English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ W ] / Wake him up

Wake him up translate Turkish

1,032 parallel translation
- I'm telling you, you must wake him up.
- Onu uyandırman lazım.
Wake him up!
Çabuk uyandır!
I'll wake him up myself!
Onu kendim uyandıracağım.
- Let me wake him up.
- Bırak onu uyandırayım.
Wake him up.
Kaldır onu.
Wake him up.
Uyandır onu.
We're gonna wake him up and put him to work.
Onu uyandırıp, işe başlatacağız.
- Have I got to wake him up?
- Onu uyandırmalı mıyım?
Wake him up, then!
O zaman uyandırın hemen!
- Well, go over and wake him up.
- Pekala, git de uyandır şunu.
Jeanne, wake him up, a taxi is waiting outside. You go also.
Jeanne, onu uyandır, dışarıda taksi bekliyor.
The maid will wake him up with the coffee at 7 : 30, and he'll probably get up and go right out.
Hizmetçi onu saat 7 : 30'da kahve getirdiğinde kaldıracak, olasılıkla kendisi kalkıp, doğrudan dışarı çıkacak.
He say, "Not to wake him up."
Biri " "şunu Yap" " diyor.
She say, "To wake him up."
Öteki " "Yapma" " diyor.
I didn't want to wake him up.
Uyandırmak istemedim.
Ida, give him a kiss, that might wake him up.
Haydi ona bir öpücük ver belki o zaman uyanır?
This is an emergency. Wake him up.
Bu acil bir durum Onu uyandır
I'll wake him up.
Uyandıracağım onu.
Wake him up.
Uyandır.
You'll wake him up.
Onu uyandıracaksın.
We mustn't wake him up yet.
Onu uyandırmamalıyız, henüz değil.
I'll give him something to wake him up.
Ona uyanması için bir şey vereceğim.
Don't wake him up, lads.
Onu kaldırmayın gençler.
I think maybe she wants to wake him up.
Ya da belki, adamın hafızasında yer etmek istiyor.
They took a break in the game to get some sleep... and Shooter sent me to wake him up.
Oyunda uyku molası verdiler. Shooter onu uyandırmam için gönderdi.
Every time he falls asleep, wake him up and bring him here.
Her uyuya kaldığında uyandırıp onu buraya getirin.
For heaven's sake, don't wake him up, Nanny.
Tanrı aşkına uyandırma onu dadı.
I'll never forgive you if you wake him up.
Onu uyandırırsan seni asla bağışlamam.
Wake him up, white man's slut!
Uyandır onu, beyaz adamın kaltağı!
- We'll wake him up.
- Onu uyandıracağız.
This time I'm really going to wake him up.
Bu sefer onu gerçekten uyandıracağım.
Being as how you've known him longer than I have, you know enough to be careful how you wake him up,'cause he's a bad one when he's drinking.
Onu benden daha uzun süredir tanıdığın için onu uyandırırken dikkatli olman gerektiğini biliyorsundur çünkü sarhoşluğu gerçekten çok pis.
May have to wake him up.
Onu uyandırmam gerekir.
Well, don't wake him up.
Onu uyandırma.
You'll wake him up, Bora.
Onu uyandıracaksın.
- Wake him up.
- Uyandır onu.
Can't you wake him up?
Uyandıramaz mısın?
Sleeping? Wake him up!
Hemen uyandırın!
- Yes. We have to wake him up.
- Evet, uyandırmamız lazım onu hemen.
So I now wake him up with a steel peg driven into his skull with a mallet.
Artık kafasına çekiçle çivi çakıyorum.
And his trainer has to run the 49,000 miles from his 2-bedroom, 6-living-room tree-house in Kyoto to wake him up.
Ve koçu Kyoto'daki altı odalı ağaç evinden 75.000 km. Koşup onu uyandırır. Merhaba.
I wake up at night seeing that man fall from the roof and I try to reach out to him and...
Bir gece o adamın çatıdan düştüğünü görerek uyandım ve ona ulaşmaya çalıştım ve...
I'll make him so tired he won't be able to wake up.
Onu o kadar yoracağım ki, yataktan kalkamayacak.
He'll never wake up after the exercise I give him.
Ona yaptıracaklarımdan sonra asla uyanamayacak.
I'll wake Chico up and tell him you're here.
Senin geldiğini haber vermek için onu uyandıracağım.
When you wake up at night, you can hear him.
Gece yarısı uyandığında onun sesini duyabilirsin.
¬ Wake up! ¬ So kill him.
- Senden bıktım, usandım, domuz!
Oh, when we wake up, have him executed too.
Biz uyandığımızda, onun da idamı var.
Wake him up.
Uyandırın onu.
We had to give him an injection for the trip and we don't know how he'll react when he'll wake up.
Yolculuk için, ona bir iğne yapmak zorundaydık çünkü, uyandığı zaman, tepkilerinin ne olacağını bilmiyoruz.
We'll make him wake them up.
Gelir onları uyandırır.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]