What's here translate Turkish
29,536 parallel translation
- What's going on here?
- Neler oluyor
God, what's she doing here?
Tanrım, ne yapıyor burada bu?
It's just to get an idea of what everyone's skills are here on the island.
Adadaki insanların ne gibi yetenekleri olduğunu öğrenmek için bir anket.
What's going on here?
Neler oluyor burada?
Here's the thing, sweetheart. You're very qualified, but you're also what we call in the coffee shop game a, uh, "dog-face."
Şimdi şöyle ki tatlım bu iş için fazlasıyla niteliklisin ancak maalesef bir kafede çalışabilmek için fazla çirkinsin.
I don't know how I got here, I have no idea what's going on, and I am freakin'out, homey!
Buraya nasıl geldim neler oluyor anlamıyorum ve kafayı yiyeceğim komşum.
I see what's going on here.
Şimdi anladım ne olduğunu.
I'm just trying to do what's best for everyone here.
Sadece herkesin iyiliği için uğraşıyorum.
What's happening here?
Burada neler oluyor?
Here's what I see.
Gördüğümü anlatayım.
What's going on here?
Ne oluyor burada?
What, you think it's gonna be any easier for you in here?
Ne yani, senin için burada daha kolay olacağını mı düşünüyorsun?
What's going on here?
Burada neler oluyor?
Hey, what's going on here?
Orada neler oluyor?
So he was here, what, 12 hours ago?
Yani 12 saat öncesine kadar buradaymış.
Okay. I see what's going on here.
Tamam, neler olduğunu anladım.
Stealing test answers for Mrs. Wheeler. What are you doing here?
Bayan Wheeler için sınavın cevap anahtarını çalışıyorum.
Here's what's going to happen.
Sana olacakları söyleyeyim.
That's what you have here!
Senin tek görevin bu!
Okay, Black Bolt, tell us what's happening here.
Tamam Black Bolt, bize burada neler olduğunu anlat.
Without actually telling us what's happening here.
Gerçekten konuşmadan burada neler olduğunu anlat.
What's this peak right here?
Bu tepe tam burada ne var?
What? Get her to Booner's when you're done here, okay?
Burada işin bitince onu Booner'ın yanına götür tamam mı?
Ah, let's see what we got here.
Burada nelerimiz varmış bakalım.
It's what you asked me here for.
Ve senin beni asıl istemem sebebin de bu.
I'm not. But here's what you need to understand...
-... ama anlaman gereken şu ki Tessa, sana inanmıştı.
So what's your working theory here, Matlock?
Buradaki geçerli teorin ne o zaman Matlock *?
What's the fastest way out of here?
Buradan en hızı kaçış nasıl olur?
- Oh, what's the mat... get in here!
- N'oluyor yahu! Gel buraya!
Yeah, well, here's what I'm thinking.
Evet, işte, düşündüğüm şey buydu.
Well, that's a start. You see, what happened here is, we got a couple of new guys on distribution, people I don't know, and that was a mistake.
Gördüğün gibi değil,... dağıtım işinde çalışan çocuklar,... başkaları ile konuşmaya başladılar, bu bir hataydı.
... I think we're gonna find something here, which I don't know what it's gonna be, but it's only doing it that we're gonna find out the real reason why we're here.
Sanırım burada bir şeyler bulacağız. Ne olduğunu bilmiyorum. Ama ne olduğunu bulmak için bunu yapmalıyız.
It's what the Maestro wrote, right here?
Maestro burayı böyle yazmış.
Actually, it's more about what's inside here than what you do with your hands.
Aslında ellerinden çok içinde ne olduğu ile ilgili bu.
Listen, here's what I think should happen...
Dinleyin, şöyle olması gerektiğini düşünüyorum.
So, what's the clue here?
- Buradaki ipucu ne şimdi?
Here's what we know.
İşte bildiklerimiz.
What's going on here?
Burada ne oluyor?
- What am I supposed to do? You're facing a woman's biggest existential crisis and I'm trapped out here in the middle of nowhere with you, and you say that.
Bir kadının en büyük varoluş krizini yaşıyorsun hiçliğin ortasında sana mahkûmum ve sen de şunu söylüyorsun.
If he fancied some water sports while he was full on cocaine and amphetamines and tequila, well, maybe that's the real issue here. What do you think?
Su sporlarını kokain, amfetamin ve tekilayla yapmayı seviyorsa belki de asıl sorun buradadır.
Steffan, it's what's written on these cards that we're here to talk about.
Steffan, kartların üstünde yazanları konuşmak için buradayız.
Steffan, let's just lay out what it is you're facing here.
Steffan, burada neyle karşı karşıya olduğuna bir bakalım.
But it's not a mess because it was what I wanted so much. - And now it's here and...
Bunu bu kadar fazla istediğim için değil ama...
That's not what we mean here, Dr. Crowley.
Kastettiğimiz bu değil Dr. Crowley.
Well, either you're right about that, in which case, what are you doing here?
Ya bu konuda haklısınız ki o zaman burada ne yapıyorsunuz?
Oh, what have we here?
Bakalım burada ne varmış?
Well, well, well, well, well. Well, look what we have here.
Bakın burada ne varmış?
Just to give you a little context for what's happening here, when Ginny's start was announced, the Padres quickly sold out,
Padres'in tüm biletleri hızlıca satıldı.
Here's what I got. I've been watching you this past week, Baker.
Geçen haftadan beri seni izliyorum Baker.
What's this number here?
Buradaki rakam ne?
There's a layer beneath what's going on here I can't explain.
Bu olayın altında açıklayamadığım başka bir iş dönüyor.
here 35434
here we go 9033
here you go 5858
here we go again 374
here goes nothing 99
here comes the sun 21
here comes the bride 39
here it comes 620
here we are 2264
here it is 2313
here we go 9033
here you go 5858
here we go again 374
here goes nothing 99
here comes the sun 21
here comes the bride 39
here it comes 620
here we are 2264
here it is 2313
here she comes 366
here you are 1966
here i come 382
here's my number 71
here's the thing 1106
here we come 237
here they come 557
here they are 545
here we 20
here's my 20
here you are 1966
here i come 382
here's my number 71
here's the thing 1106
here we come 237
here they come 557
here they are 545
here we 20
here's my 20