This moment translate Turkish
9,524 parallel translation
You want to publish it, be stuck in this moment of your life forever?
Bunu yayınlayıp hayatının sonuna kadar bu anda sıkışıp kalmak mı istiyorsun?
Are we all so obsessed with being number one that we can't just celebrate this moment?
Bu anı kutlayamayacak kadar mı birinciliğe takılmış durumdayız yahu?
Consider this moment gauntleted.
Düellolandık artık.
Now, Barry will be fine, but as of this moment there is no Duffman.
Barry iyileşecek ancak şu andan itibaren Duffman yok.
One day, you and I will be talking about this moment in front of a Senate hearing.
Bir gün sen ve ben, bu an hakkında Senato önünde konuşacağız.
Ever since he was born, I've been chasing this moment where I walk into a room, and he announces me with his head held high.
Doğduğundan beri odaya gireceğim ve oğlumun beni başı dik bir şekilde anons edeceği anı hayal ettim.
Then let's make sure this moment lasts until the next time, huh?
O zaman bu anın, bir dahaki buluşmamıza dek sürmesini sağlayalım.
- Because from this moment on, we have no agency, no government affiliation.
Çünkü şu andan itibaren ajansımız ya da hükümetle ilgili bir bağımız yok.
You'll always be grateful to me forever while remembering this moment today.
Bir gün, bu anı hatırlayacaksın ve sonsuza kadar minnettar olacaksın.
Try to find a weak spot at this moment.
Bu, insanları bizim tarafımıza çekmek için bir fırsat.
I've held onto my virginity just for this moment with you!
Bekaretimi sizin için korudum!
From this moment on, do not expect any sympathy from me.
Şu anda itibaren benden anlayış bekleme.
From this moment on, it is over.
Şu an herşey bitti.
If you seek to mock me in this moment...
Eğer şu anda benimle dalga geçmeyi bekliyorsan...
Young, beautiful human Elena Gilbert, preserved in this moment indefinitely.
Genç ve güzel Elena Gilbert belirsiz bir süre boyunca bu halde kalacak.
♪ Hot as hell at this moment ♪
Şu an cehennem gibi sıcak.
I don't even know how to express my shame in this moment.
Şu an utancımı nasıl ifade edeceğimi bilemiyorum.
I've waited thousands of years for this moment, and I can't live with myself if Gabriel gets away.
Binlerce yıl bu an için bekledim. Gabriel kurtulursa yaşayamam.
Hold on to this moment, I told you.
"Bu anı unutma," demiştim sana.
You would defy me even in this moment?
Şu an bile bana karşı mı çıkıyorsun?
I know what this moment is.
Şu anın ne olduğunu biliyorum.
"You're real important to me, and I'm so glad we shared this moment together."
"Benim için çok önemlisin. Bu güzel anı seninle paylaştığım için çok mutluyum."
Not visible until this very moment.
Tam şu ana kadar görünmez.
All right, well, a U.S. convoy was ambushed in Kabul this morning, so now we're going to have a moment of silence in remembrance... ♪ La... ♪
Pekâlâ. ABD askeri konvoyu bu sabah Kabil'de pusuya düşürüldü. Şimdi onların anısına bir dakikalık saygı duruşu yapacağız ve...
This is the fifth-happiest moment of my life!
Hayatımın en mutlu beşinci anı bu!
You know, if you made this less of a teaching moment, you could get back to your own stuff a lot quicker.
Bunu öğretmen gibi anlatmasan işine daha çabuk dönebilirsin.
That's the skill that's brought me here before you today to this very moment.
Şu anda burada sizden önce olma nedenim de bu yeteneğim.
- This was my moment.
- Bu an bizim an'ımızdı.
This will only take a moment.
Fazla uzun sürmez.
Is this another "come to Jesus" moment?
Başka bir "İsa'yı keşfet" anı mı bu?
You know, there was much times on the Vyerni when I thought about a moment like this.
Vyerni'deyken böyle bir anı fazlasıyla düşünürdüm.
You are my choice, and this is our moment.
Sen benim seçimimsin, ve bu bizim anımız.
His name was Cardinal de Retz, and this cardinal, for some reason or other, wrote that every moment in the world has a decisive moment.
Onun ismi Kardinal de Retz, ve bu kardinal, şu veya bu sebeple, dünyada her anın bir karar anı olduğunu yazdı.
Eli told me about your little scuffle, and I thought to myself : "Now, this, this is a teachable moment."
Eli bana küçük atışmandan bahsetti ve ben de kendime bu öğretebileceğim bir durum dedim.
Brett would have called this his moment.
Brett olsaydı Jared için "o anın" geldiğini söylerdi.
I think this is his moment.
Derek için "o an" geldi sanırım.
This is the moment.
O an geldi.
And this is our moment.
Ve bu bizim vaktimiz.
This is the most amazing moment in my entire life.
- Tüm hayatımdaki en iyi an, şu an.
But this is your moment.
Ama bu an senin anın.
This is all very sudden, and the... the moment is very ill-timed.
Bu çok ani oldu ve zamanlaman çok kötü.
This is supposed to be a special moment. Yeah. No.
- Bunun özel bir an olması gerek.
Normally, this is the moment I'd ask you out, but... to be honest, I'm more of a dating not hanging out kind of guy.
Normalde, şuan sana çıkma teklifi etme zamanım ama... dürüst olmak gerekirse, çıkma taraftarıyım, takılma değil.
Plus, we had this weird romantic moment thing-y at Charles and Gina's parents'wedding.
Artı, Charles ve Gina'nın ebeveyn düğününde garip romantik bir an yaşadık.
But first, he'll need to convince Genovese that this is the moment they've been waiting for.
Lakin ilk önce, Genovese'yi bekledikleri anın geldiğine ikna etmesi gerekiyordu.
A mate of mine was going out with this bird, yeah, and she wanted him to lie under a glass coffee table... ~ I'll just take this outside, I won't be a moment.
Bir arkadaşım bir kızla çıkıyordu, evet ve kız onun bir sehpanın altına yatmasını istedi... - Bunu dışarı götüreyim, hemen dönerim.
And this is our next moment.
Bir sonraki anımız da bu olacak.
This is a very emotional moment for our family.
Bu, ailemiz için çok duygusal bir an.
Two weeks ago, the other three coma patients all died simultaneously, while at exactly the same moment this Jane Doe woke up.
İki hafta önce diğer üç bitkisel hayattaki hasta aniden öldü, aynı anda bizim kimsesiz uyandı.
Well, maybe it's worth checking to see if this Jane Doe has any memory of the moment right before she woke up.
Bu kimsesizin uyanmadan önce ne yaşadığını öğrenebilir miyiz? Tamam, bu kadar yeter.
The bitch walks the streets of Salem at this very moment.
Cadı şimdi Salem'in sokaklarında yürüyor.
moment 126
momento 18
moments 28
moments later 23
moment of truth 61
moments ago 30
this is 5015
this way 5411
this is my bedroom 18
this is your captain speaking 58
momento 18
moments 28
moments later 23
moment of truth 61
moments ago 30
this is 5015
this way 5411
this is my bedroom 18
this is your captain speaking 58
this is it 3373
this is important 545
this is bad 606
this is bullshit 584
this one 1756
this isn't you 235
this is awesome 376
this is me 479
this is different 405
this is weird 356
this is important 545
this is bad 606
this is bullshit 584
this one 1756
this isn't you 235
this is awesome 376
this is me 479
this is different 405
this is weird 356
this is crazy 1291
this is fun 448
this is a 428
this is ridiculous 1419
this isn't right 330
this is for you 917
this is the guy 68
this time 1599
this is not good 352
this is a bad idea 175
this is fun 448
this is a 428
this is ridiculous 1419
this isn't right 330
this is for you 917
this is the guy 68
this time 1599
this is not good 352
this is a bad idea 175
this morning 1627
this isn't 241
this is good 1083
this isn't going to work 72
this is serious 534
this guy 1059
this is amazing 700
this isn't 241
this is good 1083
this isn't going to work 72
this is serious 534
this guy 1059
this is amazing 700