Много работы translate Turkish

Сказала, что и здесь много работы во славу Господа.

Burada da Tanrı adına yapılacak bir sürü iş olduğunu söyledi

Много работы.

İşler yoğun.

Затем они улетели, ещё ведь так много работы!

Sonra uçuyorlar, uçuyorlar, görevi tamamlıyorlar!

Очень много работы. Но если бы ты могла повлиять на Сьюки, чтобы она немного расслабилась... передать её обязанности?

Ama Sookie'ye biraz yavaş gitmesini söyleyebilir misin?

- Много работы?

- Çok çalışıyorsun. - Evet.

Нет, у меня было много работы.

- Hayır. Çalışmam gerekiyordu.

Слушай, Кейт, без обид, но, у меня ещё много работы.

Bak, Kate, alınma ama yapacak işim var.

И... — У меня много работы.

Gerçekten de işe dönmem gerek.

У меня и так много работы.

Zaten yapacak tonla işim vardı.

Слишком много работы, слишком много забот, слишком непредсказуемо.

Çok fazla çaba, her şeye muhtaçlar ve yapacakları hiç kestirilemiyor.

На радиостанции слишком много работы, мечтать не когда.

Hayır aptallar, radyoda fanteziler kuracak kadar zamanımız yok

В любом случае, с ней не так много работы.

Doğal bir ölüm olduğunu söyleyecek.

У меня ещё много работы.

Şu an bir yığın işin tam ortasındayım.

Я уже сказал у меня много работы.

Şimdi izin ver de e-mail'imi yazayım.

Что ж, похоже, тебя ждёт много работы.

Görünüşe bakılırsa büyük bir parti planlaman gerekiyor.

- Последнее время много работы.

- Bu aralar günler zor geçiyor.

- Я пойду, у меня много работы.

- Gidiyorum, çok işim var.

У нас много работы.

İşlerine basla.

Боюсь, не выйдет, много работы.

- Sanmıyorum, çok işim var.

- Скажи, что у тебя всё хорошо. Что ты учишься, что у тебя много работы.

Bize iyi olduğunu ve çalıştığını söyle.

Сейчас не то время - много работы.

Kötü bir dönem. Çok yoğunuz.

Патрик : так, очевидно много работы там.

Açıkçası işi olmayan pek çok insan var.

Занят, много работы.

Oyalanıyorum.

За границей много работы. Легко будет найти подходящую.

Yurtdışında iş çok,... bir zorluğu da yok.

Ну там много работы и платят хорошо.

Parası iyi olan çok iş var.

Слишком много работы убивают тебя.

Fazla çalışmak insanı bitirir.

Слушайте, у меня много работы. Объясни ему, что к чему, ладно? Расскажи ему, с кем он разговаривает.

Bak, Çalışmam gerekiyor.Bu adama kiminle konuştuğunu öğret tamam mı?

Нет, просто комплекс большой, у меня много работы.

Yok sadece sorumlu olduğum çok konu var diyecektim.

И здесь ещё много работы с киберлюдьми.

Ve hala, şu Siberler konusunda yapılması gereken işler var.

У нас много работы!

Yapılacak işler var!

Но пока... у нас много работы, Дин, и ты это знаешь.

Ama bu sırada yapacak çok işimiz var, Dean.

Похоже, тебе предстоит много работы.

Görünüşe göre, bolca meşguliyetin olacak.

Ага, но сегодня он просил освободить его от домашнего задания, потому что... у него так много работы в вашем заведении.

Öyle mi? Ama bugün çok fazla çalışmak zorunda kaldığı için ödevlerden muaf tutulmasını istedi.

У нас все еще много работы.

Hala çok işimiz var.

У нас впереди много работы.

Yapacak çok işimiz var.

У меня много работы в школе.

Okulda çok işim var.

У меня для тебя много работы с цементом

Senin için bir sürü iş var.

Знаете что? Пока я добрый, у нас много работы.

Keyif yapmayı ben de isterim ama çok işimiz var.

У нас еще много работы.

Fazladan mesaiye kalmamız gerekiyor.

Так много работы.

Yapılması gereken çok iş vardı.

У женщин из снов сегодня много работы.

Düşlerin kadınları, son zamanlarda oldukça meşgul.

- Есть много другой работы.

Bir sürü başka iş var.

Работы у вас будет не слишком много.

Sizi fazla uğraştırmayacak. Katliam alanı gibi.

Ты увидишь ещё много наркоманов-симулянтов во время работы.

Pratisyenliğiniz sırasında pek çok bağımlı davranışıyla karşılaşacaksınız.

Ты уже много месяцев без работы.

- Aylardır çalışmıyorsun.

Слушайте, я признаю, что есть много работы, Которая не будет сделана, но мы добьемся своего.

Yapacak çok iş var, kabul ediyorum ama, daha kaybettiğimiz bir şey yok.

- Что такое? У меня много работы

Ne var, Julie?

С убеждённостью, что немного надежды и много упорной работы как-нибудь могут всё изменить к лучшему.

Biraz umut ve biraz da çabayla her şeyin yoluna girebileceğini farz ediyordum.

У меня слишком много работы, чтоб думать о тебе.

Belki de ikimizin daha az mutsuz bir hayat sürmesini istiyorumdur. Benim mutsuz olduğumu düşünüyorsan, yanılıyorsun.

Саудовская Аравия имеет очень молодое население, очень много людей приходит на рынок труда, но нету работы для них. И они не ощущают себя частью большого общества. Они чувствуют себя отчужденными.

Suudi Arabistan büyük bir genç nüfusa sahiptir, iş arayan birçok insan kendisine uygun bir iş bulamamakta ve kendisini toplumun bir hissedarı olarak değil, yabancı gibi hissetmektedir.

Знаете что, у меня много работы.

Aklıma geldi de yapacak tonla işim vardı.