English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ U ] / Uncle charlie

Uncle charlie translate Turkish

415 parallel translation
Love to you all, and a kiss for little Charlie from her Uncle Charlie.
Hepinize sevgiler... Ve küçük Charlie'ye Charlie amcasından öpücükler.
Mother, what's Uncle Charlie's address?
- Charlie Dayı'nın adresi nedir?
Uncle Charlie?
- Charlie Dayı mı?
- Who? - Who? - Your Uncle Charlie.
- Dayın Charlie.
My Uncle Charlie?
Charlie Dayım mı?
Why, Uncle Charlie, you're not sick.
Neden, Charlie Dayı, hasta değilsin.
- Charlie. - Mama, nobody got off the train but Uncle Charlie.
Anne, Charlie Dayı hariç kimse trenden inmedi.
- Why, Uncle Charlie, you sent it to me.
- Charlie Dayı, bana sen yolladın.
We're all happy now, Uncle Charlie.
Şimdi hepimiz mutluyuz, Charlie Dayı.
Yes, you have, Uncle Charlie.
Evet var, Charlie Dayı.
Do you know what it is, Uncle Charlie?
Bunun ne olduğunu biliyor musun Charlie Dayı?
No, it isn't, Uncle Charlie.
Hayır Charlie Dayı.
Really. Uncle Charlie's the only one that touched it.
Ona bir tek Charlie Dayı dokundu.
Uncle Charlie, I know a secret about you, you don't think I know.
Charlie Dayı... - Senin bilmediğimi düşündüğün bir sırrı biliyorum
Uncle Charlie, you're hurting me.
Charlie Dayı, beni incitiyorsun.
Good night, young Charlie. Good night, Uncle Charlie.
- İyi geceler, genç Charlie.
How long is Uncle Charlie going to stay here?
- Charlie Dayı ne kadar kalacak?
Oh, and Uncle Charlie.
- Ve Charlie Dayı.
Good morning, Uncle Charlie.
- Günaydın Charlie Dayı.
Uncle Charlie, you were beautiful.
- Charlie Dayı, sen çok güzeldin.
Oh, Uncle Charlie, I love to walk with you.
Charlie Dayı, seninle yürümeyi çok isterim.
Uncle Charlie, you're awful.
- Herkes duyacak. - Güzel.
Uncle Charlie, this is Mrs. Greene and Mrs. Potter.
Charlie Dayı, Bayan Greene ve Bayan Potter.
Uncle Charlie?
Charlie Dayı?
Uncle Charlie, may we come in?
Charlie Dayı, içeri girebilir miyiz?
I was in the dumps, and then Uncle Charlie came and everything changed.
Ben çöplükteydim. Sonra Charlie Dayı geldi ve her şey değişti.
It's funny, but when I try to think of how I feel, I always come back to Uncle Charlie.
Garip ama ne hissettiğimi düşünsem, her zaman Charlie Dayı'ya geliyorum.
Oh, Uncle Charlie.
- Charlie Dayı
Mr. Saunders took Uncle Charlie's picture by mistake, and Uncle Charlie made him give him back the roll.
Bay Saunders yanlışlıkla Charlie Dayının fotoğrafını çekti. ve Charlie Dayı filmi ona vermesini istedi.
Your Uncle Charlie's been asking about you.
Charlie Dayın seni soruyordu.
- All right. - You go on and talk to Uncle Charlie.
Sen gidip Charlie Dayınla konuş.
I slept like a log. Well, your Uncle Charlie was asking for you again.
Charlie Dayın seni soruyordu.
Why, I should think you'd want to sit by your Uncle Charlie.
Charlie Dayının yanına oturmak isteyeceğini düşünmüştüm.
Uncle Charlie might think...
Charlie Dayı belki...
I slept all right, and I kept dreaming, perfect nightmares about you, Uncle Charlie.
İyi uyudum ve rüya gördüm. Seninle ilgili mükemmel kâbuslar, Charlie Dayı.
Uncle Charlie, this is Mr. Norton.
- Charlie Dayı, Bay Norton. - Tanıştığımıza çok sevindim.
Uncle Charlie, this is Louise Finch. - Hello.
Charlie Dayı, Louise Finch.
Don't touch me, Uncle Charlie.
- Bana dokunma Charlie Dayı.
And then Uncle Charlie will be...
- Sonra Charlie Dayı...
When are you leaving, Uncle Charlie?
Ne zaman gidiyorsun, Charlie Dayı?
I don't want you here, Uncle Charlie.
Seni burada istemiyorum, Charlie Dayı.
Mother, Uncle Charlie can sit in back with Dad, and the children can fit in perfectly well beside them.
- O da babanla birlikte arkada oturabilir. Çocuklar onların yanına sığabilir.
No, Uncle Charlie, you go in the taxi.
- Charlie Dayı, sen taksiyle git.
The train's moving, Uncle Charlie!
- Tren hareket ediyor!
Let me go, Uncle Charlie!
Bırak Charlie Dayı!
Like your Uncle Charlie.
Charlie Dayın gibi.
"Uncle Charlie."
"Charlie Dayı"
Why, Charlie, how could you feel happy seeing Uncle Charles on a train?
Nasıl Charlie Dayıyı trende görünce mutlu hissettin?
Is this gentleman your uncle I've heard so much about, Charlie?
- Hakkında duyduğum dayınız mı?
This is my uncle, Louise. I was in Charlie's class in school.
- Okulda Charlie'nin sınıfındaydım.
It's from Uncle Charlie, Helen is worse.
- Bu telgraf yanlışlıkla bizim dairemize teslim edilmiş de önemli bir şey olabileceğini düşündüm.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]