English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ W ] / Wash up

Wash up translate Turkish

1,073 parallel translation
- Where can a fellow wash up around here?
- Buralarda banyo yapacak bir yer var mı?
If you care to, you may wash up inside.
Arzu ediyorsan içeride yıkanabilirsin.
Why don't you wash up here and save time?
Neden şurada temizlenip, zaman kazanmıyorsun?
First I must wash up.
- Önce yıkanmalıyım.
Get your hat, get a coat, wash up.
Yıkan, şapkanı tak, paltonu al.
- You have to wash up!
- Yıkanmak zorundasın.
You'd better wash up.
Temizlensen iyi olur.
You'll want to wash up first.
Önce elini yüzünü yıkamak istersin.
I'll just go upstairs and wash up.
Yukarı gidip yıkamak daha iyi olur diye düşünüyorum.
Let's clear the table and wash up now.
Herkes yardım ederse, sofrayı toplayıp bulaşıkları yıkamak daha kolay olur.
Why don't you two knotheads go on back to camp and wash up or something.
- Salaklar kampa dönüp yıkanın.
- You must go home and wash up.
Eve gidip yıkanmalısın.
Go on, wash up.
Devam et. Temizlen.
Okay cupcake. We're gonna let you have a little freedom so you can wash up.
Pekala ufaklık, yıkanman için sana biraz özgürlük tanıyacağım.
Bring me some water, Ana, will you? I'd like to wash up.
Bana biraz su getirirmisin, Ana, Şöyle bir temizleneyim.
Go and wash up, boy.
Git de yıkan ufaklık.
Come on, Jim, let's go wash up.
Haydi, Jim, Yıkanmaya git.
I think I ´ ll go wash up.
Yüzümü yıkayayım.
You want to wash up a little, right in there.
Elini yıkamak istersen tam burada.
I'll leave you hitch the team while I wash up.
Ben temizlenirken atların koşumlarını bağlamanızı istiyorum.
Then go wash up and take a rest.
O zaman gidip yıkan ve dinlen!
- Go wash up.
- Git ve yıkan.
Georgie can wash up.
Georgie, yıkayabilir.
Do you want to wash up?
Yıkanmak ister misin?
Your mission is to invite the customer to the restaurant for dinner, then bring him to the right condition until he wants... to wash up.
Senin görevin adamımızı restorana akşam yemeği için davet etmek, sonra birşeyler yap ki tuvalete gitmesi gereksin.
Perhaps you wish to wash up a bit?
Belki tuvalete gitmek istersiniz.
Time to wash up!
Tuvalet zamanı!
I'm going to wash up.
Gidip elimi yıkayacağım.
I know that you cook breakfast and wash up your own dishes.
Kahvaltı hazırlayabildiğini ve kendi bulaşığını yıkadığını biliyorum.
You'd better go wash up before we eat supper.
Yemeğe oturmadan git, elini yüzünü yıka hadi.
Go on, get in and wash up.
Gir ve yıkan.
Why should I wash up?
Neden yıkanayım ki?
Wash up, guys!
Biraz yıkanın bakalım!
You wash his diapers, you stay up nights with him.
Bezlerini yıkıyorsun, geceleri birlikte uykusuz kalıyorsun.
Pressure will build up, and they'll have to wash the dirty linen.
Baskı gelir ve kirli çamaşırları yıkamak zorunda kalırlar.
When they wash the roads, that noise, wakes me up.
Yolları yıkadıkları zaman, o ses beni uyandırıyor.
Well, wash some up.
Tamam, git biraz yıka.
I'll wash cups up before I come.
Gelmeden önce fincanları yıkarım.
First you wash every dish, then you go upstairs and make your bed and clean up your room.
Önce bulaşıklar yıkanacak, sonra yukarı çıkıp... yatağını yapıp odanı toplayacaksın.
Tell'em not to take the car up the wash.
Arabayı araziye çıkarmamalarını söyle.
Going to have a wash and brush up?
Elini yüzünü mü yıkayacaksın?
There's a tour of instructional classes, 15 minutes for a wash and brush up then 1845 to 1945, drinks and cold collation in the wardroom.
... eğitim derslerinin bir turu var, temizlenip giyinmek için 15 dakika, sonra 18 : 45-19 : 45 - subay salonunda içki ve soğuk mezeler.
- I forgot the wash-up.
- Suyunu unuttum.
- Where's my wash-up?
- Yıkama suyum nerede?
Wash them up!
Doğru yıkanmaya!
Then you go up and take a shower to wash off the kitchen?
Sonra mutfağı temizlemek için yukarı çıkıp duş mu alacaksın?
We just hung them up ready for the wash, that's all.
Yıkamadan önce onları böyle asarız.
So get up and wash yourself, and dress nicely
Haydi kalk yıkan ve güzelce giyin.
Well here at Epsom we take up the running with 50 yards of this mile and a half race to go and it's the wash basin in the lead from WC Pedestal.
Burada Epsom'da bu 50 metrelik koşusunu gösteriyoruz. WC kaidesinden lavabo önde.
Tucked in nicely there is the sofa going very well with Joanna Southcott's box making a good run from hat stand on the rails, and the standard lamp is failing fast but it's wash basin definitely taking up the running now being strongly pressed by
Kanepe yanında, Joanna Southcott'ın kutusuyla çok iyi gidiyor. Yol üstündeki askılıktan iyi kaçıyor. Ayaklı abajur güçten düşüyor.
We'll set up a little shower area... so we can wash our cute little bodies.
Küçük bir duş alanı kuracağız ki küçük sevimli vücutlarımızı yıkayabilelim.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]