English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Russian → Turkish / [ У ] / Убирать

Убирать translate Turkish

752 parallel translation
Вы можете всё убирать.
Siz buraları temizleyin.
Я буду мыть, убирать со стола, готовить...
Çamaşırlarınızı yıkar, yemek yaparım...
Но это можно отработать - выносить мусор, убирать территорию и так далее.
Çalışarak ödeyebilirsiniz, çöp taşımak, kampı temizlemek gibi işler var.
Так убирать или нет?
Tepsiyi alayim mi almayayim mi
Я... я могу убирать..
Evi temizlerim.
Я хочу убирать, я хочу готовить.
Temizlik yapmak, yemek pişirmek istiyorum.
Но нужно иметь дом, чтобы убирать, нужно иметь детей, чтобы для кого-то готовить.
Temizlik yapmak için bir ev, yemek yapmak içinse çocuklar olmalı.
И начал убирать с губ помаду.
O sırada yüzümü kavradı... ve rujumu silmeye koyuldu.
Приходить буду редко, - убирать не надо и входить тоже.
Temizlenmesini ve benden başkasının girmesini istemiyorum.
Вытри пыль, отполируй, иди на рынок, да еще и за кошками убирать.
Toz al, parlat, alışverişe git, kedinin kumunu değiştir!
Где? Думают, я буду убирать?
Bütün buraları temizleyeceğimi sanıyorlarsa, yanılıyorlar.
За собой убирать, понятно?
Ve sen de kendinden sonra temizle, beni duyuyor musun?
Я не могу - мне ещё две комнаты убирать....
Ama, Benim hala temizleyecek iki odam daha var. Yapamam...
Я не буду сегодня убирать за вами, мисс, и не буду вообще!
Artık senin arkanı toplamayacağım küçük hanım!
Я не пойду их убирать!
Ben yapmadım!
Хватит уже убирать, мама.
Onunla uğraşma Anne, yaa
Она перестала убирать дом.
Her şey onundu. Örneğin Voltaire koltuğum gibi.
Я хочу опять убирать детскую.
Yine çocuk odasını toplamak istiyorum.
И когда приходится убирать экскременты, они сухие, как козий помет, из-за моей сухости.
Diğer ihtiyaçlara gelince... Benim boşaltımımda inceliğimden dolayı bir keçininki gibi.
Будешь теперь убирать навоз.
İşin inceliklerini öğren artık.
Он не сошёлся бы с Оцукой и не стал бы меня убирать.
Otsuka ile işbirliği yapıp beni öldürmeyi denemeyecektir.
Утром, когда я пришел убирать в гостиной, я нашел их спящими здесь.
Alexander'la salonu düzeltmeye geldiğimizde, bu bayları uyurken bulduk.
Вы можете для начала начать убирать здесь.
Burayı temizlemekle başlayabilirsiniz.
И если он испачкает простыни - убирать будешь сама!
Yatağını ıslatırsa, çarşafları sen yıkarsın.
Убирать за тобой я не собираюсь.
Hepsini birden.
Кто будет убирать эту грязь?
Bizim Joe Buck nerde? Bulaşıklar yığıldı..
Можно убирать улицы.
Açık havada yapılan bir iş....
я могу сама содержать дом. я хорошая хозяйка. я могу готовить, убирать дом...
Ben de diğer kadınlar gibiyim. Ev temizliği yaparım, yemek pişirebilirim ve...
Мисс, можете убирать наш номер.
Bayan, Artık odayı temizleyebilirsiniz.
После того, как вы убрали ее с пола... вы вспомнили о законе, который говорит, что домовладельцы... должны убирать из своих владений весь опасный лед... в особенности лед с тротуаров, но и не только.
Sen onu yerden kaldırdıktan sonra... bir kanun olduğunu öğrendin. Buna göre ev sahibi... bölgesindeki tehlikeli buzları temizlemek zorundadır... özellikle kaldırımları.
Тогда я пошел убирать посуду.
Sanırım beni bekliyorlardır. Sorun değil.
Нужно убирать подносы или есть прямо с них?
Tepsilerimizi yığacak mıyız, yoksa durmadan yiyecek miyiz?
Интересно, кто будет убирать тела?
Cesetleri kim temizleyecek?
Я ему говорил... нет смысла тебя убирать, если на нас ты и работаешь.
Dedim ona. Bizim için çalışan... senin gibi birini vurdurmanın saçma olduğunu söyledim. Beni dinlemedi.
Ей нелегко убирать за мной.
Arkamdan temizlemek zor.
Если хотим пить чистую воду, надо убирать этот песок и мертвые листья...
Bu kırmızı toprak ve ölü yapraklar.. eğer temiz su içmek istiyorsan.
Тебе не надо убирать со стола.
Bulaşıkları yıkama.
Надеюсь, я не тот бедный сукин сын, которому придётся здесь убирать.
Umarım, onları temizleyecek zavallı ben değilimdir.
А теперь, если вы любезно уйдете, мы можем начать убирать беспорядок, который вы устроили.
Şimdi giderseniz, yaptığınız pisliği temizlemeye başlarız.
Убирать дом, чистить картошку.
Evi mi temizliyorum? Patates mi soyuyorum?
- И помогали жене убирать посуду, так? Да.
Karınıza temizlikte ediyordunuz herhalde?
Я всегда считал, что нужно идти своим путём, самому о себе заботиться и убирать за собой.
Daima ; kendi yolunu kendin çiz ; başının çaresine bak ; kendi dağınıklığını kendin topla tarzında düşünürdüm.
- убирать за Ћарри.
Larry'nin arkasını hep o temizler.
Возвратилась в гостиную и стала убирать. Потом услышала звук.
Oturma odasına döndüm ve temizliğe başladım ve sonra sesi duydum.
- Схвати ведро и щетку и начинай убирать с такой скоростью, как никогда до этого.
- bir süpürge kap ve temizleyebildiğin kadar çabuk temizlemeye başla
- Мы могли бы убирать фрукты.
Çekik gözlüleri. Meyva toplamaya gidebiliriz.
Ещё я умею шить, убирать дом, стирать.
Dikiş dikebilir, ev temizliği ve ütü de yapabilirim.
- Однажды я пришла убирать квартиру госпожи Хоффман.
- Bayan Hoffman'ın dairesine girdim.
Не надо, не надо убирать.
Boşver.
Нельзя убирать весь экипаж с корабля.
- Birisi gemide kalmalı.
Могли быстрее убирать быков. Ну.
Şimdi ağlama.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]