English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Russian → Turkish / [ К ] / Как долго

Как долго translate Turkish

5,611 parallel translation
Как долго ты служишь у меня?
Ne kadardır benimle çalışıyorsun?
Как долго Кеттлмену всё сходило с рук?
Yani benim için mutlu ol. Kettleman toplam ne kadar götürmüş?
Как долго ждать, прежде чем вы очиститесь?
Ne zaman temizlik yapacaksın?
- И как долго будешь носить?
- Acıyor. - Ne kadar süre takıyorsun?
Боже, как долго ты...
Tanrım, ne kadar süredir sen...
Как долго я в этой комнате?
- Ne zamandır bu odadayım?
- Как долго я в этой комнате?
Ne zamandır bu odadayım?
И я даже не знаю как долго я говорила.
Az önce ne kadar konuştuğumu bile bilmiyorum.
Я бы могла жить в ожидании, но как долго?
Arazinin dışında bir süreliğine hayatta kalabilirdim ama ne zamana kadar olurdu?
Как долго ты планируешь делать это?
Ne kadar daha bunu yapmayı planlıyorsun?
Как долго у вас этот исходный код?
Kaynak kodun ne kadar zamandır böyle?
Ага, и как долго ты будешь ждать, пока не расскажешь своей семье, что ты замужем.
Bir de ailene evlendiğini söylemek için ne kadar bekleyeceğin var.
Как долго вы женаты, Маркос?
Ne zamandan beridir evlisin, Marcos?
Как долго продлиться это покровительство когда он узнает, что его новая любовница осужденная преступница?
Yeni aşığının hükümlü bir suçlu olduğunu öğrenince bu koruma ne kadar sürecek acaba?
Я не знаю, как долго я смогу сдерживать их гнев.
Öfkelerini ne kadar bastırabilirim bilmiyorum.
Как долго я проспала?
- Ne kadardır uyuyorum?
Ты выключаешь плиту, и как долго ты сможешь держать там руку?
Fırını kapatınca oraya elini sokabilmen için ne kadar uzun süre gerekir?
- Как долго он тут находится?
- Ne zamandır orada?
Как долго, интересно?
Ne kadar sürecek merak ediyorum.
У нее задержка как долго, как это возможно.
Mümkün mertebe uzamasını sağla.
Как долго до того как мы найдем медь?
- Bakıra ne zaman ulaşacağız?
Как долго это продлится?
Bu ne kadar sürecek?
Посмотрим, как долго протянешь против 50 тысяч вольт.
Bakalım 50 bin volt elektrikle nasıl dövüşeceksin?
Это пиздец как долго... 17 лет.
Uzun çok uzun... 17 yıl.
- Но как долго он будет...
Ne kadar süre olmayacağını biliyor musunuz?
Как долго он продержится?
Ne kadar dayanabilir?
Как долго мы продержимся?
- Ne kadar dayanabilir?
Я не знаю, как долго мы сможем продолжать эту чертову игру.
Bu saklambacı daha ne kadar devam ettirebiliriz bilmiyorum.
Нормально. Не знаю, как долго так будет.
- İyi ama ne kadar sürer bu, bilmiyorum.
Как долго ты знаешь про это?
- Ne zamandır biliyorsun bunu?
И как долго ты живешь в Лос-Анджелесе?
Ne zamandır Los Angeles'tasın?
Я очнулся прошлой ночью. Я не знал, где оказался, или как долго там пробыл, не говоря уже о том, что потерял 9 месяцев своей жизни.
Dün gece uyandığımda bırak 9 ayın nereye gittiğini, nerede olduğumu ya da ne zamandır orada olduğumu bile bilmiyordum!
Как долго ты продержишь его в таком состоянии..
Onu ne kadar daha böyle bırakacaksın?
Как долго, думаешь, она останется с тобой. если узнает, что ты убила Нормана?
Norman'ı öldürdüğünü öğrenince seninle ne kadar kalacak sanıyorsun?
Как долго мы хранились на жестком диске?
Ne kadardır sabit sürücüde depolanıyoruz?
Как долго?
Ne kadar sürecek?
И как долго?
Ne kadar sürecek?
Как я могла быть слепа так долго?
Nasıl bu kadar zaman bu kadar kör olabildim?
Ты так долго жил в своей пещере, Что забыл, как говорить с остальными хоббитам.
O kadar zamandır mağarada yaşıyorsun ki biz hobbit'lerle nasıl konuşacağını unutmuşsun.
Я всегда знал, что каков бы ни был конец, я буду наслаждаться этим так долго, как возможно.
Her zaman biliyordum Sonunda olacak olan zaten olacaktı. Olabildiğince bu işten zevk almaya baktım.
Почти также долго, как играл с тобой.
Neredeyse seninle oynadığından beri.
Вы так долго ждали, понимаю, как Вы расстроены.
Bunca zaman sonra... Nasıl bir hayal kırıklığına uğradığınızı tahmin edebiliyorum.
Но люди вроде Эдвардса вероятно, тоже прятали свои головы в песок, когда возникали другие открытия вроде микробной теории, вакцинации - все то, что долго доказывалось как чудеса.
Edwards gibiler ise mucize oldukları zamanla kanıtlanmış aşı, bakteri teorisi gibi devrimler varken deve kuşu gibi kafalarını kuma gömmüş bekliyorlar.
- Как же долго!
Uzun zaman oldu.
Warleggans будет кредитовать шахты так долго, как он процветает, но как только он начинает борьбу, они отозвать кредит и видел как он под.
Warlegganlar bir madene ancak iyi işledikçe borç verir. Tökezlemeye başlayınca kredilerini çekip çökmesini beklerler.
Как долго мы сможем протянуть?
Daha ne kadar devam ederiz?
Так долго, я никогда не смел надеяться, но такой шанс, как этот...
Uzun süredir umut etmeye cesaret edemedim ama böyle bir fırsatta...
Гора слишком долго стояла у нас как кость в горле.
Dağ uzun zamandır bu ormanlara gölge tuttu.
Думаю, как повежливее спросить, почему так долго, черт возьми?
Ne halt etmeye bu kadar uzun sürdüğünü sormanın kibar bir yolunu arıyordum.
Не понимаю, как вы, ребята, так долго с этим справлялись.
Bunu bunca süredir nasıl yaptınız bilemiyorum.
Не принято ждать так долго перед тем, как принять великую честь.
Büyük bir onuru kabul etmek için bu kadar beklemek pek alışıldık bir şey değil.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]