Ты согласен translate Turkish

- Ты согласен?

Kabûl mü?

Я думаю, что это "да". Ты согласен, Гарольд?

Bence yanıtı evet, sence de öyle değil mi?

- Ты согласен?

- Olur musun?

Ты согласен, что дети - наше будущее?

Geleceğimizin çocukların ellerinde olduğuna inanıyor musunuz?

Ты согласен?

Hiç gerek yoktu.

Итак, ты согласен или нет? Имей в виду, мы уже приняли решение.

Hemfikirsen de değilsen de karar çoktan verildi.

Ты согласен, Нерва?

Sence de öyle değil mi, Nerva?

Рад, что ты согласен!

- Evet! Aynı fikirde olmamıza sevindim!

Ты согласен, Дэк?

Sence de öyle değil mi Deke?

2-го января. Ты согласен?

2 Ocak, senin için uygun mu?

Так что если ты согласен... можешь с будущего понедельника начать работать.

Yani eğer sen de olur dersen önümüzdeki Pazartesi işe başlayabilirsin.

Ты согласен?

Öyle değil mi?

Ты согласен на это?

Bu senin için uygun mu?

Типа, ты согласен приехать в школу голым?

Mesela... Okula arabayla çıplak gelir miydin?

Ты согласен со мной, Баркли?

- Sen de öyle düşünmüyor musun?

Так ты согласен?

Teklifimi kabul ediyor musun?

- Ты согласен?

- Sen? - Evet.

Брак - это глупость, ты согласен?

Evlilik aptallıktır. Öyle değil mi? Kaç gün birlikte kaldık?

Ты согласен с таким описанием, Кент?

- Evet, tabii.

Я переведу тебя в другую роту. Ты согласен?

Seni birliğimden başka yere nakledeceğim.

Ты согласен что глаза это окна души?

Gözlerin, ruhun penceresi olduğu, sözüne inanıyor musun?

Ты согласен?

Anlaştık mı?

Старинный друг мой ты согласен, что этот суд - публичное оскорбление для нас.

Evet. Şimdi, eski dostum eminim ki bu duruşmanın saygınlığımızı zedelediğine katılıyorsuuz.

Ты согласен?

Öz oğlunu yitirecek misin?

Ты согласен?

Aynı fikirde misin?

Ты согласен с тем, что нам нужно кушать людей!

İnsan yemekten söz ediyorsun!

- Ты согласен, верно?

- Kabul ediyorsun.

Так ты согласен?

Bu evet mi demek, Gilbert? - "Ha?" - Tamam.

Даже если ты не согласен, всегда приятно поболтать.

Benimle hemfikir olmasan da, bana iyi geliyor.

Ты точно согласен?

Bunun bir sorun olmadığına, emin misin?

Мирабиле дикту, ты не согласен?

Mirabile dictu, sence de öyle değil mi?

Но раз уж ты такой красавчик, я согласен тебя простить.

Fakat madem ki böyle olağanüstü şekilde güzelsin seni affetmeye hazırım.

Согласен. - Ты усёк?

- Bunu düşündün mü, ha?

А ты? Ты не согласен со мной?

Sen katılmıyor musun?

Я согласен, если ты не против.

Eğer onun için sorun değilse, benim için de değil.

Гитлер согласен дать тебе интервью. Ты едешь в Берлин.

Bobles'den cevap geldi, Hitler röportaja evet demiş. 3 gün sonra Berlin'desin.

Согласен ли ты, Титус Кромвель, взять эту женщину в жены, чтобы она была твоей королевой, матерью твоих детей?

Sen, Titus Cromwell bu kadını eşin, kraliçen ve çocuklarının annesi olarak kabul ediyor musun?

Ты дважды согласен или нет?

İkiniz aynı fikirde misiniz yoksa değil mi?

Знаешь, я согласен с тем, что ты пишешь, хорошо пишешь...

Mükemmel yazılmış ve aynı fikirdeyim.

Полагаю, ты не согласен.

Biraz negatif kaldın.

Она спрашивает, согласен ли ты.

- Kabul ediyor mu diye soruyor.

Красти, ты не согласен.

Yapmadığını söyle, Krusty.

И нужно быть готовым заплатить любую цену ради её защиты. Ты не согласен? Да, да.

İnsan onu korumak için bedeli ne olursa olsun ödemeye hazır olmalı.

Согласен ли ты, Дуглас Милфорд, взять эту женщину в жёны любить и лелеять, пока смерть не разлучит вас?

Siz, Douglas Milford, yaşadığınız sürece sevgi ve şefkat göstereceğiniz bu hanımı karınız olarak kabul ediyor musunuz?

- А ты что скажешь? - Согласен.

Sen ne dersin?

Как и ты не скажешь про пари, согласен?

Aynı seni beni ele vermeyeceğin gibi değil mi?

Ты говоришь так, как будто тоже с ним не согласен.

Sanki sen onunla aynı fikirde değilmişsin gibi konuşuyorsun.

- И ты не согласен?

- Öyle değil mi peki?

Ты не согласен?

Etkilenmişe benzemiyorsun?

Согласен ли ты, Боб, быть с Сельмой в горе и радости, пока смерть не разлучит вас?

Sen Bob, Selma`yı hastalıkta ve sağlıkta..... ölüm sizi ayırıncaya kadar karın olarak kabul ediyor musun?

Ты как? Согласен?

Senin için de uygun mu?