English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ W ] / We leave at

We leave at translate Turkish

873 parallel translation
We leave at dawn.
Şafakta buradan ayrılıyoruz.
We leave at dawn, if we get a signal or not.
İşaret gelse de gelmese de şafakla gidiyoruz.
We leave at once.
Gidiyoruz.
We leave at 4 : 00.
Biz 4'te çıkacağız.
We leave at once.
Derhal gidiyoruz.
Must we leave at once?
- Hemen ayrılmalı mıyız?
We leave at midnight.
Gece yarısı yola çıkıyoruz.
We leave at 3 a.m. for a two-day hunting trip.
Gece üçte 2 günlüğüne ava çıkıyoruz.
The point is... we need an immediate return to the ship and I suggest we leave at once.
Ama derhal gemiye dönmemiz lazım.
We'll look at the patient in the next room and leave these young people alone. Come, nurses.
Gelin hemşireler.
And we force him to leave the country.
Bu nedenle ülkeden atılır.
We won't be putting in at any port where we could leave you.
Seni bırakabileceğimiz hiçbir limana uğramayacağız.
1 paid your room rent here at the hotel and III leave you enough money for expenses until we get backl
Senin bu odanın parasını otele ödedim... ve sana biz geri dönene kadar yetecek para da bırakacağım.
Unfortunately, you will have no shore leave while we're here at Tahiti.
Bu durumda ne yazık ki Tahiti'de karaya çıkamayacaksınız.
So we're asking you, in a nice way, to leave at once.
Bu yüzden, nazik bir ţekilde buradan hemen ayrýlmanýzý istiyoruz.
Even if we leave first thing in the morning... there's still a connection at Basle.
Sabah erkenden yola çıksak bile halen Basle'da aktarma var.
I don't want to alarm you, but we have to leave the country at once.
Sakın korkma ama ülkeden hemen çıkmalıyız.
- We must leave for New York at once.
- Bir an önce New York'a dönmeliyiz.
If you say we're happy, let's leave it at that.
Mutlu olduğumuzu söylüyorsan, bırakalım öyle olsun.
We shall not leave it at that.
Bırakamayız.
We must leave at once.
Hemen yola çıkmalıyız.
We have to pay, we won't leave it at that.
Ödemeliyiz, yoksa buradan gidemeyiz.
We'll leave our address at the desk.
Adresimizi masaya bırakırız.
Here at scotland yard, we're equally convinced he did leave london.
Burada Scotland Yard'da ise Londra'yı terk ettiğini düşünüyoruz.
Leave it open, at least we can breathe a bit.
Bırak açık kalsın. Az da olsa nefes alabiliyoruz.
If I could make a suggestion, sir, we could leave the stuff at Mr Macroon's shop.
Bir önerim var, efendim. Malzemeyi Bay Macroon'un dükkanında bırakabiliriz.
Well, folks we're gonna have to leave this hospitable community at exactly 7 : 30.
Evet, millet saat tam 7 : 30'da bu misafirperver yerden ayrılmış olmamız gerekiyor.
I'll meet you at the horses in five minutes, then we'll leave this town.
Beº dakika sonra atlarin orada buluºalim. Sonra da kasabayi terk ederiz.
We can't leave it at that.
O noktada bırakamayız.
We must leave at once if I'm to have His Majesty back here by daylight.
Gün ağarana kadar Majestelerini buraya getireceksem hemen çıkmamız gerekiyor.
We'll leave at sunup.
Gündoğumunda yola çıkarız.
I propose we leave for home at once.
Ben hemen eve gitmeyi öneriyorum.
We cannot have come this far to leave nothing behind but some undistinguished, unidentifiable portraits to be hung on the back walls of curiosity shops to gather the dust of the future
- Yüzyıllar boyu yaşayıp geriye hiçbir şey bırakmamak mümkünmü? Ama ve tanınmış biri bunu başarabilir. Antikacı dükkanlarının bir köşesine atılıp, geleceği bekleyecekler.
We leave for Luxor at dawn.
Şafak vakti Luxor'dan ayrılıyoruz.
We'll leave at once.
Beraber terkedelim.
Couldn't we get Paul ashore... and leave Cousin Andre where he is till after the holiday at least?
Paul'ü karaya çıkarıp... Kuzen Andre'yi, tatil bitene kadar orada bırakamaz mıyız?
I will get water and bread that we may leave at once.
Hemen gitmemiz için su ve ekmek getireceğim.
- We're on leave at last.
Sonunda izindeyiz.
We leave here at 30-minute intervals.
Buradan 30 dakika arayla ayrılacağız.
Go back to bed and I'll bring you coffee at 9 : 00, and we'll leave at 10 : 00 as planned.
Lütfen yatağa dönün ve size 9'da kahve getireceğim ve planladığımız gibi 10'da çıkacağız.
We'll be ready to leave promptly at 3 : 00.
Saat 3 : 00'te yola çıkıyoruz. sakın gecikme.
Lady, we just wanted to leave some money at the bank here.
Bayan, size zarar vermeyeceğiz, sadece bankaya para yatırmak istiyoruz.
We'd leave at 7.
Saat 7 de hareket edecektik.
We're sad at having to leave each other.
Birbirimizden ayrılacağımız için üzgünüz..
I insist we leave here at once.
Bir an önce buradan gitme konusunda ısrar ediyorum.
We might have happened to leave at the same time but not together.
Tesadüfen aynı anda ayrılmış olabiliriz, ama birlikte değildik.
So we sometimes leave the boy at home... but he hates sports!
Bu yüzden ara sıra çocuğu evde bıraktığımız olur.
We'll leave here at 3 : 00.
Sabah 3'te yola çıkarız.
So I further propose that the necessary extensive preparations be undertaken at once in order that we may leave not later than four weeks from today.
Bu yüzden bir diğer önerim... gerekli olan yoğun hazırlıklara hemen başlanması ve... bugünden itibaren daha fazla olmamak üzere dört hafta içinde yola çıkabilmeliyiz.
We can't leave our horse!
Atımızı bırakamayız!
It'll take Mother 30 minutes to walk to the family court. We must leave here by 8.30 at the latest.
Annemin mahkemeye yürümesi yarım saat sürer.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]