English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Russian → Turkish / [ Т ] / Так ведь

Так ведь translate Turkish

11,277 parallel translation
Ты знаешь, Конор. Ты и я... не самые лучшие друзья, так ведь?
Biliyor musun Conor sen ve ben... biz pek uygun bir ikili değiliz, değil mi?
Понял? Ты слишком долго к этому шел. Так ведь?
Çok sıkı çalıştın ve oraya gitmezsen, kendini kötü hissedeceksin.
У вас свои куры, так ведь?
Tavuklarınız var, değil mi?
Так ведь?
Değil mi?
Так ведь лучше, правда?
- Gördün mü, bu daha kolay. - Bu ıstakoz mu? izin verirseniz...
Вы говорили, что хотели бы увидеть мою коллекцию, так ведь?
Kitap yapmada kullandığım aletleri mi görmek istemiştin?
Мы бы предпочли голодать, чем отказаться от Моцарта, так ведь?
Mozart'sız kalmaktansa ekmeksiz kalmayı tercih ederiz, öyle değil mi?
Но убили не террористы, так ведь?
Teröristler öldürmedi değil mi?
На мне была кровь, так ведь?
Üstümde kan vardı, değil mi?
Чанг знает, так ведь?
Chang biliyor, değil mi?
Ведь я знал, что так будет.
Bunun olacağını biliyordum.
Но ведь это так.
İyi de hâlâ yapabilirsin.
Я ведь так и буду спрашивать.
Sormaya devam edeceğim.
Но ведь моя мама намного красивее меня, так что даже не знаю, зачем ему я.
Annem benden çok daha güzeldi aslında. Niye bana bulaşırdı, hiç bilmem.
Ведь ты поступила бы точно так же.
Çünkü sen de aynı şeyi yapardın.
Ведь так?
Öyle değil mi?
Она же позвонила, ведь так?
Sizi aradı, değil mi?
А когда он появился в маске, и вы подумать не могли, что это был ваш сосед? Ведь было так?
Ve evinizde maskeyle ortaya çıktığında hiç komşunuzun bedeni olduğundan şüphelenmediniz?
Ведь мы оба чувствовали, что... в мире и так хватает населения.
Çünkü ikimiz de dünyada yeterince insan olduğuna inanıyorduk.
Так было предначертано, ведь... Когда мне было 12, У меня было видение
Her şey buna vardı, çünkü 12 yaşımdayken bende bir görüş belirdi.
Ведь вас так зовут, верно?
Bu asıl adın, öyle değil mi?
Хотите, чтобы я сама это сказала, ведь так?
Bana söylettirmek istiyorsunuz. Sebebi nedir?
Вы собираетесь на Эрос, так? Ведь так?
Eros'a gidiyorsunuz, değil mi?
Нам ведь надо к кораблю, так?
Yetişilecek bir gemimiz var, haksız mıyım?
Ведь только Его правда имеет значение, разве не так?
O'nunki tek önemli gerçek, öyle değil mi?
Из-за того, что ты был задумчивый. Вы преодолели столько трудностей ради меня. Ведь только так я могу возродиться.
Beni arzulaman ve bana ulaşmak için tüm engelleri aşman sayesinde yepyeni bir hayata başladım, bu bir gerçek.
Потому что если насиловали, в этом нет твоей вины. Ведь если ты решил убить того, кто так с тобой поступил, не думаю, что кто-то тебя за это осудит.
Çünkü sana bunu yapan pisliği öldürmeye karar verirsen bence kimse seni suçlamaz dostum.
Если я буду думать о твоей маме, во время мастурбации, - ты больше не будешь странным, ведь так?
Ama mastürbasyon yaparken anneni düşünürsem artık garip olmazsın, değil mi?
Но ведь так не должно быть.
Ama yalnız olmak zorunda değil.
Вы только не беспокойтесь... и не переживайте, ведь... Я ведь вас так люблю и скучаю как никогда...
Hiçbir şekilde kendinizi kötü falan hissetmeyin çünkü sizi çok seviyorum.
Тебя ведь так зовут?
Değil mi? - Evet.
Тебя ведь зовут Вала, не так ли?
İsmin bu, değil mi? Vala?
Ты ведь так произносишь : Дом?
Doğru söyledim değil mi, Dom?
Вы ведь кровная родня Старкам, не так ли?
Sizinkiler de Starklar ile aynı kandan gelmiyor muydu?
- Но всё равно надел, ведь так?
- Giydin ama değil mi?
Ты ведь это знаешь, не так ли?
Bilirsin işte.
Ведь так?
Değil mi?
Ты полон тайн, ведь так?
Sakladığın sırlar var, değil mi?
Какой студент им не балуется, ведь так?
Hangi üniversiteli almıyor ki zaten? Haklı mıyım?
На копа, ведь так?
- Değil mi? - Evet.
Ведь ты хочешь жить с папочкой, так вали.
Babanla yaşamak istediğini biliyorum, git hadi.
Ведь так, Макс?
Kapalı, değil mi Max?
Этот парень ведь просто так не успокоится.
Bu adamın durmayacağını biliyorsun.
Если бы мне нужны были деньги, я бы их уже получил, ведь так?
Eğer paranı isteseydim, çoktan almış olurdum, değil mi?
Это непорядочно, ты ведь и так уже связана.
Sportmence olmaz, her yerin bağlı.
Он сделал свой выбор, ведь так... и носит значок?
O da bir tercih yaptı değil mi... polis olmak için?
- Ведь так?
- Ben kaçırabilir miyim?
- Это отлично, ведь так?
- Bu harika, değil mi?
Ты же сказал копам, что мы поехали за бургерами прошлой ночью, ведь так?
Polislere dün akşam burger için dışarıya çıktığımızı söyledin, değil mi?
Ведь все так и было.
Çünkü olan buydu. Mm-hmm.
Боишься новых столкновений, ведь так?
Daha fazla ayaklanma çıkmasından korkuyorsun, değil mi?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]