English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ T ] / This is great work

This is great work translate Turkish

104 parallel translation
This is great work, Guy.
Bir zeka örneği, harika bir iş bu, Guy.
This is great work, Peter.
Harika bir işti, Peter.
- This is great work. - Thank you.
- Bu çok iyi bir çalışma.
- Ruth, this is great work.
Ruth, bu harika bir iş.
This is great work.
Harika bir iş çıkarmışsın.
This is gonna work great.
Bu iş harika olacak.
So it is with great pleasure that I ask Dr Radcliffe to give this symposium his account of the results of his latest work.
Bu nedenle benim için büyük bir zevktir ki Dr Radcliffe'i son çalışmalarının sonuçları sunmak üzere sempozyum vermesi için çağırdım.
It is better to surrender than to destroy this great work.
Bu muhteşemliği yıkacağına, teslim olalım daha iyi. Değil mi?
It is my fondest hope that our comrades here at home and those visiting from other lands will find inspiration in this great work.
Aşırı şekilde umuyorum ki vatanımızdaki yoldaşlarımız ve diğer ülkelerden ziyaretçilerimiz bu büyük eserde aynı ilhamı görecekler.
And the difference between this great lady and myself is that my work is her hobby.
Bu yüce hanımla aramdaki fark ise bu, benim mesleğim, onunsa hobisi.
Mr. Walker... I have spent a lifetime... trying to persuade the white man that he needn't fear us... that all we wanted was a chance to work... and prosper beside him... and enjoy with him the fruits of this great land.
Bay Walker... bütün ömrümü... beyaz adamları, bizden korkmalarına gerek olmadığına... tek istediğimizin iş bulup... onlarla birlikte refaha kavuşmak ve bu yüce toprakların nimetlerinden... onlarla birlikte yararlanmak olduğuna ikna etmek için harcadım.
Now, listen, this is gonna work out great for me, except for one thing.
Şimdi, dinle, bu benim için çok olumlu olacak bir şey haricinde.
Is this what all our great work has led to?
O kadar çalışarak bunu mu elde ettik söylesene? !
actually, dinner's not such a great idea with all this work I gotta do.
Aslında, yapmam gereken bunca iş varken akşam yemeği iyi bir fikir değil.
This is the great work Of my gracious host, the soon to be, congratulate me friend, my pension...
Bu harika olmuş zarif ev sahibim, ve yakında beni emekli edecek dostum yazmış...
This woman Allison from work. She is great.
Allison, iş yerinden.
This is a great and serious work of art, and Dr Bean will give the occasion depth and dignity.
Bu harika ve ciddi bir sanat çalışması. Dr. Bean gerekli ilgiyi ve saygınlığı gösterecektir.
This place is pretty pig-infested but otherwise, it's a great place to work.
Ama buranın domuzlarla dolu olduğunu bilmen gerekiyor. Aksi takdirde burası çalışmak için muhteşem bir yer olurdu. Burayı seveceksin.
Hey, you guys, thank you so much for all your great work this week.
Hey arkadaşlar, hepinize teşekkür ederim. Bu hafta mükemmel bir iş çıkardınız.
Jimmy, you've been doing great work, but this is a jury trial.
Jimmy, harika iş çıkartıyorsun ama bu bir jüri duruşması.
This is a great place to get some work done.
Çalışmak için harika bir yer.
Oh! There is this great guy you will just love at work, named Bob.
Bizim işyerinde harika biri var.
This is a great place to work.
Burası çalışmak için büyük bir yer.
Elizabeth, tell Susan what a great place this is to work.
- Elizabeth, Susan'a burasının çalışmak için ne kadar harika bir yer olduğunu söyle
organized crime has been dealt a serious blow and I'm happy to report to the people of New York and to the entire nation that this Great city is today a safer place to live and work.
Organize suç ciddi bir darbe aldı... ve ben New York'un ve tüm ulusun insanlarına bu mükemmel şehrin... yaşamak ve çalışmak için daha güvenli bir yer olduğunu duyurmaktan mutluluk duyuyorum.
BUT I WENT OUT WITH THIS CHICK FROM WORK, HAD A GREAT TIME.
Ama iş yerinde bir yavruyla çıktım.Çok eğlendim.
The captain of the Möwe said recently, "You can imagine what a great moment it was, when I had eight English captains standing in front of me, and I could tell them all : This is the work of the German Fleet."
Möwe'nin kaptanı sürekli 8 tane İngiliz kaptan önümdeyken onlara "Bu Alman donanmasının işi" demenin ne harika bir şey olacağını hayal et der dururdu.
This is gonna work out great.
Bu işe yarayacak.
This was really great work.
Çok iyi bir iş başardınız.
Well, I think this is a great place to work.
Bence burası calısmak için harika bir yer.
That is why today, on this great holiday, we uncover the bust of our comrade Stalin, with pride, a work made with our hands.
Bu yüzden bugün, bu büyük bayram günü, yoldaşımız, büyük öncümüz büyük lider Stalin'i saygıyla anıyoruz. Ve şimdi, onun büstünü gururla açıyoruz.
You know, this sudden impulse of yours to visit my ancestral lands... is great, but aren't you supposed to be at work?
Atalarımın topraklarını ziyaret etmek istemen mükemmel ama işte olman gerekmiyor muydu?
And this is gonna work out great.
Ve bu harika sonuç verecek.
This is understood as being the Great Work, as being the gold that alchemists sought, as being the Will, the Soul, the thing that we have inside us that is behind the intellect, the body, the dreams.
Bu Benlik, Büyük Eser olarak adlandırılan şeydir ; Simyacıların aradığı altındır İradedir, Ruhtur aklın, bedenin, rüyaların ötesinde, içimizde var olan şeydir.
"The work is great, for this temple is not for man, but for the Lord God!"
"Bu çalışma yücedir, çünkü bu tapınak insan için değil, Tanrı'mız içindir!"
This is going to work out great.
Harika olacak.
Some of you are gonna think this is a silly exercise, but I'd like that someone to step forward and stick your hand up in the air so that the group can recognise your great good work.
Bunun aptalca bir oyun olduğunu düşünebilirsiniz, ama bunu yapan kişinin bir adım öne çıkıp, elini yukarı kaldırmasını istiyorum, böylece grup bu işi başaran kişinin kim olduğunu öğrensin.
- The work to be done - Cooper! Is too great to let this spirit flourish any longer in this land of ours.
Yapılacak işler, o kadar fazla ki, bu ruh halinin onu topraklarımızda artık mahvetmesine izin veremeyiz.
This is supposed to be conducive to great work?
Böyle olduğu için ortaya daha iyi işler çıkması gerekmez mi?
This is gonna represent a great step for people in terms of commuting to work, from work,... if you don't have to go more than a 120 miles a day.
Bu, ev ve iş arasında günde 120 milden fazla yol katetmeyenler için büyük bir adım teşkil edecek.
Oh, I think this is gonna work out great.
Bence bu harika olacak.
Oh, this is going to work out great.
Bunu çözseniz çok iyi olur.
And if you hold this against martha kent it will be you who is missing out on the opportunity of doing good work with a great woman.
Eğer bunu Martha Kent'e karşı kullanırsan, mükemmel bir kadınla iyi bir iş yapma fırsatını kaçıran sen olursun.
Okay, but this work for the FBI could be a really great opportunity for you.
Tamam, ama FBI'daki bu iş senin için harika bir fırsat olabilir.
See, this work is about observation, and you have a great eye for detail.
Bak, bu iş inceleme üzerine dayalıdır ve senin detayları çok iyi gören bir gözün var.
For example, a great literary work, or even a fairly great literary work, would obviously be exceedingly successful in form, but this poem is really just a weak imitation of a form that was used 80 to 90 years ago by Walt Whitman.
Örneğin, büyük bir edebi çalışma yada herkesçe kanıksanmış bir eser, bu düzende yayınlansa başarılı olurdu, ama bu şiir çok zayıf bir benzerlik teşkil ediyor... Walt Whitman'ın 80 - 90 yıl önce kullandığı şekille.
This stuff about you getting the job is great. U m, minor trouble at work, that's fine. U h, but now what we need is some more depth.
İşi almanla ilgili o şeyler çok iyi işle ilgili problemler bu da iyi ama şimdi ihtiyacımız olan şey biraz derinlik.
This is the great untold story of human history. extraordinary geological forces are at work.
Bu, insanlık tarihinin anlatılmamış hikayesi. Dünya'nın içine gizli, görünmeyen olağanüstü jeolojik güçler görev başında.
They're great works of art. This is a great work of art.
Asıl büyük sanat eseri bu.
Now this divine energy becomes human and is a great leader- - the Yellow Emperor who rules and unites the people- - and there is a period of great prosperity until his work is done. Huang Di brought order to the chaos, creating China's first empire. NARRATOR :
Şİmdi bu ilahi güç insana bir insana büyük lidere insanları etrafında toplayıp yöneten Sarı İmparatora geçiyordu ve onun işi tamamlanana kadar büyük bir refah dönemi yaşandı.
Okay, so picture this... I'm in Africa, and everything's great, and the people are so nice, and the clinic is amazing, and I'm doing work that actually feels important.
Şunu hayal et Afrika'dayım, her şey harika insanlar çok iyi, klinik müthiş ve çok önemli işler yaptığımı hissediyorum.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]