You leave her alone translate Turkish
581 parallel translation
- Can't you leave her alone?
- Onu rahat bırakamaz mısınız?
You leave her alone.
Onu yanlız bırakmış.
But your mother? How can you leave her alone?
Anneni nasıl yalnız bırakırsın?
You leave her alone.
Onu yalnız bırak.
You leave her alone.
Onu rahat bırak.
Why don't you leave her alone?
Ne diye onu rahat bırak mıyorsun?
Come here Dogmatix! Dogmatix, you leave her alone Dogmatix!
Dogmatix, onu rahat bırak Dogmatix!
- Will you leave her alone!
- Beni rahat bırak. - Onu rahat bırakır mısın?
You leave her alone, you brute!
Ona elini sürme dedim sana!
- You leave her alone!
- Dokunma ona!
Why did you leave her all alone instead of searching her?
Niye onu aramayıp yalnız bıraktın?
Do you think it's safe to leave her alone with him?
Onu yalnız bırakmak güvenli olur mu sence?
Leave her alone, won't you!
Onu rahat bırakın, tamam mı!
Leave her alone, you hypocrite.
- Durun! - Onu rahat bırakın, sizi ikiyüzlüler!
Now, remember you said you'd leave her alone.
Onu rahat bırakacağını hatırladım şimdi.
If you'd only leave her alone for a few minutes, mr.
- Sen buna karışma.
Leave her alone, can't you?
- Onu rahat bırakın, tamam mı?
You were not here, I couldn't leave her at home alone
Sen burada değildin, onu evde bırakamazdım.
Leave me alone, I heard everything. - And you believe it?
- Beni yalnız bırak, Her şeyi duydum. – İnandın mı?
I'm just telling you to leave her alone.
Sadece o kızı yalnız bırakmanı söylüyorum.
Now you'll leave her alone.
Artık onu rahat bırakacaksın.
You can leave her and she can drive on up to the cabin alone.
Bence onu bırakabilirsin kabine kendide gidebilir.
I couldn't bear to leave you alone with her.
- Sen olmadan ona katlanamam. - Biliyorum.
If you ever leave me alone with her again...
Beni yine onunla yalnız bırakırsaniz...
I told you to leave her alone!
Onu yanlız bırakmanı söyledim!
Either you give Lucy half of all the money you got and leave her alone... or you commit suicide right now.
Sahip olduğun paranın yarısını Lucy'e verecek ve onu yalnız bırakacaksın veya hemen şimdi intihar edeceksin.
Leave her alone, you bully.
Onu rahat bırak afacan.
I need for you to leave me alone with her, Don Ramiro.
Onunla yalnız kalmam gerek Bay Ramiro.
Why can't you leave things alone?
Neden her şeyi olduğu gibi bırakmıyorsun?
Leave her alone, you bastards!
Bıraksanıza kızı, piç herifler!
She wouldn't go away, you heard her, she wouldn't leave me alone.
Onu duydun, beni yalnız bırakmayacaktı.
- Get out and stay out and leave me alone. Burstner please and what will the other lodgers think and Mrs. Grubach you will wake her...
Beni yalnız bırakın.
Leave her alone or she'll turn to you for sympathy.
Onu rahat bırak yoksa sana duygu sömürüsü yapar.
If you know what's good for you, leave her alone.
Hakkınızda hayırlı olmasını istiyorsanız, kızı rahat bırakın.
You can't leave her alone.
Onu yanlız bırakamazsın.
Leave her alone and I'll spare you
Onu rahat bırakın hemen!
leave me alone Don't release this hypocrite's daughter How dare you, give her a good strike
Sakın onları dinleme ne cüretle, kırbaçlayın hadi..
You want to hit him because he doesn't leave you alone.
O her zaman senden sonra. Sen ise ona vurmak istiyorsun.
You spend half an hour alone with her, and after you leave, you're depressed all day. But what can you do?
Onunla yarım saat geçirirsin... ve çıktıktan sonra bütün gün moralsizsindir.
You tell Sam Hunt to leave her alone or I'll fix him!
Sam Hunt'a onu rahat bırakmasını söyle ya da gününü gösteririm!
When you make a bet you're supposed to play it fair and I had every right to... call the Gauls, and I'll prove to you that my Egyptians can still build a beautiful... palaces, and I insist that the Roman leave the builders alone and let me tell you...
Bir bahse girdiğinde dürüst oynamalısın, ayrıca Galyalıları çağırmak için her türlü... hakkım da var, ve sana Mısırlılar'ın hala güzel saraylar yapabileceğini... kanıtlayacağım, Romalı'ların İnşaatçıları rahat bırakmalarını konusunda ısrar ediyorum, Ayrıca söylemeliyim ki...
Leave her alone, damn you!
Onu rahat bırakın, kahrolasıcalar.
You don't expect me to leave a feast like her alone in all this famine?
Onu burada böyle tek başına bırakmamı beklemiyorsun ya?
And so, you see, we can't leave her alone.
İşte bu yüzden onu yalnız bırakamayız.
If I win, you'll leave her alone and protect her from your men.
Ben kazanırsam, O'nu rahat bırakacaksın ve adamlarından koruyacaksın.
You shouldn't leave her alone...
Psikiyatristlere inanmadığına göre...
Will you go back to her if I find Sam Blake and tell him to leave you alone?
Ona geri döner misin eğer Sam Blake'i bulur ve seni rahat bırakmasını söylersem?
Leave her, Leave her She's with me now lf your slate is clean then you can throw stones lf your slate is not then leave her alone
Rahat bırak onu, O şimdi benimle Eğer senin defterin temizse onu taşlayabilirsin Eğer değilse onu rahat bırak
Why won't you leave me alone?
Bu konuda neden her zaman benimle tartışıyorsun?
I implore you for the last time, leave her alone and leave this house.
Size son kez söylüyorum onu bırakın ve bu evi terk edin.
I want you to leave her alone!
Onu rahat bırakmanı istiyorum.
you leave me no choice 71
you leave me alone 34
you leave now 23
you leave him alone 35
you leave 103
leave her alone 726
you look so beautiful 108
you look good 800
you look amazing 345
you look beautiful 682
you leave me alone 34
you leave now 23
you leave him alone 35
you leave 103
leave her alone 726
you look so beautiful 108
you look good 800
you look amazing 345
you look beautiful 682
you look gorgeous 128
you look so pretty 62
you look stunning 72
you look nice 285
you look great 1239
you look hot 79
you love me 364
you look tired 287
you look familiar 158
you look lovely 186
you look so pretty 62
you look stunning 72
you look nice 285
you look great 1239
you look hot 79
you love me 364
you look tired 287
you look familiar 158
you look lovely 186