English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ Y ] / You smell good

You smell good translate Turkish

483 parallel translation
- You smell good.
- Güzel kokuyorsun.
You smell good.
Parfümün çok güzeI.
Oh, golly, you smell good!
Oh, vay canına, çok güzel kokuyorsun!
- You smell good!
- Çok da güzel kokuyorsun.
And you smell good. Like a lady.
- Ve güzel kokuyorsun.Bir Leydi gibi
You smell good.
Çok güzel kokuyorsun.
Your skin is silky, you smell good.
Tenin ipek gibi, mis gibi kokuyorsun.
- You smell good.
- Hoş kokuyorsun.
Not my kind of cop, but smart, and you smell good.
Benim tarzïmda bir polis degilsin ama zekisin ve kokun hos.
You smell good, Mama.
Güzel kokuyorsun, Anne.
You smell good.
Güzel kokuyorsun.
You smell good.
Ne güzel kokuyorsun.
I know you smell good, but I convinced myself that you stink.
Güzel koktuğunu bilsem de, kendimi bunun kötü bir şey olduğuna inandırıyorum.
Daddy, you smell good.
Babacığım, güzel kokuyorsun.
You smell good, soldier, like a foal.
Güzel kokuyorsun asker, bir tay gibi.
You smell good today, Peg.
Bugün güzel kokuyorsun, Peg.
You smell good, but not like cedar chips.
Güzel kokuyorsun, ama sedir ağacı gibi değil.
YOU SMELL GOOD, MARY JO. YOU LIKE IT?
- Güzel kokuyorsun, Mary Jo.
You smell good, Myra, like a bitch in a hothouse
Güzel kokuyorsun Myra, genelevdeki bir sürtük gibi.
You even smell good.
- Hatta güzel de kokuyorsun.
You smell so good
Çok güzel kokuyorsun.
- You smell so good.
- Çok güzel kokuyorsun.
All this noise and smell seems to be good for you.
Bütün bu gürültü ve koku sana iyi gelmişe benziyor.
You don't smell so good either.
- Sen de iyi kokmuyorsun.
I never liked the smell of hemp... so I'll bid you good night, Dr. MacFarlane.
Kenevirin kokusunu da oldum olası sevmemişimdir bu yüzden size iyi geceler dileyeceğim Dr. MacFarlane.
The smell of it got all mixed up with the flowers and the powder the ladies wore, and it made a wonderful, new perfume that made you feel good just to smell it.
Kokusu, çiçeklerle kadınların pudra kokularına karışmıştı ve ortaya bir kere kokmakla kendini iyi hissedeceğin harikulade bir parfüm çıkmıştı.
You smell as good as fresh-cut hay.
Taze saman kadar güzel kokuyorsun.
You sure smell good.
Kesinlikle iyi koku alırsın.
- Do you smell how good it is here?
- Ne kadar güzel koktuğunu fark ettin mi?
Good thing, too, the way you smell.
İyi bir şey, böylece kokarsın.
You don't smell good, either.
Sende iyi kokmuyorsun ki.
You smell real good.
Güzel kokuyorsun.
You don't smell very good.
Pek hoş kokmuyorsun.
You know, they say a good mule can smell water in the desert.
Derler ki iyi bir katır çölde suyun kokusunu alırmış.
You're a good man, but I can smell you're a swindler a mile away.
İyi bir adamsın, ama bir kilometre öteden üçkağıtçı kokusu geliyor senden.
See how good you smell?
Kokuyu duyuyor musun?
You smell so good.
Çok güzel kokuyorsun.
Even the smell you get when you first smell trains in a yard, it's like... it's a good smell to, like, a dedicated graffiti writer, I guess.
Sen ilk trenin kokusunu aldığında bile onlar senin kokunu hissederler açıklıkta, bunun gibi... o güzel bir koku, böyle kendini adamış bir graffitici, Sanırım.
You smell very good.
Çok güzel kokuyorsun.
- You smell very good.
- Çok güzel kokuyorsun.
" And you smell so good when I sit close to you.
" Yanına oturduğumda ne kadar güzel kokuyorsun.
I don't feel good. Boy, you never get used to the smell, do you?
Hiç böyle bir koku almış mıydın?
now you'll smell good, too.
Şimdi güzel kokacaksın.
Women are throwing themselves at you and they smell so good. They really take care of themselves.
Kadınlar kendilerini senin kollarına atıyorlar ve hepside çok güzel kokuyor... hepside gerçekten kendilerine çok dikkat ediyor.
You don't smell so good either.
Pek iyi de kokmuyorsun.
Do you smell my perfume? It's good, right?
Parfümümü koklar mısın?
How do you smell so good in a hospital?
Nasıl oluyor da hastanede böyle güzel kokabiliyorsun?
You smell so good.
Müthiş kokuyorsun.
JAMES : Because your skin is so soft and you smell so good?
Teninin yumuşacık olduğundan ve mis gibi koktuğundan mı?
You don't smell good, either.
Çok da fena kokuyorsun.
Maybe you don't smell so good
Belki de güzel kokan sen değilsindir.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]