We got a deal translate Turkish
515 parallel translation
- We got a deal for you.
- Sana bir teklifimiz var.
- Have we got a deal?
- Anlaştık mı?
If that's OK with you, then we got a deal.
Bu sana uygunsa, anlaştık.
- I guess we got a deal, huh?
- Anlaşmamız tamam galiba.
We got a deal.
Biz bir anlaşma yaptık.
Now, we got a deal.
Bir anlaşma yaptık.
You and me, we got a deal.
İkimiz bir anlaşma yaptık.
- We got a deal?
- Anlaşmamız vardı.
Now, either we got a deal or we got no deal at all.
Hayır, ya bir anlaşma olur, ya da hiç olmaz.
Either we got a deal or you can find yourself another look like fourth marchonaise of whatever he is.
Ya bir anlaşma yaparız ya da bir başka benzer Markiz bulursun.
We got a deal?
Anlaştık mı?
We got a deal :
Bir anlaşmamız var :
We got a deal goin'down in five minutes.
Beş dakika sonra bir iş bitireceğiz.
- I think we got a deal.
Sanırım anlaştık.
- We got a deal.
- Evet?
Have we got a deal?
Anlaştık mı?
We got a deal.
Anlaşmamız tamamdır.
So have we got a deal or what?
Her neyse anlaştık mı?
I guess we got a deal.
Sanırım anlaştık.
So we got a deal for once.
Bir seferliğine biz karlı çıktık.
OK, WE GOT A DEAL?
Tamam mı? Kabul mü?
- We got a deal.
- Anlaştık.
First, we got to make a deal.
Önce bir anlaşma yapmamız lazım.
We got a pretty delicate deal here.
Bu yapacağımız çok önemli bir olay.
The old man got a job today, and We made kind of a deal.
- Babam iş bulmuş. Bir anlaşma yaptık.
We got a deal.
Bizim bir anlaşmamız var.
We've got a business deal together.
Bir iş anlaşmamız vardı.
Well, thank you, but we've got a great deal on our minds.
Sağ ol, ama zihinlerimiz bir hayli meşgul.
So we got ourselves a deal, right?
Öyleyse anlaştık mı?
We've got a deal.
Anlaşmamız vardı.
We've got to make a deal with Philip.
- Philip'le anlaşmak zorundayız.
You know, Ben, we've got a deal, but I wish I could have seen all your friends before we made it.
Biliyor musun Ben, anlaştık anlaşmasına ama... keşke anlaşmadan önce arkadaşlarını görseymişim.
We got a great deal on dental and medical deal.
Sağlık ve Diş Hekimliği'nde çok güzel fırsatlarımız var.
But if I find young Malmgren, we've got a deal?
Ama Malmgren'i bulursam, anlaştık değil mi?
We got a rotten deal, but who cares? I'm dead!
Berbat bir anlaşma ama kimin umurunda?
We've got a deal. It's 96 % finalized.
Anlaşma % 96 tamamlandı.
We got to be tied in a package on any deal under the sun.
Güneşin altındaki her anlaşmada bir paketin içine bağlanmış gibi olacağız.
We've got to make a deal.
Bir anlaşma yapmalıyız.
We got a little deal working. Working?
Bir dava ile meşgülüz.
Well, boys... we got a whole pack of dogs to deal with.
Evet çocuklar,.. ... halletmemiz gereken bir köpek sürüsü var.
We got a little deal.
Bir anlaşmamız var.
I guess we've got a deal, but why do you want her?
Sanırım anlaştık, ama onu niye istiyorsun?
How do you think we got such a good deal?
- Oh, haydi Cheryl.. Bu kadar uygun bir fiyata burayı nasıl aldığımızı düşünüyorsun?
We probably got a deal, huh?
Herhalde anlaştık, ha?
All right, then, you've got a deal and we'll see which one history remembers.
Pekala, öyleyse, bir pazarlık yaptın tarihin kimi hatırlayacağını göreceğiz.
Speaking of which, me and Ginger, we got a little deal worked out.
Konu açılmışken, Ginger ve ben, ufak bir meseleyi hallediyoruz.
We got the word your friend has got a deal cooking.
Haberi aldık, arkadaşın bir plan düzenliyor.
We had a deal, remember? Just till I got my bracelet back.
Bir anlaşmamız vardı hatırladın mı bileziğimi alıncaya kadardı!
We don't need the money, man. I got us a deal.
O paraya ihtiyacımız yok.
We've got a deal.
Anlaşmıştık.
A penny less, we've got no deal.
Bir peni altına bile anlaşma yatar.
we got this 371
we got' em 96
we got it 766
we got your back 50
we got you 282
we got a problem 417
we got married 70
we got him 659
we got something 131
we got to go 657
we got' em 96
we got it 766
we got your back 50
we got you 282
we got a problem 417
we got married 70
we got him 659
we got something 131
we got to go 657