descent.
Ses inişimizi gizleyecektir.
But you also said, when you left the halfway house, you saw someone come chasing up behind you with a mask on.
Ama sabıkalı evinden çıktığın zaman maskeli birinin peşine düştüğünü gördüğünü de söylemiştin.
Claiming that he is the real - person behind Batman's mask.
Kendisinin Batman maskesinin ardındaki gerçek kişi olduğunu iddia eder.
What's the only mask that we all already know, or have a joke about?
Peki hepimizin bildiği veya daha önceden şakası yapılan maske hangisi?
.. and it's the Guy Fawkes mask.
.. tabiki Guy Fawkes maskesi.
You know, the ending scene where everyone is wearing a Guy Fawkes mask.
Filmin sonunda herkes Guy Fawkes maskesi giyiyordu.
I think that the Guy Fawkes mask, was one of the most natural things to happen.
Bence Guy Fawkes maskesi fikri, olması gereken en normal şeydi.
holding up a mask saying we were the only ones who stood by their side.
bir maskeyi kadırıp, sadece bizim onların yanında olduğumuzu söylüyorlardı.
Kids playing dice in the street got a look at the shooter, but the best they could do was- - male, medium build, ski mask, hoodie.
Sokakta zar oynayan çocuklar nişancıya bir bakmışlar ama ellerinden gelenin en iyisi erkek, orta boy kar maskesi ve kapüşonlu.
Why the hell is he wearing that mask?
O maske nereden çıktı?
"Why the hell is he wearing that mask?"
"O maske nereden çıktı?"
"Why the hell is he wearing that mask?"
"O maske nereden çıktı mı?"
He's manageable in this room because the humming from Dr. Beauregard's refrigerator on the other side of this wall helps mask the noise.
Bu odada daha rahat ediyor çünkü yan odadaki Dr. Beauregard'ın buzdolabının uğultusu çınlamayı bastırmasına yardım ediyor.
Definitely not as much fun as putting Isaak on my table. But it does mask his death as the resulting war between rival heroin dealers.
Isaak'i masama yatırmak kadar eğlenceli olamaz ama ölümü, eroin tacirlerinin çatışması yüzünden sanılacak.
Jules, get me the spit mask.
Jules bana maske getir.
mask 62
masks 56
masks on 24
the mentalist 91
the more the merrier 116
the message 46
the moon 186
the middle east 33
the man 273
the merrier 49
masks 56
masks on 24
the mentalist 91
the more the merrier 116
the message 46
the moon 186
the middle east 33
the man 273
the merrier 49
the music 166
the moment of truth 36
the money 459
the money's gone 37
the more i think about it 71
the money's good 16
the men 76
the man himself 21
the maid 51
the mother 105
the moment of truth 36
the money 459
the money's gone 37
the more i think about it 71
the money's good 16
the men 76
the man himself 21
the maid 51
the mother 105
the mall 39
the movie 102
the map 56
the more 64
the manager 72
the master 100
the music box 16
the mirror 38
the military 42
the murder weapon 51
the movie 102
the map 56
the more 64
the manager 72
the master 100
the music box 16
the mirror 38
the military 42
the murder weapon 51