English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Russian → Turkish / [ К ] / Как знать

Как знать translate Turkish

4,154 parallel translation
Да, но как знать.
- Belli olmaz.
Я пытаюсь найти человека, который стрелял в меня, который оскальпировал и убил Гектора, и кто, как знать, может повторить попытку добраться до меня.
Bu beni vuran adamı bulmak için çalışmakla ilgili, Hector'u kim kafatası ile öldürdü ve, hepimiz biliyoruz, Benim için geri geliyor olabilir.
Чтобы знать, как её чистить... Сочетание 14 пульсирующих, вращающихся и направленных регулируемых струй.
Nasıl temizleneceğine bakıyorum... 14 kombinasyonlu dönen ve yönü... ayarlanabilir jet bir arada.
Руби, как только вынесут постановление на слушании по досрочному, я хочу его знать.
Ruby, şartlı tahliye duruşmasından... karar çıkar çıkmaz öğrenmek istiyorum.
Ты должен это знать, как никто другой.
Hepiniz bunu iyi bilin.
Ты должен знать, как сражаться.
Nasıl mücadele edeceğini öğrenmen gerek.
Они не знают как сказать мне что-то, что я хочу знать.
Bilmem gerekenleri anlatmayı bilmiyorlar.
Я был слишком мал, чтобы знать его как завоевателя.
Onun bir fatih olduğunu bilemeyecek kadar küçüktüm.
Как они могли знать, что я был там, Тони?
Orada olacağımı nereden bilebilirler, Toni?
В ваших папках есть все, что вам нужно знать о Маунт Везер, и я обещаю, что все не настолько запутанно, как кажется на карте на странице один.
5. kata ulaşıldı. Paketinizde Weather Dağı hakkında bilmeniz gereken her şey var. Birinci sayfadaki harita kadar kafa karıştırıcı değildir, onu temin ederim.
Как бы, интересно знать, это выглядело?
Bu neye benzer?
В смысле Андре, послушай, мы работаем над рекламой для "Фолджерс" и мы хотели бы знать, как по-твоему негритянский парень скажет "Доброе утро".
Pardon, Andre demek istedim dinle, değişim dosyaları üstünde çalışıyoruz ve sence siyahi bir adamın nasıl "günaydın" der.
Самым тяжелым для нее было не знать, как вам рассказать об этом.
En zor olan kısmı ise, sana nasıl söyleyeceğini bilememesiydi.
Мы должны были знать, что она не будет связана чем-то столь очевидным, как смерть.
Annemizin ölüm gibi bariz bir kavramla durdurulamayacağını bilmeliydik.
Спасибо, я дам знать, как это пройдет.
Teşekkürler ve nasıl gittiğini sana haber veririm.
Так что мне нужно знать всё, что Дина рассказала тебе о том, как Дариус вышел на нее в Денвере.
Yani, Darius'un kendisine Denver'da nasıl yaklaştığı hakkında Deena'nın söylediği her şeyi bilmek istiyorum.
Ты не можешь знать, как это будет.
- Ne olacağını bilemezsin.
Такой знаток законов как ты, должен знать, что это воровство.
Kendinin hukuk âlimi olduğunu sanan biri yankesiciliğin ne demek olduğunu bilmeli.
Хочешь знать, как я заставил ее ослабить свою защиту?
Onun gardını nasıl düşürdüm bilmek ister misin?
Я хочу знать, как умер мой сын. и что происходило в последний момент его жизни.
Oğlumun nasıl öldüğünü ve son anlarında neler olduğunu bilmek.
Говорите с ним, успокаивайте, дайте ему знать, что я отошла, но вернусь как только смогу.
Onu konuşturun, sakin kalmasını sağlayın. Gittiğimi ama hemen döneceğimi söyleyin.
Чарли, как только мы отследим источник, мы будем знать игроков, потому что цели, мы уже знаем.
Charlie, bir operasyona başladığımızda oyuncuları biliriz.
Хорошо, так как она не убегала, то должна была знать убийцу.
Pekâlâ, zorla giriş olmadığına göre muhtemelen katilinin kim olduğunu biliyordu.
Как вы могли об этом знать?
Çıplak elle dokunursan fena bir kaşıntı oluşur.
Я дам вам знать, как только что-то появится.
Elimizde bir şey olduğunda size haber veririm.
Как только я это сделаю, они будут знать где мы и что ищем.
Bunu tekrar yaptığımda, nerede olduğumuzu ve onu aradığımızı bileceklerdir.
Как хочу знать кто ты я!
Nasıl da merak ederim seni. #
Ты мерцай, мерцай звезда, Как хочу знать кто ты я!
# Parla, parla küçük yıldız # # Nasıl da merak ederim seni #
Я должна бы знать, как зовут стенографистку.
Katibin adını bilmem gerekirdi, anladık.
Дай мне как-нибудь знать о себе.
Arayı soğutma.
И к то к времени, как он проснется, он будет знать только один путь как найти мир, это мой путь.
Uyandığı zaman da huzur bulmanın tek yolunun teklifim olduğunu anlayacak.
Хотел бы я знать как отвлечь тебя от твоих мыслей.
Kafanı dağıtmak için bir yol biliyor olabilirim.
Так что мне нужно знать... Как долго это продолжалось?
Bu yüzden bilmem gerekiyor ne kadar sürdü?
Аттикус говорит, что в лондонском офисе журнала должны знать, как связаться с Эдит.
Atticus, derginin Londra ofisinin Edith'in nerede olduğunu bilebileceğini söylüyor.
Джастин не говорит нам, как вы отжигали в постели, а мне надо знать.
Justin dün gece yaptığın şeyi bize anlatmıyor ve bilmem gerek.
Как уроженец тропической части Индии, ты должен бы знать, что обмахивание себя во влажной среде только повышает температуру твоего тела.
Hindistan gibi tropik bir kıta parçasından gelen birisi olarak nemli bir ortamda kendini yelpazelemenin sadece vücut sıcaklığını yükselteceğini bilmen lazım.
Вы должны знать, до того как отец сел на корабль с Лекси, Хэл дал отцу шприц с ядом на всякий случай.
Lexi'yle gemiye binmeden önce vermişti. Ne olur ne olmaz diye.
Ты понимаешь, что-то вроде, как я могу знать, что Джей Ти на самом деле тот, кто мне нужен.
Yani, JT aradığım kişi olduğunu nereden bilebilirim?
Я готов помочь, Джекс. Только дай знать, как именно.
Yardım etmeye geldim Jax, sadece oyun planını bilmem lazım.
Я хочу знать, есть ли шанс как-то вернуть доверие клуба.
Dönme hakkını kazandıracak, yapabileceğim bir şey olup olmadığını bilmem lazım.
Однажды я посмотрела вокруг и поняла даже если я как-то и попаду в рай, не буду там никого знать.
Bir gün çevreme baktım ve fark ettim ki bir şekilde cennete gidecek olsam bile orada kimseyi tanımıyor olacağım.
Капитан должен был знать, что сделала Адалинда, потому что он принес Нику какое-то зелье, но как мы узнаем, что именно это было за зелье?
Yüzbaşı, Adalind'in ne yaptığını kesin biliyordu. Çünkü Nick'e bir şey getirmiş. Peki onun ne olduğunu nasıl bulacağız?
Откуда нам знать, что он не как остальные?
Onun da diğerleri gibi olmadığını nereden bileceğiz?
Если она следовала твоим указаниям, как нам знать, что это все?
Bu konuda seni örnek aldıysa daha fazlası olmadığını nereden bileceğiz?
Как он может знать Когда шторм ударит?
Fırtınanın ne zaman çıkacağını nereden biliyordu?
Словно как в молодежной пьесе Гитлера. Им лучше знать.
Gençlik için Hitlerin yaptığı planlara benziyor.
Если ты ослушиваешься простой просьбы, как я могу знать, что ты не ослушаешься большой?
Eğer bu basit isteğe bile karşı gelirsen daha büyük bir isteğe karşı gelmeyeceğini ben nereden bileyim?
Я только хочу знать, как ты меня обманул.
Bana nasıl hile yaptığını öğrenmek istiyorum.
И хочу знать, как ты это сделал.
Nasıl yaptığını öğrenmek istiyorum.
- Да, как и я, именно поэтому я думаю люди заслужили знать, что один из их доверенных высокопоставленных лиц, опора сообщества, тайно работал на Гавриила.
- Evet ben de. Bu yüzden de insanların, güvendikleri ileri gelenlerden birinin, halkın destekçisinin gizlice Gabriel için çalıştığını bilmesi gerektiğini düşünüyorum.
Тебе не нужно знать, как бы он поступил.
Neler yapabileceğini bilmek bile istemezsin.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]