English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ W ] / With your fingers

With your fingers translate Turkish

281 parallel translation
[Laughs] With your fingers, silly, like this.
[Güler] Parmaklarla, sersem, böyle.
You play with your fingers, not your elbows.
Parmaklarınla çalarsın, dizlerinle değil.
Run to the village, explain it with your fingers.
Köye koş, parmaklarınla açıkla.
I hope you are good at eating with your fingers.
Umarım parmaklarınla yiyebilirsin.
Maybe you can reach it with your fingers.
Belki sen ona parmaklarınla ulaşabilirsin.
- But don't eat with your fingers.
- Ama parmaklarınla yemek yemek yok.
Don't eat with your fingers.
Parmaklarınla yeme.
You didn't plan on hanging on with your fingers and toes... and you didn't plan on almost getting us caught.
Bir planın yoktu. Elin ve parmakların... rahat durmadı. Neredeyse bizi yakalatabilirdin.
Wipe your ass with your fingers!
Kıçınızı parmaklarınızla silin!
We don't use utensils ; Middle-Eastern food is eaten with your fingers
Onları kullanmıyoruz, ortadoğu yemeği parmaklarla yenir.
If I catch you with your fingers anywhere near the cash register, I'll cut your balls off.
Eğer parmakların kasaya uzanırsa taşaklarını keserim.
You eat with your fingers.
Ellerinle yiyebilirsin hem.
Don't think for one moment that you play with your fingers.
Bir an için bile parmaklarınla çaldığını düşünme.
Not with your fingers, Spangler!
Ellerinle değil, Spangler!
Did you eat chicken with your fingers?
Tavuğu elinle mi yedin?
With your fingers and teeth.
Kendin parmak ve diş ekleyebiliyorsun.
This is fine-quality furniture, gentlemen. Could you please be careful with your fingers there?
Bunlar kaliteli mobilyalar beyler, parmaklarınızı kullanırken dikkatli olun lütfen.
Then squeeze my nipples with your fingers, or better still, with your teeth.
Meme başlarımı parmaklarınla sıkmanı isterim, daha da iyisi, dişlemeni.
Just fuck me with your fingers, baby.
Parmaklarınla becer beni, bebeğim.
- With your fingers?
Parmaklarınla mı?
Amazing, how two little girls with no money and learning slipped through your fingers for an eternity.
Eğitimsiz ve beş parasız iki kızı, sonsuza dek elinden kaçırman ne kadar inanılmaz.
What are doing with your fingers?
O parmaklarla ne yapıyorsun?
"and diverse other parts of the body... and with violence did push, thrust and gouge your fingers in his eyes."
"... ve vücudunun diğer çeşitli yerlerine vurmuşsun. "Sertçe itmişsin ve parmaklarını gözüne sokmuşsun."
You men with your big, clumsy fingers.
Beceriksiz, iri parmakları ile siz erkekler...
Picasso, if he shakes hands with you, count your fingers.
Picasso, eğer seninle el sıkışırsa, parmaklarını say.
Ten fingers to type your letters with.
Mektuplarınızı yazan on adet parmak.
Because they'd put you on the rack, crack your every bone, scald you with hot oil, and remove the nails off your fingers with flaming hot pincers.
Seni köşeye sıkıştırıp, tüm kemiklerini kracaklarından, kızgın yağla haşlayacaklarından ve tırnaklarını sökeceklerinden dolayı.
Get rid of your gun, and come out with your hands high and your fingers spread.
Silahını at, ellerin yukarıda, parmakların ayrık olarak çık dışarı.
That there is nothing on this earth, you can do on this earth... but catch at whatever comes near you with both your hands... till your fingers are broken.
Bu dünyada, sana her ne yaklaşırsa iki elinle, parmakların kırılana kadar tutmaktan başka yapabileceğin hiç bir şey yok.
With my brains and your nimble fingers, we'll make a fortune.
Benim beynim ve senin çevik ellerinle, bir servet yapacağız.
You think you can walk in here and snap your fingers and I'll serve my wife to you on a silver platter with an apple in her mouth!
İçeri yürüyüp parmaklarını şıklattığında sana karımı ağzında elmayla gümüş bir tepside servis edeceğimi mi düşündün?
We could make a hatful. You know, with your face, my fingers...
Senin yüzün ve benim parmaklarımla şapkalar dolusu para kazanırdık.
OK. But after you shake hands with him, I suggest you count your fingers.
Tamam ama el sıkışmamızdan sonra parmakların tamam mı diye bakmanı öneririm.
- Not with your fingers.
- Parmaklarınla değil.
And if I were deaf... I would learn to read your lips with my fingers... like that.
Ve sağır olsaydım parmaklarımla dudaklarını okumayı öğrenirdim tıpkı bu şekilde.
He's worked his fingers to the bone to make this place what it is and you come in with your petty, feeble quibbling and you grind him into the dirt!
O, burayı bu hale getirmek için canını dişine taktı. Sizse uyduruk, önemsiz şikâyetlerinizle onu mahvediyorsunuz!
Don't touch the washing with your filthy fingers!
Kirli ellerinle çamaşırlara dokunma!
You really fixing to try and stop me with nothing in your hand but fingers?
Yalnızca parmaklarınla beni durdurmayı deneyecek misin gerçekten?
You're gonna be picking up your teeth with your broken fingers.
Dişlerini yerden, kırılmış parmaklarınla toplayacaksın.
Now, if you could just hand me your weapon, with only two fingers, just like on TV.
Eğer şimdi bana silahını TV'deki gibi, yalnız iki parmağınla verebilsen,
Make sure you come back with all your fingers.
- Tüm parmaklarınla dön.
You make the incision at the base of the skull... cutting away enough of the faschia... to get your fingers in... and then grasping firmly with both hands, you pull the skin forward over the head,
Kesmeye, kafatasının alt kısmından başlıyorsunuz. Kafaderisini, parmaklarınız geçecek kadar kestikten sonra... İki elinizle sıkıca kavrayıp deriyi, başın yukarısına doğru çekin.
With time, your nails will become hard, your fingers strong.
Zamanla tırnakların daha sert olacak, parmakların da daha güçlü.
- With a spoon or your fingers.
Bir kaşık veya parmaklarınızla.
You Plug It With Your Other Fingers, Your Toes, Your Tongue.
Diğer parmaklarını da kullanırsın, ayak parmaklarını, dilini.
Ask your girlfriend... or does the little bitch eat with her fingers?
Sevgilinden istesene! Yoksa o elleriyle mi yiyor?
And let him, for a pair of reechy kisses... or paddling in your neck with his damned fingers... make you to ravel all this matter out... that I essentially am not in madness... but mad in craft.
Bırak bir çift yağlı öpücük karşılığı... Lanetli parmakları boynunu okşarken... Herşeyi öğrensin senden...
Whether that happens with your mouth or fingers or full-blown sex.
Bu ağzınız, parmaklarınız ya da tam birleşmeyle olabilir.
Didja ever pick your teeth up with broken fingers?
Hiç kırık parmaklarla dişini karıştırdın mı?
Are you eating my peanut butter out of the jar with your disgusting fingers?
Yer fıstığı ezmemi iğrenç parmaklarınla mı yiyorsun?
If you get a bone in your mouth, take it out with the tips of your fingers and put it on the edge of your plate.
Ağzınıza kemik gelirse, elinizle çıkarıp... tabağınızın kenarına koyun.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]