You lied translate Turkish
8,060 parallel translation
You lied.
Yalan söyledin.
I saw him, and he was real, and you lied to me.
Onu gördüm, gerçekten oydu ve bana yalan söyledin. - Söylemedim.
Someone you lied to, spied on, sold out and betrayed?
Yalan söylediğin, casusluk yaptığın, sattığın ve ihanet ettiğin biri için mi?
You know what methods use Russians if they know that you lied.
Rusların sana yapabileceklerini gayet iyi biliyorsun.
I'll go the Prime Minister and tell you lied to him From the very beginning of the operation.
Bu operasyonu en başından beri yanlış yönlendirdiğinizi Başbakan'a söyleyebilirim.
You lied to me.
Bana yalan söyledin.
It's been a long time since you lied your way into my campaign office.
Kampanya ofisime gelmeyeli epey zaman geçti.
But you lied to me and tried to trick me.
Ama yalan söyledin ve beni kandırmaya çalıştın.
You lied under oath and can now be prosecuted for perjury.
Yemin altında yalan söylediniz ve artık hakkınızda yalancı tanıklıktan kovuşturma açılabilir.
I would have figured out that you lied.
- Yalan söylediğini anlardım.
So when I showed you that picture, you lied, because you thought that was the best way to protect him, but it's not.
Sana resmi gösterdiğimde yalan söyledin, çünkü oğlunu korumanın en iyi yolu bu gibi geldi, ama değil.
Let them prove you lied.
Elleme yalan söylediğini kanıtlasınlar.
I can't believe you lied to me.
Bana yalan söylediğine inanamıyorum ya.
Now, I know damn well you lied to me, Missy.
Yalan söylediğini pekala biliyorum Missy.
You lied.
Bana yalan söyledin.
Oh, so you just lied to me?
Sen de bana yalan mı söyledin?
My-my son lied to you.
Oğlum size yalan söylemiş.
My son lied to you.
- Oğlum size yalan söylemiş.
Look, we lied to you.
Sana yalan söyledik.
I've lied to you more times than there are stars in the sky.
Ve sana gökyüzündeki yıldızlardan daha çok yalan söyledim.
If you were, you would have called and lied about where you were.
Aldatsan, arayıp olduğun yer hakkında bana yalan söylerdin. Sen çok kötü bir kocasın.
She lied to you.
Sana yalan söyledi.
The FBI agent, Branch- - you think she lied to you?
FBI ajanı, Branch- -size yalan söylediğini mi düşünüyorsunuz?
Castle, he lied to us just so he could sucker you into a bet, which you fell for.
Castle, sırf seni kandırıp bahse sokmak için bize yalan söylemişler ki sen de sazan gibi atladın.
The look of pain on my son's face when he lied for you.
Senin için yalan söylerken gördüğüm oğlumun gözlerindeki acı.
You told me on the telephone that DeGuerin might not want me to talk to you because he wouldn't want to see you in an interview saying that you had lied to the jury in Galveston.
Telefonda bana DeGuerin'in sizinle konuşmamı istemeyebileceğini... çünkü Galveston'da jüriye yalan... söylediğinizi anlatan bir röportaj vermenizi... istemediğiniz söylemiştiniz.
You've lied to me, and you've lied to yourself.
Bana ve kendine yalan söyledin.
Dude, you lied right to my face.
- Yüzüme bakıp yalan söyledin.
I've never lied to you.
- Sana hiç yalan söylemedim.
Bash, Apart from you, I've only been lied to
Bash, senin dışındaki erkekler, bana sadece yalan söyledi
I lied so I could gain An audience with you.
Yalan söyledim ki sana seyirci toplayayım.
If you think that it would be better for the family, let them. You know what methods Russians use, if you know that you they lied all the time. However, we can not guarantee your safety.
Ailenin iyiliğini düşünüyorsan yapmazsın.
I know I shouldn't have lied to you, but I did it for a good reason.
Sana yalan söylememeliydim biliyorum ama iyi niyetle yaptım bunu.
You remember when I told you you could never go back, and then I said I lied about that? Uh-huh.
Sana "Asla geri dönemezsin" demiştim sonra da "Yalan söyledim" demiştim, hatırladın mı?
You have literally lied to me my entire life.
- Hayatım boyunca bana yalan söyledin.
You know, that is a lot of syllables when "I lied" would do.
"Yalan söyledim" de yeterken amma çok kelime kullandın.
So I lied, and I shut you out, and I don't deserve you.
Ben de yalan söyledim, uzaklaştırdım seni ve seni hak etmiyorum.
I lied in the face of my own selectmen, threw a white veil over all you've done.
Kendi meclis üyelerime yalan söyledim yaptıklarınızın üstünü örttüm.
I would never have lied to you.
Sana asla yalan söylemezdim.
I never lied to you. You taught me to believe we're the same.
İkimizin de aynı olduğuna inanmamı sağladın.
They're here somewhere. He lied to you.
- Buralarda bir yerdeler.
And besides, you've already lied once.
Ayrıca, çoktan bir kere yalan söyledin.
I'm sorry I lied to you.
Sana yalan söylediğim için özür dilerim.
I lied to you, Sarah.
Sana yalan söyledim Sarah.
I only lied to protect you.
Seni korumak için yalan söyledim.
You lied to us, okay?
Bize yalan söyledin, tamam mı?
And I lied to you about this because..... I always wanted you to have a relationship with Dad.
Bu konuda sana yalan söyledim çünkü her zaman babamla bir ilişkinin olmasını istemiştim.
Les, I lied to my team for you.
Les, senin için ekibime yalan söyledim.
You lied to me, Dale.
Bana yalan söyledin, Dale.
I was lied to you, Ishita.
- Sana yalan söyledim, İshita. - Yalan mı söyledin?
You fucking lied to me.
Bana yalan söyledin.
you lied to me 862
you lied to her 21
you lied to him 23
you lied to us 126
lied 36
lied to me 16
you look so beautiful 108
you look good 800
you look amazing 345
you look beautiful 682
you lied to her 21
you lied to him 23
you lied to us 126
lied 36
lied to me 16
you look so beautiful 108
you look good 800
you look amazing 345
you look beautiful 682
you look gorgeous 128
you look so pretty 62
you look stunning 72
you look nice 285
you look great 1239
you look hot 79
you love me 364
you look tired 287
you look familiar 158
you look lovely 186
you look so pretty 62
you look stunning 72
you look nice 285
you look great 1239
you look hot 79
you love me 364
you look tired 287
you look familiar 158
you look lovely 186