You two were close translate Turkish
194 parallel translation
I heard you two were close.
Çok yakın olduğunuzu duymuştum.
You two were close.
Siz çok yakındınız.
Heard you two were close.
Yakın olduğunuzu duymuştum.
- You two were close, I know...
- İkiniz yakındınız, biliyorum...
The VP and I knew you two were close, so the VP and I came to ask you questions, but you were truant.
Polis olayın içinde. Müdür yardımcısı ve ben yakın olduğunuzu biliyorduk. Birlikte sana birkaç soru sormaya geldik ama okuldan kaçmıştın.
L... i know that you two were close. [chuckles]
İkinizin yakın olduğunu biliyorum.
I thought you two were close.
- İkiniz yakındınız sanıyordum. Yakınız.
I know you two were close.
Yakın olduğunuzu biliyordum.
Seems like you two were close.
Görünüşe göre ikiniz yakınmışsınız.
Look, you two were close at some point?
Bak, ikiniz bir noktada yakındınız?
It says here that the two of you were close friends.
Bu ikinizin yakın arkadaş olduğunuzu söylüyor.
The two of you were so close that it was a little difficult for anybody else to get into the game.
Siz ikiniz o denli yakındınız ki, başka birinin oyuna dahil olması biraz güçtü.
We were really close. And he said to me, "Would you leave with me? We're two special people, and we should leave together,"
Biz iki özel kişiyiz ve beraber gitmeliyiz, dedi.
The only reason I don't bust you into the bag this minute is I know the two of you were close friends.
Şu anda seni gebertmememin tek nedeni... ikinizin çok yakın dost olduğunuzu biliyor olmam.s.
Do you know that she and I were once as close... as two webbed fingers?
Bilirsin o ve ben bir zamanlar çok yakındık... iki perdeli parmağı bilirmisin?
I know you two were really close.
İkiniz gerçekten çok yakındınız biliyorum.
So, you two were real close?
- İkiniz çok mu yakındınız?
- Didn't know you two were so close.
- O kadar yakın olduğunuzu bilmiyordum.
You two were so close.
İkiniz çok yakındınız.
Were you two very close?
İkiniz çok mu yakındınız?
I didn't know you two guys were so close.
Siz ikinizin bu kadar yakın olduğunu bilmiyordum.
The two of you were so close
İkiniz çok yakındınız.
And so £ ¬ since you two are so close to the problem... we were hoping you could get through to them.
Ve siz bu problemin içine girdiğinizde... Biz sizin bunu düzelteceğinizi zannediyorduk.
Your mom tells me the two of you were really close.
Annenin dediğine göre ikiniz çok yakınmışsınız.
You two were really close, huh?
İkiniz hayli yakındınız, değil mi?
Were you two close?
Yakın mıydınız?
I'm sure you two were very close, but she is a holodeck character.
Eminim size yakın iki kişiden biridir, ama o sadece sanal bir karakter.
- Didn't know you two were so close.
- İkinizin bu kadar yakın olduğunu bilmiyordum.
You two were getting kind of close, he was around a lot.
Yakınlaşıyordunuz. Sürekli etrafındaydı.
Were you two close friends?
Yakın dost muydunuz?
Are you two as close as you ever were?
Siz ikiniz çok yakın mısınız?
Well, I'm very sorry to hear that, but you two weren't close, were you?
Ölmüş. Bunu duyduğuma çok üzüldüm. İkiniz yakın mıydınız?
Were the two of you very close?
İkiniz çok mu yakındınız?
She said you were so close two and a half years ago.
İki buçuk yıl önce de aynısını söylemiştin.
Two of'em, includin'the fire that you responded to, started when the candles were too close to the curtain.
- Eee? - Senin de içinde bulunduğun ikisi mumların perdeyi tutuşturması ile başlamış.
I know the two of you were getting close.
Yakınlaştığınızı biliyorum.
She told him that the two of you were close.
Ona ikinizin çok yakın olduğundan söz etmiş.
You two were very close.
İkiniz çok yakındınız.
You two were always so close.
Siz ikiniz her zaman yakındınız.
I wasn't aware the two of you were that close.
O kadar samimi olduğunuzu bilmiyordum.
Well, Orson tells me that the two of you were very close, and out of respect for that friendship, I'm all ears.
Orson, her ikinizle de çok yakın ve saygı değer bir ilişkiniz olduğunu söyledi. Sizi dinliyorum.
Well, I mean, I know that you and Bryce worked together but how close were the two of you, exactly?
Sen ve Bryce'ın beraber çalıştığınızı biliyorum. Ama siz ikiniz ne kadar yakındınız?
So you two were close.
Yani, ikiniz oldukça yakınsınız.
- Were you two close?
- İkiniz yakın mıydınız?
You two were pretty close, right?
Siz ikiniz oldukça yakındınız, değil mi?
In 1957, you were close friends with two men who were later indicted on conspiracy to commit espionage.
1957 yılında, daha sonra casusluk suçlamasıyla tutuklanan iki kişiyle yakın arkadaşmışsın. Çok tanımıyordum ikisini de.
You were so close, you two, especially after your father- -
İkisi çok yakındılar, özellikle babasından sonra...
How close were you to those two guys when you shot them?
Şu iki adama ateş ettiğinde ne kadar yakınlarındaydın?
I understand you two were probably close.
Anladığım kadarıyla ikiniz yakındınız galiba.
You two were pretty close.
İkiniz çok mu yakındınız?
I know you two were close.
Biliyorum çok yakındınız.
you two 2024
you two deserve each other 24
you two are 22
you two have fun 42
you two have met 17
you two go 19
you two stay here 42
you two know each other 195
you two go ahead 16
you tell 24
you two deserve each other 24
you two are 22
you two have fun 42
you two have met 17
you two go 19
you two stay here 42
you two know each other 195
you two go ahead 16
you tell 24
you think you're better than me 60
you too 3331
you think you know me 62
you talking to me 61
you took your time 70
you took everything from me 17
you think i'm stupid 121
you talk too much 145
you took 32
you think you're funny 32
you too 3331
you think you know me 62
you talking to me 61
you took your time 70
you took everything from me 17
you think i'm stupid 121
you talk too much 145
you took 32
you think you're funny 32