The master translate Turkish
9,780 parallel translation
( police officer ) So you heard a noise from the master bedroom.
Ebeveyn banyosundan gürültüler duydunuz yani.
So, we're finished in the garage and the master bedroom, and they're just finishing in the office now.
Garajla ana yatak odasını incelemeyi bitirdik şu sıralarda da ofisin işi bitmek üzere.
You know, who is the master of this game.
Bu oyunun efendisinin kim olduğunu biliyorsunuz.
I'm reading The Master and Margarita.
Usta İle Margarita'yı okuyorum.
In here, I'm the master.
Burada üstat benim. Senin üstadın.
- The Master is painting.
Ustam resim yapıyor.
The scene of this gruesome double murder took place upstairs in the master bedroom, the most likely place to find Donovan's ghost.
Bu ürkütücü çift cinayet yukarıdaki büyük yatak odasında yaşanmış. Donovan'ın hayaletini bulmak için en olası yer orası.
Well, if you're certain you wouldn't like to see the master bedroom...
O zaman, eğer eminseniz baş yatak odasını görmek istemezsiniz...
And it's certainly not like Jane should get the master key and break in.
Ve kesinlikle Jane'in anahtarı alıp içeri girmesi gerektiğinden de değil.
It is the will of the master.
Usta istediği için.
In the master.
- Esas odada.
That's why I'm the master hypnotist and you're the bumbling police chief.
İşte bu yüzden ben usta bir hipnotizmacıyım sen de beceriksiz polis şefisin.
The Master's bestowed upon you the blessing of a new family.
Efendi büyük amacı için seni yeni bir aile ile onurlandırdı.
If I can find it... it may tell me how to destroy the Master.
Onu bulabilirsem bana Efendi'yi nasıl yok edebileceğimi gösterecek.
You said the Master can see through the eyes of his strigoi.
Efendi'nin Strigoiler'in gözlerinden görebildiğini söylemiştin.
- neither will the Master. - Are you sure?
- Emin misin?
I'll place yours beside it once the Master has dispatched you.
Efendi seni öldürünce senin kalbini de onunkinin yanına koyacağım.
My father gave me the mission to find the Master of Time and Space.
Mantar olmayan bir yemeğe yemek denmez. Evet, kesnlikle.
The Master of Time and Space is a friend of mine,
Yemeğe toprak tadı katar. - İhtiyar bir kadının hazırladığı sos gibi.
I'd have told you it's a brutal world out there, and my only comfort in it is that I am the master of my own fate.
Şunu söylemeliyim ki zalim bir dünyadayz ve tek rahatlığım.. .. kendi kaderimin efendisiyim.
The master of offense, Shorty White, has willed his team through and into the end zone.
Hücum kralı, Shorty White bitiş çizgisi için takımına heves verdi.
♪ I want to be the master ♪
... olmak istiyorum
♪ I wanna be the master ♪
Usta olmak istiyorum
♪ I want to be the master ♪
Usta olmak istiyorum
Hiro Nakamura, the master of time and space, is my dad.
Babam uzay ve zamanın efendisi Hiro Nakamura.
The Master of Secrets?
Sırların Efendisi mi?
The sultan of sultans, the master of all realms He too had a daughter of marriageable age.
Tüm diyarların hakimi olan sultanlar sultanının da e vlilik çağına gelmiş genç bir kızı varmış.
He has been in the pay of the Madrid spy-master Vargas ever since his return.
Dönüşünden beri Madrid casusbaşı Vargas'a çalışıyordu.
The school master want you to sign this.
Okul müdürümüz bunu imzalamanı söyledi.
They used Ukrainian hands to master a genocide... when Moscow called and ordered the staff to explode the reactor.
Moskova arayıp da emri verdiğinde bu soykırımı gerçekleştirmek için Ukraynalılar'ı kullandılar.
And I learnt all kinds of secrets...... like the name of the Spanish spy-master.
Ve her türlü sırrı öğrendim.
I would rather be killed by a Grimm than cross the grand master.
Üstada ihanet edeceğime bir Grimm'in elinde ölmeyi tercih ederim!
They call him the grand master.
Ona üstat diyorlar.
The world knows France as a master of the battlefield, but a glimpse around this glorious place tells you, soon our textile mercers and our master tailors shall transform the world.
Dünya, Fransa'yı savaş alanlarının uzmanı olarak biliyor ama bu asil toplanmanın kanıtı, yakında, dünyayı işgal eden kumaşcılarımız ve uzman terzilerimiz olacaktır.
The stables are finished and the hunt needs a master.
Bildiğin üzere ahırın inşaası bittiğinde, avlanmak için bir hocaya ihtiyacımız olucak.
The man was doing his duty by sparing his master's humiliation.
Adam efendisini küçük düşmekten kurtararak görevini yaptı.
I do believe this is the second time we've been around this block, Master Bruce.
Bu bloğa ikinci defa geliyoruz sanırım Efendi Bruce.
Master Bruce, get back in the car now.
Efendi Bruce, arabaya binin hemen.
Into the city, Master Bruce.
- Şehir merkezine doğru Efendi Bruce.
We'll go through our master list in the morning, but this'll take me off the campaign trail.
Yarın sabah ana listemizin üzerinden geçeceğiz, ancak bu odağımızı kampanyadan biraz uzaklaştıracak.
Well, with the cost of child care and my salary, - I'd hardly be bringing anything home. - But you have a master's degree.
Çocuğuma bakmalıyım, ve zaten eve para getiremiyordum.
What did Master Splinter say? Be still and calm like the forest.
Güçlü ve sakin kal, orman gibi.
- All right team, this is the last place master splinter saw karai.
- Pekala takım, Splinter ustanın Karai'yi son gördüğü yer burası.
Master Shredder, the Purple Dragons have arrived.
Shredder Usta, Mor Ejderhalar geldi.
- the special mas... - The special master. To see where he can violate privilege and where he can't.
İmtiyazı nerede bozabilip nerede bozamayacağını görmek için.
I would offer to let you stay, Rios,'cause I like your legs, but all my communications with the special master must remain confidential.
Kalmana izin vermelerini teklif ederdim, Rios, çünkü bacakların hoşuma gidiyor. Lakin özel amirle tüm temaslarım gizli kalmak zorunda.
He started the special master process when he did, and strung us along for weeks, just for this moment, just so he'd be in a position to dictate terms, in a position... Wait, wait, are you... Are you suggesting
Sırf bu an için, özel amir sürecini başlattı ve bizi haftalarca oyaladı sırf şartlarını dikte edeceği bir konumda olmak için...
How far along is the special master in his examination of Stroh's legal practice?
Özel amir, Stroh'un yasal işlerinin incelenmesinde ne kadar ilerledi?
Contact the station master and stop that train.
İstasyon amirini ara ve treni durdurmasını söyle.
Oh, Master Cromwell likes to hear of the deeds of those of low birth.
Efendi Cromwell, düşük seviyede doğanları yaptıklarını duymayı çok sever.
And poor Louise was barely 13 years old when she found him dead at the bottom of our master staircase.
Ve zavallı Louise sadece 13 ün deydi, merdivenin altında onu ölü bulduğunda.
masters 231
master 2359
masterpiece 24
masterson 22
master yoda 26
master shifu 16
master chief 51
master hung 20
master jedi 37
master ip 20
master 2359
masterpiece 24
masterson 22
master yoda 26
master shifu 16
master chief 51
master hung 20
master jedi 37
master ip 20
master bruce 177
master wayne 22
master kenobi 17
master winslow 20
the mentalist 91
the more the merrier 116
the message 46
the moon 186
the middle east 33
the man 273
master wayne 22
master kenobi 17
master winslow 20
the mentalist 91
the more the merrier 116
the message 46
the moon 186
the middle east 33
the man 273
the merrier 49
the money 459
the music 166
the moment of truth 36
the mask 38
the money's gone 37
the more i think about it 71
the men 76
the money's good 16
the man himself 21
the money 459
the music 166
the moment of truth 36
the mask 38
the money's gone 37
the more i think about it 71
the men 76
the money's good 16
the man himself 21
the maid 51
the mother 105
the mall 39
the movie 102
the map 56
the more 64
the manager 72
the music box 16
the mirror 38
the military 42
the mother 105
the mall 39
the movie 102
the map 56
the more 64
the manager 72
the music box 16
the mirror 38
the military 42