English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Russian → Turkish / [ Т ] / Твои ноги

Твои ноги translate Turkish

266 parallel translation
"... и, Дэвид, не забывай менять свои носки, когда твои ноги будут влажными.
"... ve David, ayakların ıslanınca... "... çoraplarını değiştirmeyi unutma.
Одного из этих лицемеров, кому нравятся твои ноги... но говорит о твоих подвязках.
Bacaklarından hoşlanan şu yapmacık ikiyüzlülerden birisi... sana jartiyerinden bahseden.
" Сначала, дай мне твои ноги.
"Sen önce ayağını uzat!" "Eee?"
А еще ближе - опять мы, но твои ноги как у жеребенка, а мои - как у бычка.
Sonra biraz daha yakında senin tay gibi bacakların varken, benimkiler dana bacağı gibi.
- А меня достали твои ноги!
- Ayakların canımı sıkmaya başladı ama!
Как выдерживают твои ноги, Хэллоран?
Ayakların buna nasıl dayanıyor, Halloran?
Слушай, мне плевать на твои ноги.
Bak, bacakların umurumda bile değil.
Мне теперь целовать твои ноги?
Ne yapmamı istiyorsun, ayaklarını mı öpeyim?
Почему ты меня ударила, когда я захотел посмотреть на твои ноги?
Neden bacaklarıma baktığımda bana tokat attın?
Твои ноги.
Ayaklarını.
Моя дорогая, твои ноги как два куска льда.
Ayakların buz gibi.
- На твои ноги.
- Hiç, ayaklarına bakıyordum.
Как твои ноги?
Ayakların nasıllar?
Твои ноги становятся тяжелее.
Bacakların gittikçe ağırlaşıyor.
Твои ноги что, к полу прибили?
Kim çiviledi sizi merdicenlere?
Я оботру твои ноги.
Ayaklarını yıkayayım.
Чтобы я просила прощения на коленях? Целовала твои ноги?
Dizlerimin üstüne çöküp af mı dileyeyim?
Если бы я себя уважал это была бы не только мебель но и твои ноги, твои руки, твоя голова!
Kendime biraz saygım olsaydı... iş mobilyalarla kalmaz... bacaklarına kadar uzanırdı! Kollarına! Kafana!
"Как прекрасны твои ноги в сандалиях, о, дочь Принца".
"Ey prensin kızı, o sandaletlerin içinde ayakların ne kadar güzel."
Как твои ноги?
Bacakların nasıl?
.. хочу целовать твои ноги.
Ayaklarını öpeceğim.
- Как твои ноги?
- Bacağın nasıl?
Это твои ноги!
- Ayağınız kokuyor.
Он сказал, что они могут использовать твои ноги как оружие против Франко.
Ayağını Franco'ya karşı silah olarak kullanabileceklerini söylüyor.
Дверь полностью закрыта, скрывает твои ноги.
Kapı yere kadar olursa, ayaklarını saklar.
Иначе стой тут, пока твои ноги не замерзнут, и падай навстречу быстрой грязной смерти.
Yoksa, kıpırdamazsan, ayakların buz kesip iğrenç bir ölüme düşene kadar da kalabilirsin.
Демонстрирует твои ноги в выгодном свете.
Bacaklarını göstermiyor.
Иди сюда. Я буду целовать твои ноги.
Ayaklarını öpeceğim.
Твои ноги слишком открыты!
Bacaklarınız çok açık.
Твои ноги были подняты!
Kapının altından baktım.
Твои ноги.
Ayakların.
Одно из проявлений заключается в том, что твои ноги короче, чем у остальных.
Gerçekten mi? Bir defa, bacakların herkesinkinden kısadır.
И почему твои ноги покрыты смолой?
Neden bacakların katran kaplı?
Мы скоро увидим как твои ноги оттуда торчат, Брут.
- Ne? Yakında sadece ayaklarını görebileceğiz oradan, Brutus.
- Твои ноги расслаблены и свободны...
- Ayakların ve ayak bileklerin gevşiyor.
Хорошо бы оказаться в месте. где твои ноги делают то, что ты им говоришь...
Ayaklarınızın söylediğiniz şeyi yaptığı bir yerde olmak güzel. Dikkat!
Это тут вообще ни причём. А то, что он лапал твои ноги?
Bilmemesinin bununla bir ilgisi yok.
И тебе снятся твои ноги внутри снящихся ботинок.
Evet, bunlar düşten ayakkabılarının içindeki düşten ayaklarındır.
Твои ноги? Что происходит?
Bacakların!
Когда я такая р-раз, а твои ноги... - Надо остановиться.
Hani ben şey yapmıştım ve ayakların...
Твои ноги.
- Bacaklarını görelim.
- Твои бедные ноги?
- Zavallı ayakların mı?
Ты счастливчик — все твои дети уже встали на ноги. Ох, не знаю.
Çocuklarının hepsi yuva kurduğu için şanslısın.
Я не собираюсь стоять посреди улицы и смотреть на твои грязные ноги.
Burada ana caddenin ortasında dikilip... pis ayaklarına bakmaya hiç niyetim yok!
Словно отрубили твои руки и ноги, окунули тебя в пластик потом снова тебя собрали и установили на пьедестал.
Sanki kollarını ve bacaklarını kesmişler, sonra plastiğe batırmışlar sonra tekrar birleştirip, bir borunun üstüne oturtmuşlar.
Твои кости и ноги — их можно сломать только кувалдой!
Kemiklerin ve ayakların. Kemiklerine, ancak bir balyoz ile zarar verebilirim!
Никто не будет смотреть на твои ноги.
Kimse ayaklarına bakmayacaktır.
Твои ноги воняют.
Ayakların kokuyor. Pekâlâ.
Мне нравятся твои сильные ноги...
Senin güçlü bacakların var.
- Как твои ноги?
- Ben de.
Это твои ступни, или же ты там мои ноги кубиками льда охлаждаешь? !
Bunlar senin ayakların mı, yoksa bacaklarıma buzlarla masaj mı yapıyorsun?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]