English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ W ] / With yourself

With yourself translate Turkish

5,379 parallel translation
At war with yourself.
Kendinle savaş halindesin.
Kira, I need you to be honest with yourself.
Kira, önce kendine karşı dürüst ol bence sen.
Perhaps then you could be at peace with yourself.
Belki o zaman bir nebze de olsa kendinle barışabilirsin.
You have a lot of shit going on, your whole family's dead and I think the best thing for you would be to just shift gears and do something completely different with yourself.
Bir sürü boktan sorunun var tüm aileni kaybettin ve bence senin için en iyisi aklını başına alıp tamamen farklı bir şeyler yapman olacak.
If you were honest with yourself, you would realize I have been incredibly supportive of you!
- Pek bir şey yapmıyorsun, ama... - Kendine karşı dürüst olsaydın sana ne kadar destek olduğumu fark ederdin.
You must be very pleased with yourself.
Kendinden gurur duyuyor olmalısın.
What should we do? Same thing I did as a kid : keep your head down, wait to be excused, then go to your room and play with yourself.
- Çocukken yaptığım şeyin aynısını başını alçakta tut, müsaade istemek için bekle sonra odana git ve kendi kendine oyna.
You won't be able to live with yourself.
Kimseye ihtiyacın olmadan yaşayamayacaksın.
But if what Lorelei said was true... you were more honest with her than you are with yourself.
Eğer Lorelei'nin söylediği doğruyduysa ona karşı, kendine olduğundan daha dürüstmüşsün demektir.
You shall love your God with all your heart, soul and might and you shall love your neighbor as yourself.
Tanrı'yı bütün kalbinle sevmelisin, ruhla ve kudretle ve komşunu da kendini sevdiğin gibi sevmelisin.
You're gonna kill yourself with dope because you can't deal?
Başa çıkamadığın için kendini esrarla mı öldüreceksin?
Now the problem with that is, the only way to make sure that doesn't happen is you shut yourself off.
Ve bunun bir daha olmasını engellemenin tek yolu kendini dış dünyaya kapatmaktır.
I am a corporal with... [man] At which point, you were in the second bedroom by yourself, is that correct?
Sizlere... Bu durumda ikinci yatak odasında... -... yalnızdınız, bu doğru mu?
You moved in with your dad to give yourself some space, to get over Callie.
Callie'yi unutmak ve kendine biraz zaman ayırmak için babanın yanına taşındın.
And I'd resent the fact that they hired someone with a business background instead of an experienced educator, like yourself.
Senin gibi deneyimli bir eğitimci yerine iş geçmişi olan birini almalarına da gücenirdim.
And you have the courage to go through with what you have to to, you know, make yourself the person you wanna be.
Ve yapman gerekeni, olmak istediğin kişi olabilmen için gereken cesarete sahipsin.
I want you to forgive yourself for what happened with Dani.
Dani ile olanlar yüzünden kendini affetmeni istiyorum.
'Cause you find yourself a guy with soulful eyes, who just happens to work at the repair shop.
Çünkü ilginç bir şekilde tamircide çalışan içten bakışlara sahip birini buldun.
Please stop communicating with people by writing letters from yourself.
Lütfen kendinden mektuplar yazarak iletişime geçme.
If you find yourself standing atop a hill overlooking a beautiful valley and you say, "I want a house with a view exactly like this," and he says, " It's the second thing I want to see
Eğer kendini güzel bir vadiye bakan bir tepede bulursan "İşte tam böyle bir manzarası olan bir ev istiyorum." dersen ve o da "Her sabah uyandığımda senden sonra görmek istediğim ikinci şey." derse...
I know you think you have something with Robert, but ask yourself,
Robert'la aranızda bir şeyler olduğunu sanıyorsun, biliyorum ama önce kendine şunu sor.
Maybe she provided you with a reason to seek treatment for yourself.
Belki de kendine bir tedavi araman için sana sebep vermeye çalışmıştır.
Well, then, would you be able to forgive yourself if you did nothing and Joseph Kaufman walked away with the prize?
O zaman Joseph Kaufman ödülle yürüdüğünde hiçbir şey yapmadığın için kendini affedebilecek misin?
First, you turned yourself into a pathetic clown, with the jokes and the magic tricks...
Önce kendini şakalar ve sihirler yapan zavallı bir palyaçoya çevirdin.
I'll try with a new number. Hear it for yourself.
Yeni bir numarayla arayacağım, sen kendin duy.
You carry it with the blade up. That way if you fall, you kill yourself instantly.
Sivri ucunu yukarıda tutmalısın ki, düşünce kendini öldürebilesin.
And with the Redskins, you can now, go fund yourself.
Kızılderililer ile artık kendinize basabileceksiniz.
You've had great nights of sex before, most of them with Lily, a few by yourself- - and we'll always have that Unscrambled Spice Channel Glitch of'93- - but this has got to be the performance of a lifetime.
Seks yaptığın harika geceler oldu. Çoğu Lily'yleydi. Birazı kendi kendine.
Trust me. You're not. So why don't you buy yourself a drink, and fall in love with somebody else?
Bana güven, degilsin. simdi neden bir içki alip baskasina asik olmuyorsun?
And so... now it's time for you to be so overwhelmed with guilt that you... kill yourself.
Ve böylelikle suçundan kahrolup intihar etme vaktin geldi.
So can you bail yourself out with somebody's credit card who you killed?
Peki öldürdüğün birinin kredi kartıyla kefaletini ödeyebiliyor musun?
You handled yourself well in the cave with the Grounder.
Mağarada dünyalıyla iyi başa çıkmıştın.
Well, I don't say every week, but at least twice a month, you should dedicate one afternoon to yourself, the body should be reconciled with nature, both inside and out.
Her hafta olmasa bile ayda en az iki kere bir öğleden sonrasını kendine ayırmalısın. Bedenin ve ruhun doğayla barışmalı.
You put yourself through a lot for a therapy with no long-term benefits.
Sen bir sürü kendinizi koyun uzun vadeli faydalar ile tedavi için.
Seriously, buy yourself some goodwill with these guys.
Cidden ama bu adamlara biraz iyi niyet göster.
I meant "play by yourself," not... um, "with."
"Kendi kendine oynamak" demek istemiştim, "bir şeyle" değil.
You look like you could do with a drink yourself.
Bir içkiye ihtiyacın var gibi görünüyorsun.
If you think you can behave yourself, you can come with me, if you like.
Eğer rahat durabileceksen, benimle gelebilirsin, istersen.
Diosa, share yourself with him.
Tanrıçam, kendini onunla paylaş.
Well, normally, you go out with a date and come home by yourself.
Normalde biriyle gider, eve tek başına dönerdin.
- Denise, with something like this... you can tie yourself up on knots, second guessing, trying to make sense of it, and... that's not your job right now.
- Denise, böyle bir şey... knot kendinizi bağlayabilir, İkinci çalışıyor, tahmin bunun mantıklı, ve... şu an senin işin değil.
Clean yourself and wash with salt.
Tuzla arınıp temizleneceksin.
You don't trust yourself alone with Snotlout!
Snotlout'la yalnız kaldığında kendine güvenmiyorsun!
The hour is far too late to trouble yourself with such matters, my dear.
Bu tür konuları konuşmak için saat çok geç, tatlım.
You're going to make yourself crazy with all this.
Çok takıyorsun kafaya.
You gonna do that by allying yourself with a paranormal madman.
Bunu paranormal bir deliyle müttefik olarak mı yapacaksın?
You would rather admit to wetting yourself than telling me you were with somebody?
Birisiyle birlikte oldğunu söylemektense altına yaptığını mı itiraf ediyorsun?
Sleep with her yourself, if you don't believe me.
Bana inanmyorsan, sen de onunla yat.
So, you stopped yourself from sleeping with Peter because he was just another detour. - Another detour?
Kendini Peter'la yatmaktan alıkoydun çünkü onun sadece bir ara durak olduğunu biliyordun.
But if you think you can do the same with Alex, you're kidding yourself.
Eğer aynısını Alex'le de yapabileceğini düşünüyorsan kendini kandırıyorsun demektir.
Concern yourself with one thing, Mr. Hale...
Kendinizi tek bir şeyle ilgilendirin.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]